..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Hüseyin İbiş




12 Ekim 2022
Özgüveninizden Mahrum Kalmayın  
Hüseyin İbiş
özgüven eksikliği, bir kara delik misali neden içerisine alıp yutuyor?


:FBC:
ÖZGÜVENİNİZDEN MAHRUM KALMAYIN
İnsanları özgüven eksikliği, bir kara delik misali neden içerisine alıp yutuyor?
Bilinmelidir ki insanoğlunun en büyük gücü, içindeki özgüvenden gelmektedir.
Özgüven adı verilen duygu insanın ömrü boyunca olmazsa olmazıdır.
Özgüven mahrumiyeti çözüme kavuşturulması lazım gelen, hayatımızda
olumsuz etkileşimlere sebep olan bir problemdir.
Sözü geçen bu problemin başlamasında aile içi şiddetin, daha da
önemlisi ebeveyinlerin çocuklarına karşı uygulamakta olduğu şiddet, bu
problemin başlamasında en büyük etkendir.
Bizler çocuklarımızın özgüven mahrumiyetine son veremememiz halinde,
evlatlarımızın hayatında telafisi imkansız kayıplar yer bulacaktır.
Bu duygudan yoksun kalmak, insanoğlunun yolunun aydınlatılması için
yakılan ışığın söndürülmesinin en önemli göstergesidir.
Kendisine bu hayatın içerisinde var olduğunu hatırlatan bu kuvvetin
eksikliği, çizdiği rotayı şaşırmasına neden olur.
Onun için de insanın özgüven eksikliği adı verdiğimiz kara delikten
kendisini kurtarması gerekmektedir.
Bahsetmekte olduğum kara delikten kurtulmanın yolu, önümüzde parlaması
icap eden motivasyon ışığından geçmektedir.
Yolumuzun değişmesi ise hayatımızdaki dengelerin al aşağı olması
anlamını taşımaktadır.
İnsana en büyük zarar, düştüğü bu dipsiz kuyuda çırpındıkça batıyor
olması halinde gelir.
Düştüğü karanlığın içerisinden çıkabilmesi için kendisinden emin
olmayan şahsa yeteri kadar özgüven duygusunun aşılanması gerektiği
unutulmamalıdır.
İnsanoğlu motive edilmediği, özgüvenden yoksun bırakıldığı takdirde
yolunu şaşıran rotasız bir kaptan olacaktır.
Bahsettiğimiz duygudan mahrum kimseler, yaşamları boyunca etraflarına
karamsar bakarak kendilerini idame ettirme gayretine gireceklerdir.
Akıllara kazınması lazım gelen bir şeyin de insanoğlunun özgüven
duygusundan mahrum olarak yaşamak zorunda olmadıklarıdır.
Bu düşünceye kapılarak hareket etmek ise karşısındaki kimseleri yok
saymak anlamına geliyor.
İnsan kendisine olan güvenini kaybettiği anda, ona benliğini hatırlatan
her şeyinden bir çırpıda vazgeçmiş olur.
Önüne çekilen sis perdesi kaldırılmadığı müddetçe dünyasının
karanlığından kurtulması imkansız bir hal alır.
Onun için de hayatında bir yol gösterici olarak bilinen özgüven
duygusuna bir an evvel kavuşturulması, insanoğluna verilecek en büyük
ödüldür.
Hayatında parlaması gereken, motivasyon denilen ışığa hasret kalmaması
için elimizden her ne geliyorsa onu yapmamız icap etmektedir.
Her şeyin fazlası zarardır,elbette;fakat özgüven eksikliği
insanoğlunun hayatında uğramakta olduğu en büyük kayıptan ibarettir.
Bu yoksunluğa çare bulunmadığı süre içerisinde, sözü geçen eksikliğe
sahip olan şahıs, yaşamı boyunca her daim ötelenen bir kişi olacaktır.
Küçümsenmenin insana vermekte olduğu acının, ruhunda yarattığı
tahribatın tarif edilmesine imkan olmamaktadır.
Onun için de diyorum ki insanoğlunun elinden, hiçbir zaman onu motive
eden özgüven duygusu alınmamalıdır.
Aksine motivasyon sağlamak için karşımızdaki şahsı başarıya ulaşacağı
farklı yollara yönlendirmenin gayreti içerisine girmemiz
gerekmektedir.
Bahsetmekte olduğum olayın olmasının yolunun da bizim özgüven
eksikliği içerisinde bocalayan kimseye, bunun aksinin olduğunu
hissettirmemizden geçtiği göz ardı edilmemelidir.
Eğer biz, bize ihtiyacı olan kardeşimizin yanında olmaz; sırt çevirmeyi
tercih edersek en büyük kötülüğü yapacağımız aşikar.
Üzerimize düşen vazifeleri yerine getirmez, bize ihtiyacı olanlara sırt
çevirmekten vazgeçmezsek bencilliğin rüzgarına kendimizi kaptırmış
oluruz.
Hayatımızı egoistliğin eline terk etmemiz, kendimize verdiğimiz en büyük
ceza olacaktır.
Bu da insan hayatında özgüven eksikliğinin meydana gelmesine davetiye
çıkarmak anlamı taşımaktadır.
İnsanoğlunun hayatında büyük kayıplar oluşmasında önemli bir yer bulan
özgüven eksikliği olmaması için muhatapları üzerine düşen vazifeyi
eksiksiz yerine getirmekten kaçınmamalıdır.
Demem o ki; bu hayatta bir tek ben varım, bana bir şey olmasın, gerisinin
nazarımda önemi yok fikrine kapılmamak, bize düşen birinci vazifedir.
Özgüven yoksunluğu dediğimiz kara deliğin insanları içerisine alıp
yutmasına hiçbir şekilde müsaade edilmemelidir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayatınız Çelişkilerden İbaret Olmasın
Asaleti Gösteriş Olarak Görmeyin
Rotanızı Öfkeniz Çizmesin
Emanete Hıyanet Etmeyin
Maneviyattan Yoksun Kalmayın
Yanlışlarımız Yürüdüğümüz Yolda Rehberimiz Olmasın
Kendinizle Yüzleşmekten Kaçmayın
Engellere Yenilmeyelim
İmtihanlarımız Başarısızlıkla Sonuçlanmasın
İnsanlığı Kinin Karanlığına Bırakmayın

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayatımızda Geç Kalmışlıklar Yaşanmasın
Kalplerde Kirlilik Yer Bulmasın
Pişmanlık Rüzgarında Savrulmayın
Haklı Mücadelemizde Kayıplarımız Olmasın
Sözlerinizin Ağırlığı Altında Ezilmeyin
Kalplerinizi Nefret Rüzgarına Bırakmayın
Dostum Diyenlere Sırt Çevirmeyin
Sadakatiniz Daim Olsun
Kalplerimiz İsyana Kapılmasın
Kararsızlıklarınızla Korkularınızı Aynı Kefeye Koymayın

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yüreğinde Menfaatin Yeri Olmasın [Şiir]
Boş Ver Üzülme [Şiir]
Hayatımda Umutsuzluklar Son Bulsun [Şiir]
Dostum de Sahip Çık [Şiir]
Bütün Güzellikler Senin Olsun [Şiir]
Yaşamımda Haklı Mücadelem [Şiir]
İnsan Hayatı Şiirlere Mısradır [Şiir]
Meydan Verme [Şiir]
Vatanım Uğrunda Ölmek İçin Hazırlandığım [Şiir]
Yaşanan Her Şeyin İçindeyim [Şiir]


Hüseyin İbiş kimdir?

Kalp gözü açık bir şairim

Etkilendiği Yazarlar:
Yavuz Bahadıroğlu,Ahmet Günbay Yıldız,Cengiz Aytmatov,Mehmet Rauf...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.