Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Bizler, savaşmanın neden kırıp dökmekten ibaret olduğu fikrine kapılıyoruz? Bazı konularda bilmediğimiz yahut bilmekten kaçtığımız o kadar çok şey var ki; savaşmak da o bilmekten kaçtıklarımızdan bir tanesidir. Bize savaşmak o kadar çok yanlış tanıtıldı ki; bizler, hep hayatı öğretildiği şekilde yaşamak zorunda bırakıldık. Birimiz de içerisinde bocaladığımız bu yanlışlar çukurundan kurtulmak için bir tek adım atmadı ;çünkü yeni bir hayata başladığımız zaman sendeleyeceğiz inancızihinlerimizde yer aldı. İnsanlar neye, nasıl inanmak istiyorsa kendilerini o fikre kaptırmaya hazırlamaktan geri kalmıyorlar. Savaşmanın sadece kırıp dökmekten ibaret olduğu inancı ile hareket etmek, bunların başında gelmektedir. Bu yanlış fikirleri insanların zihinlerine aşılayanların da insanlar olduğu, bir an olsun akıllardan çıkarılmamalıdır. Güçlü, zayıfı ezer tabusu; insanların bilincini esir alarak cehaletin etrafımızda cirit atmasına sebep oldu. Bu tabunun yıkılması için uğraş verenlerin yollarına ise her daim dağlardan büyük kayalar yıkmaktan geri kalmadılar. Bilinmelidir ki savaş, sadece can alıp vermekten ibaret değildir.. İnsanoğlu bir hastalığın pençesine düşer, o hastalığı atlatabilmek için belli savaşlar verir. Hayatında yoksulluk yüzünden kendisi için büyük önem taşıyan bir çok güzellikten feragat etmek zorunda kalır. Yani demem o ki; savaşmayı tek bir kalıba sığdırmak hiçbir şekilde doğru değildir. Bizler, yaşadığımız bu hayatı tek bir kalıba sokmanın doğruluğuna kanaat getirdiğimiz takdirde bir arpa boyu yol alamayız. İnsanların beyinlerinin yanlış fikirlerle yıkanmasına, el ele verip engel olmamız icap etmektedir. Bizim yok edilmesi için gösterdiğimiz bu çabanın da bir tür savaş olduğu göz ardı edilmemelidir. Bizler savaşıyoruz, bir zafer elde etmek istiyoruz; fakat verdiğimiz bu savaş, insanlığı cehaletin elinden kurtarmak amacı gütmektedir. Cehaletle beslenen nifak tohumlarının kurutulması için verdiğimiz çabalarla üzerinde yaşamakta olduğumuz dünyayı farklı bir görünüme kavuşturmak istiyoruz. Bunu başarabilmek için de yapılması icap eden her ne varsa onu yapmanın yolunda yürüyerek karanlıkları sonlandırma çağrısında bulunuyoruz. Yaşamları alt üst eden kırıp dökmeleri zafer kazanmak inancı ile süslemek, insanlığın kendisine yapmış olduğu en büyük kötülüktür. Kendimizi uğratmakta olduğumuz zarardan, ziyandan beslenen de yine hayatımızdan söküp çıkarmak istediğimiz cehalettir. Anlatmak istediğim cehaletin pençesinde hareket etmek, yanlış çizilen bir rotada yön bulmak için uğraşmanın göstergesidir. Hayatımıza bir yön vermek istiyorsak başta yapmamız gereken, yanlış fikirlerden zihinlerimizi arındırmaktır. Savaşmanın sadece bir tek şeyden ibaret olmadığı inancını taşımak, kendimize yapacağımız en büyük iyiliklerden bir tanesi olacaktır. Savaşımız, ilk önce beyinlerimize çakılmak istenen paslı bir çivi olan cehalete karşı olmalıdır. Beyinlerimizi esareti altında tutmasına izin vermemiz, hayatımızın bir yangın yerine dönüşmesi için atılmakta olan ilk adım olacaktır. Cehaletle olan mücadeleyi kazanabilmek için başta içimizdeki nefret ateşini söndürmemiz gerekmektedir. Onun yolu da peygamber efendimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellemin rehber olan şu güzel sözüne tutunmaktır: Dünyayı isteyen, bilime sarılsın; ahireti isteyen, yine bilime sarılsın, hem dünyayı hem de ahireti isteyen yine bilime sarılsın. Bu güzel söz bize cehaletle olan savaşı kazanabilmemiz, zihinlerimize paslı çivi misali çakılmasına engel olabilmemiz için elimize verilen bir pusuladır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |