Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
“Hiç mi suçu yok bu iktidarın” diyor. Yahu “yok diyen mi var” diyorum. “Haksızlığı kim yapıyorsa eleştiririz elbette hep birlikte de eleştirmeliyiz” zaten diyorum! Eleştiri bir kenara, bir Müslümanın CHP ve iktidarını savunduğuna şahit olduğum zaman tüylerim diken diken oluyor benim… Yahu ne çabuk unuttunuz CHP’nin iktidar olduğu dönemleri ey anlı secdeye değen kardeşim benim… Bu memlekete sefaletten, hıyanetten, açlık, ölüm ve kaostan başka ne vermişler ki şimdiye kadar? CHP ve destekçilerinin tek bildiği şey dün de bugün de yandaşları ala kargalarla birlikte insan leşinden ziyafetler çekmekten başka bir şey olmadı ki bu ülkede! Unutmadık! Henüz hiç bir şeyi unutmadık daha! Kanlı ellerinde ki kodes anahtarlarını, bellerine bağladıkları idam iplerini, sırtlarında gezdirdikleri darağaçları ile şehir şehir gezip; nerede sakallı, sarıklı Ali’leri bulup astıklarını, gariban Veliyi bastıklarını, yoksul Ahmedi kastıklarını, suçsuz Mehmedi lime lime kestiklerini unutmadık! Unutmadık! “as!” deyince sıra sıra darağaçlarını bir çırpıda kurduklarını! Unutmadık! “yak!” deyince alev alev haneleri tutuşturduklarını! Unutmadık! “has!” deyince tabur tabur jandarmaları garibanın evine yalı kazığı gibi dikildiklerini! U-nu-ta-ma-dık! CHP’nin iktidar olduğu o lanet olası dönemleri! Dipçik darbelerini, sokağa çıkma yasaklarını, memleketi yandaşlarına parsel parsel sattıklarını unutmadık, unutamadık! Bir tane muhalif mi vardı kendi dönemlerinde? Hemen al aşağı alıp assınlar dar ağacında… Bir tane muharrir mi vardı, vur gitsin bre kellesini… Türk mü? Sür gitsin ölüme… Rum mu? Çal parasını… Ermeni mi? Kes kafasını… Arap mı? hemen çek ipe… Kadın mı? Gönder eve… Haydut mu? Ooo onlar buyursunlar baş köşeye… Budur işte CHP! CHP işte budur! Onların anladığı tek yönetim şekli; sopalarla, palalarla olandır! Onların anladığı tek yönetim şekli; insanları dağ başlarına götürüp satırlardan geçirip, babaları, evlatları yok yere harcayarak; kadınları dul, çocukları yetim bırakmaktan başka bir şey değildir! Bu kanlı yapının, bu fitne – fesat yuvasının dağılması, yok olması ve bir daha kıyamete kadar ortaya çıkmaması tek arzumdur, tek duamdır! Memlekette kuruldukları günden beri; Ne han, ne hamam bıraktılar soymadık, yakmadık, yıkmadık… Bu ülkenin her semtine darağaçları kurup sorgusuz sualsiz insanları asanlar, benim atam, yöneticim olamaz! Hanümanlar söndürüp memleketleri yakanlar: Fakirin bağını, yağını, yününü, pamuğunu çalıp çırpan haysiyetsizlerle asla kardeş olamam, olmayacağım! Aksine gücüm ve kuvvetim olduğu müddetçe, damarlarımda bu kan aktığı müddetçe ölümüne hesaplaşacağım bu soysuz köpeklerle! Lanet olasıcalar bugün de anamıza sövmeye, ellerinden gelse babalarımızı dövmeye hani bir fırsat bulsalar tırnaklarımızı sökmeye hazırlar işte! Kör müsünüz? CHP bu halkı, bu devleti hiç bir zaman sevmedi! CHP asla sevgi dolu, muhabbet dolu, hizmet dolu bir sineye sahip olmadı! Ellerine geçen en küçük bir yetkiyle yapılan her şeyi bacağından yakalayıp yerden yere vurup paçavraya çevirmezlerse gelin yüzüme tükürün… Asla CHP’yi sevmeyeceğim. Asla bu partinin sevenleri ile aynı duyguları yaşamayacağım ve asla bir arada olmayacağım… Biz dostumuza ölümüne dost, düşmanımıza ölümüne düşman olmayı genlerimizde taşıyoruz. Bana göre bu ülkede en liyakatsiz, en başarısız sağ, en iyi, en hümanist soldan bir milyon kat daha iyidir! Siyasette yüzyıllardır bildiğimiz bir şey var ki; “Ne aşıkın sazına, ne vekilin sözüne, ne hacının lafına, ne de papazın putuna inanıp güvenme”mek gerekiyor! Bu çok net! Cümlemizin bu halk düşmanlarından ağzının yandığı, sıtkının sıyrıldığı yaşanmış günler de pek doğrusu hak! Vallahi, Billahi, Tillahi; Dün CHP ne ise, bugün de CHP gene o! Bunların seçim öncesi küllük gibi savurduğu yalanlara, çıkarız dedikleri ama asla çıkartamayacakları yeniliğe aldanmayın, boş yere bunlara bel bağlayıp ümit beklemeyin. Kendi zümrelerinden peyda olmuş; ne kemali, ne de ekreminden hiç bir fayda yok kimseye… CHP, kurulduğu günden beri eski hamam, eski tas, eski nalın, eski tarz… Sorarım; Katır doğurur, kısır emzirir, kırk yıllık yani, kani olur mu? Olmazsa bunlardan da olmaz işte hiç bir cacık! Millet aşkına yaya gezip hizmet edeceğiz diye ürüyen itlerin heykel yapmaktan başka bir işi icraatini göremedik henüz! Ne yaptıklarını görmüyor muyuz sanıyorlar ya bir de ona da ayar oluyorum… “İsraf” deyip Mersolarla sanki biz fink atıp, devletin araçları ile içkili pikniklerde keyif çatıyoruz! Her seçim öncesi halktanmış gibi alkolden uzak su içenleri, seçim sonrası şampanyaya doyurabilene aşk olsun. Halkın olduğu dağ kulübesini dağ sarayına tercih ederiz diye edebiyat parçalayanların memleketi sellerin, afetin vurduğu günlerde kayak yaparken gördüğümüzde onun yüzü kızarması gerekirken bizim yüzümüz kızarıyor utançtan! Hasbam: “Bana da tatil yakışıyor” diyor. Doğru yakışıyor size tatil… Hizmet diye heykel açılışı yapmanın eller arkada boy boy poz vermelerini yadırgamayacağımızı sanıyorlar öyle mi? CHP’li bir yönetici dün bir şehre eşek sırtında girse, yarın ne yapar eder çaycı politikacıları gibi servetlerin sahibi olur bir günde. Bunlar 100 yıldır böyle… İnanmıyorsanız ettikleri zulümleri açar okursunuz tarihlerinde! Bunlar 1 yıl içinde ne tüysüzleri çullandırıp, ne sünepeleri sivriltecek, ne solucanları yılanlaştıracak bekleyip göreceğiz hep birlikte…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yûşa Irmak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |