Hiçbir kış sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uğramadan geçmiyor. -Hal Borland |
|
||||||||||
|
Bizler yaşadığımız bu hayatı neden daha güzel daha yaşanılır bir hale getirmenin çabası içine girmiyoruz? evet sevgili okurlarım böyle güzel anlamlı bir konuyuda sizlere aksettirmek yaşamakta olduğumuz bu hayatı daha güzel dahada yaşanılabirir bir hale getirebilme çabasına girmenin büyük bir öneme sahip olduğuna kanaat getirdim konumuzun biz insanlar için hayati bir öneme sahip olduğunu paylaşmak için bu yazımı kaleme aldım. İnsan oğlunun gözünü hırs bürümeye görsün hırsa kapıldığı anda gözler kararır hiçbir şeyi görmez. İşte ne olursa o anda olmaya başlar. Ne kazanıp neleri kaybedeceğini düşünmek için kendine fırsat tanımaz. Hep ben kazanayım düşüncesine sahip olduğu için önüne çıkan dönülmesi imkansız yollara girer o yolların dönülmez olduğunu görmezden gelir. Gereksiz ihtiraslara kapılmadan her daim önümüze bakmamız lazım gelmektedir. Önümüze bakmadan hareket etmek bizlerden bir çok şeyi alır götürür. Yaşadığımız bu hayatın daha güzel daha yaşanılır bir hal alması için önümüze bend olan gereksizliklerin yok edilmesi şarttır. bunuda bizim olduğundan fazla bir gayret göstererek başarmamız lazımdır. Bu başarıya nail olabilmek için ise içimize çöreklenen hırsın yok edilmesi uğraşına girmekten çekinilmemelidir. Hırsın gereksiz ihtirasların kalplerimizden içeri girmesine engel olunmalı izin verilmemelidir. Eğer kalplerimizi bunların esaretine sokarsak bizi alır girilmemesi lazım gelen yollara götürür. Bilinmelidirki gereksizliklerin kazandırdığı alel ade hiçbir şey yoktur olmamıştır olmayacaktır. Gereksiz ihtirasların esareti altına girmek bizim her zaman zararımıza olacaktır. Tarihimize baktığımız zaman bunları görmek mümkündür. Kayıpları görmezden gelmek ise en büyük kaybımızdır. Bu büyük kayıpta yüreklerimizde kapanmayan yaraların açılmasına sebep olur ve derin izler bırakır. Hırsa kapılmakla kazanmanın yersiz olduğu aklımızın bir köşesinde bulundurulmalı bir an bile oradan çıkarılmamalıdır. Hayatın daha güzel daha yaşanılır bir hale getirilebilmesi için her zaman iyilik ön planda tutulmalıdır. Gösterdiğimiz çabalardan bi haber olunmamalıdır. Gereksiz olan her ne varsa hayatımızdan sökülüp atılması için uğraşlara girilmelidir. Kalplerde büyüyen sevgi dostluk fidanlarının büyüyüp yetişmeleri için ihtiyacı olan su verilmeli hayatın yaşanılır bir hale gelmesinde katkıda bulunan bu güzelliklerin yok edilmesine engel olunmalıdır. Hayatın yaşanmaz bir hale gelmesine sebep olan her ne varsa onlardan kurtulma gayretine girilmeli üzerlerine kalın bir çizgi çekilmelidir. Ben yine okumuş olduğum bir kitaptan örnek vereceğim bu güzel kitap yavuz bahadıroğlunun Osmanlı padişahlarından olan yavuz sultan selimin şehzadelik zamanlarından bahsetmektedir. Kitabın adı şehzade selim dört kardeşin padişah olabilmek için göstermiş olduğu gayretleri ve insan oğluna hırsın kaybettirdiklerinden bahsetmektedir. Şehzade selim devleti için halkının sorunlarını sonlandırabilmek için padişahlığı isterken diğer şehzadelerden Ahmet ise padişahlığı ele alayımda gerisi ne olursa olsun derdindedir. Şehzade Ahmet gereksiz ihtiraslarının kurbanı olmuştur. Sonunda doğruluğun kuvveti boş düşünceleri yenerek hırsla hiçbir yere varılmayacağını anlatmaktadır yavuz sultan selim hak ettiği yere doğruluğu sayesinde gelmiştir. Gereksiz ihtirasları doğruluk yolunda olduğu için kale almadan devlet hizmeti için ömrünü harcamıştır. Hayat bizim insanlar olarak yaptıklarımız ve yapacağımız gerçek güzelliklerle yaşanılabilir bir hal alacaktır. Gereksiz ihtiraslara kapılarak dünyayı karanlığın var olacağı bir hale sokarsak insanlığa en büyük darbe o zaman vurulmuş olacaktır. Yani hayatın yaşanılabilir bir hal almasına bizlerde doğruluğu terk etmeden şehzade selimin yolunda yürüyerek yardımcı olalım. Evet değerli okurlarım sevgili dostlarım sizleri şu düşüncemdende mahrum bırakmak istemiyorum. Hırsla azimi hiçbir zaman birbirine karıştırmayalım. Eğer ikisini birbirinden ayırt edemezsek hayatımızı kendi ellerimizle yaşanması anlamsız bir hale sokmuş oluruz. Yolumuzu kaybetmeyelim ne olursa olsun doğruluk yolundan ayrılmanın düşüncesine girmeyelim. Gereksiz hissiyetlerin kalbimizde yer almasına izin vermeyelim. Hayatımızı daha güzel daha yaşanılabilir bir hale getirebilmek için azimle gayretle çalışma yolunda birbirimize kenetlenerek yürüyelim ümitsizliğe düşmeyelim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |