Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza |
|
||||||||||
|
Şarkılar; en güzel güftelerle ruhlara dokunan, farklı seslerin birleşmesi ile insanların yüreklerinde yer bulan, hayatın farklılığına inandıran duyguların tercümanıdır. İnsanlar arasında bir sürü iletişim aracı olduğunu hepimiz biliyoruz, şarkılarımızın da bu araçlardan bir tanesi olduğunu unutmamız doğru değildir. Dudaklardan dökülen namelerin, yüreklerdeki sevdayı anlatmak istediği duygu yüklü satırlarda görüldüğünden emin olunmalıdır. Şarkılar olmasa, aşkın kalplerde yer bulduğunu göz ardı ettiğimiz görülen önemli bir gerçektir. Dinlerken bambaşka dünyalara gittiğimiz, bizi bizden alan alemlere daldığımızda hiçbir zaman unutulmamalıdır. Hayatımızı değiştiren, kalplerimizi aşkla tanıştıran, huzur veren güzellikleri dilimizden düşürmenin, bizim için büyük bir kayıp olacağı da bilinmelidir. Her bir sözünde, bizi söylediği notaların her birisinin duygularımıza hitap ettiğine dair inancın kafalardan silinmesine izin verilmemelidir. Sizler için cümleler haline getirip satırlara döktüğüm, yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olan bu konuda, bir iki hususa daha değinmeden geçmeyi doğru bulmuyorum. Birincisi; insanları düştüğü yorgunluğun içerisinden alarak vedalaşmasının sebebi olduğu, akıllarımızın bir köşesine kazınmalıdır. İkincisine gelince bazı şarkılar hüzünlü, bazıları hareketli olup dinleyenleri bazen hareketlendirir bazen de bir gemi misali hüzün denizlerine alır götürür. Nasıl Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Orhan Gencebay ve daha bir çok arabesk sanatçısının şarkıları ile hüzne boğuluyorsak, Mustafa Sandal, Tarkan gibi pop sanatçılarının şarkılarını dinlediğimiz anlarda da hareketlendiğimiz göz önündedir. Neşet Ertaş ve diğer Türk Halk Müziği sanatçılarının unutulması onlara nankörlük ettiğimizi gösterir. İnsanlar için önem arz eden bir şey daha göze çarpıyor: Şarkılar lal olan dillerin açılmasına sebep olan bir anahtardır. Kilit vurulan gönül kapılarını açabilmenin yolunun, bizleri hatıralarla buluşturan aşk kokan şarkılardan geçtiğinin de bilinmesi icap etmektedir. Nostaljik şarkıları dinlediğimiz zaman, bizi geçmişimize götürdüğünü de unutmamamız lazım gelmektedir. Sadece kendi yaşadıklarımız değildir elbette, emek verilerek notalar halinde bizimle buluşturulan şarkıların alıp götürdüğü hatıralar. Dostlarla paylaştığımız geçmişimize götüren masal diyebileceğimiz mutlu anların besteleri. Gözümüzde zihinlerimizin bir köşesinde yer vermekte olduğumuz hatıraların canlanmasını sağlayan muhteşem parçalar, dilimize pelesenk olmuştur. Bu güzel şarkılarla yeri gelir mutluluklarımızı, yeri gelir hüzünlü geçirdiğimiz unutmak istediğimiz dakikalarımızı hatırlarız. Şarkılar hakkında anlatmak istediğim bir husus daha var ki sadece aşka dair duyguların yer almadığıdır. İhanet, yalnızlık, nefret ve benzeri duyguları barındırdığına da şahit oluyoruz. Bu da demek oluyor ki şarkıların bir tek aşk üzerine yazıldığı söylenemez. Kalpleri konuşturan farklı sanat dilleri ile dudaklardan dökülen bambaşka alemlere kapı açan güftelerden meydana geldiğini görüyoruz. Bilinmelidir ki ; siz değerli okurlarıma kaleme almakta olduğum bu kısa yazımda, dilimizden düşürmediğimiz şarkılarda neler bulduğumuzu, nasıl duygularla insanların birbirine hitap ettiğini, görmenizi bekliyorum. Aramızda kullanmakta olduğumuz iletişim araçlarını kullanabilme konusunda abartılı davranışlarda bulunduğumuz aşikar; fakat bu araçlardan bir tanesinin hayatımızda önemli bir yer alan şarkılarımızın amacı doğrultusunda kullanılamadığı da apaçık ortadadır. İnsanlar duygularını nasıl mesajlar, mektuplar yoluyla anlatmak istiyorsa şarkılarla da hislerini karşısındaki şahsa gayet güzel bir biçimde gösterebilir. Kanaatim şudur ki başarısızlığın ortadan kalkmasında şarkılar çok önemli rol oynamaktadır. Ben her zaman duygularımızın tercümanı olan, kalplerimizdekileri dilimize döken şarkılarımızın değerinin bilinmesi gerektiğine inanıyorum. İletişimimizde kalpten kalbe bir yol olduğunu gösteren bu güzelliklerin kıymetini bilmemek, sanata ve sanatçıya büyük bir saygısızlık göstergesi olduğu anlamına gelmektedir. Bizim yapmamızı gerektiren tek şey şarkılarımızın bir ağaç misali kurutularak yok edilmesine engel olmaktır. Gönül defterlerinde ayrı birer sayfa olan bu manalı bestelerimize bizler sahip çıkmalı, suya atılan bir kor misali sönüp sıcaklığını kaybetmesine müsaade etmemeliyiz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |