İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie |
|
||||||||||
|
Etrafımızda yaşanmakta olan olumsuzluklara karşı neden kayıtsız kalmayı tercih ediyoruz? Hiç düşünmüyoruz… Etrafımızda yaşanan ve bizlerin çoğu zaman kayıtsız kaldığımız olaylar yüzünden masum insanlar nerelere sürüklenecek nasıl bir şekilde kaybolup gidecektir acaba? Fakat düşünme zahmetine katlanıp tembelliği üzerimizden atsak boş düşüncelerimizi ortadan kaldırmakla uğraşsak ne güzel olur. Ama bizler inatla kafamızı lüzumsuzlukların meşgul etmesine teslim ediyoruz. Rotasını şaşıran bir gemi misali kaybolmaktan kurtulmak , yolunda gitmeyen işlerimizi yoluna koyabilmek için birliğimizden beraberliğimizden taviz vermeden dünyamızı özlediği güzelliklere kavuşturmak için neler yapabiliriz ? Öncelikle Rabbena hep bana düşüncesi ile hareket etmekten vazgeçmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bizler bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesini kafamızdan atamadığımız sürece hayatımızda yolunda gitmesini beklediğimiz hiçbir işimiz hayırlı bir biçimde sonuçlanmayacaktır. Etrafımızda yaşanmakta olan olumsuzluklara karşı kayıtsız kalmak, içinde bulunduğumuz hayatın yaşanmasını imkansız bir hale getirir. Yolumuzu çizerken yanlışlıklar içerisine düşmemize sebep olan ısrarla yaptığımız faydasız tercihlerimizdir. Bizleri tehlikeli sularda kulaç atmaya sürükleyen gereksiz tercihlerimizi kafamızdan silip insanlara faydalı olmalıyız Kayıtsız kalmayı tercih ettiğimiz olumsuz yaşam koşullarını birlik beraberlik içerisinde değiştirilebileceği inancı ile yolumuza devam etmeli ; etrafımızdaki insanlara da pes etmenin yersizliğini uygun bir lisanla anlatabilmeliyiz. Geçirdiğimiz şu zamanın kıymetini bilmez , umursamazlığı elimizden bırakmazsak dünyamızı değiştirebilmek için yaptığımız ve yapmak için planladığımız hiçbir işte başarıya ulaşamayız. Manasız ısrarlar yüzünden hayatımızı düzene sokamaz ; hiçbir işte muvaffakiyet gösteremeyiz. Umursamaz bir tavırla yolumuza devam edersek insanlığı ve türlü güzelliklerle dolu dünyamızı büyük bir tehlikeye atmış oluruz. Kafalarımızda yer eden şu umursamazlığımızın sonlanması için birlik beraberlik içerisinde girdiğimiz savaşı zaferle sonuçlandıralım. Hayattaki olumsuzluklara kayıtsız kalmayalım. Yanlış tercihlerimiz yüzünden tabiatın bir facia ile yok edilmesine izin vermeyelim. Bizler bu facianın çıkmasına neden olur insanlığa armağan edilen bu muhteşem güzelliğin yok edilmesine müsaade edersek hayatımızın en büyük yanlışını yapmış oluruz. Adımızı kainat katili olarak anmalarında en büyük rolü üstlenir yaptığımız yanlışlara kendimizi kurban ederiz. Ben her zaman insanlarla şu konuda hemfikir olmak istemişimdir. Kafalarımızı boş düşüncelerin işgal etmesine izin vermek yerine insanlığı büyük zararlara uğratmakta olan cehaleti el birliği edip ortadan kaldırmalıyız. Cehaletin yok edilme fikrini insanlara aşılayamadığımız takdirde girilen yanlışlıklarla dolu olan yolların çıkılması imkansız bir hal alacağı aşikardır. Üzerinden geçmekte olduğumuz yanlışlıklarla dolu olan yolumuz vakit kaybetmeden değiştirilmelidir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |