..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Toplumbilim > Erdağ Duru




14 Nisan 2019
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih: Ermeni Sorunsalı (4. Bölüm)  
ERZURUM TAŞNAK KONGRESİ - VAN ERMENİ DEVLETİ VE TEHCİR

Erdağ Duru


İçişleri Bakanı Talat Paşa, Ermeni dernek ve komite merkezlerinin kapatılması, elebaşlarının tutuklanması ve her tür belgeye el konulmasıyla ilgili 24 Nisan 1915 kararlarını açıklar. Ama çok geç kalmışlardır. Bu kararlara meydan okurcasına 21 Mayısta 1915te Rus General Yudeniç Van'a gelir. Burada kurulan Ermeni devletine onay verir ve Aram Manukyan Devlet Başkanı olarak atanır.


:HEI:
ERZURUM TAŞNAK KONGRESİ - VAN ERMENİ DEVLETİ VE TEHCİR
28 Temmuz 1914'te Dünya Savaşı başladıktan sonra Osmanlı hükümetinin izniyle 2-14 Ağustos tarihlerinde Erzurum'da 8. Taşnak Partisi kongresi düzenlenir. Kongre 2 hafta sürmüş, 28 toplantı yapılmış, yurt içi ve dışından 30 temsilci katılmıştır. Kongrenin ardından Taşnaklar Ermenilerin Osmanlı'ya bağlı kalacağını ilan ederler. Ancak, alınan gizi kararlar hiç de o yönde olmayıp özetle şöyledir:
1.     Savaş ilanına kadar Türklere karşı eyleme geçilmeyecek, Rusya’dan gelecek silahlar Ermeni milislere dağıtılacak,
2.     Savaş ilanından sonra Osmanlı ordusundaki Ermeniler silahlarıyla birlikte Rus ordusuna katılacaklar .
3.     Osmanlı Ordusu ilerlerse eyleme geçilmeyecek
4.     Osmanlı ordusu geri çekilirse Ermeni milisler Osmanlı ordusuna saldıracaktır.

Sonunda 2 Kasım 1914te Osmanlı Devleti savaşa girer. Savaşın ilan edilmesiyle tüm vatandaşlar gibi Ermeniler de askere alınır. Önce 20-45 yaş grubu , ardından geri hizmette kullanılmak üzere 15-20 ve 45-60 yaştakiler askere alınır.

Taşnaklar yurt dışında paralı milisler oluşturup bunları Türklere karşı savaşmak üzere Fransız ve Rus ordusuna gönderirler. Osmanlı ordusundaki Ermeniler de bir süre sonra kaçarak çetelere ve Rus ordusuna katılır. Meclisi Mebusan'daki 3 milletvekili Karekin Pastırmacıyan, Hampartsum Boyacıyan, Vahan Papazyan İstanbul'dan ayrılarak milislere katılırlar. Böylece Osmanlı Ermenilerinin bir bölümü yüzyıllardır yaşadıkları ülkelerine karşı bir ihanet ve gerilla savaşının içine girerler!

TEHCİR NEDEN YAPILDI ?
30 Ekim 1914 gecesi Karadeniz’e çıkan Osmanlı-Alman birleşik donanmasının Rusya’nın Odessa ve Sivastopol limanlarını topa tutmasıyla ülke fiilen dünya savaşına girmiş olur. Enver Paşa 100.000 kişilik büyük bir orduyla Rusya üzerine yürür. Amaç, Kafkaslar ve Orta Asya'daki Türk halklara ulaşıp onların da desteğiyle Pantürkist hayallerle “Büyük Turan Devleti” ni kurmaktır. Ancak, orduyu acı bir son beklemektedir: 10 Ocak 1915'de Sarıkamış'ta ağır kış şartları nedeniyle 60.000, kimi kaynaklara göre 90.000 asker donarak yok olur.

Kamuoyundan uzun süre gizlenen bu ağır yıkımdan sonra Osmanlı ordusu bir daha toparlanamaz. Rus ordusu ve Ermeni Milisler Doğu Anadolu'yu hızla işgale başlar. 18-19 Nisan 1915’te Bitlis ve Van Rusların eline geçer. Van’da 250.000 Ermeni milis toplanır ve burada ilk kez Ermeni geçici hükümeti kurulur. Bu gelişmeler üzerine durumun vahametini yeni fark eden Osmanlı hükümeti ordudaki Ermeni askerleri silahsızlandırmaya başlar.

İçişleri Bakanı Talat Paşa, Ermeni dernek ve komite merkezlerinin kapatılması, elebaşlarının tutuklanması ve her tür belgeye el konulmasıyla ilgili 24 Nisan 1915 kararlarını açıklar. Ama çok geç kalmışlardır. Bu kararlara meydan okurcasına 21 Mayısta 1915te Rus General Yudeniç Van'a gelir. Burada kurulan Ermeni devletine onay verir ve Aram Manukyan Devlet Başkanı olarak atanır.

İşte Tehcir Kanunu, ya da Yer Değiştirme Yasası böyle çok kritik bir ortam ve I. Dünya Savaşı koşullarında, Tebayı Sadıka denilen Ermenilerin ihanetine bir tepki, Osmanlı'nın bir ölüm kalım refleksi olarak doğdu. Rus ordusu ve Ermeni teröristlerle isteyerek veya istemeyerek işbirliği yapan, savaş bölgesi Doğu Anadolu'daki Ermenileri başka yerlere taşımak, nakletmek amacıyla yürürlüğe kondu. Diğer bölgelerdeki (İstanbul, İzmir vs) Ermenilere zorunlu göç yasası uygulanmadı.

Asıl adı "Vakti Seferde İcraatı Hükümete Karşı Gelenler İçin Ciheti Askeriyece İttihaz olunacak Tedabir Hakkında Kanunu Muvakkat" (Seferberlik Zamanında Hükümete Karşı Gelenler İçin Askeri Makamlarca Uygulanacak Tedbirler Hakkında Geçici Kanun) olan bu yasa 27 Mayıs 1915te Mecliste kabul edilmiş, 1 Haziran 1915te Takvimi Velayi (Resmi Gazete) de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Yasaya göre Erzurum, Van, Bitlis, Urfa, Adana, Maraş'taki Ermenilerin o zamanlar Osmanlı toprağı olan Suriye vilayetine Halep ve Deyrizor’a taşınması planlanıyordu. Yani amaç Ermeni halkı yok etmek ya da soykırım yapmak değildi.

Yasanın yürürlüğe girmesiyle öncelikle savaş bölgesindeki Ermeniler trenle veya kafileler halinde, asker koruması altında, Diyarbakır, Urfa ve Fırat vadisine nakledilmeye başlandı. 7 Aralık 1916 tarihli İçişleri Bakanlığı Raporunda 702.900 kişinin yer değiştirdiği kayıtlıdır. Aktarma sırasında halkı korumak için gerekli önlemleri almayan 1.379 görevli tutuklanarak mahkemeye sevk edilmiş, idam ve hapis olmak üzere çeşitli cezalara çarptırılmışlardır.

Prof. Yusuf Halaçoğlu göçe tabi tutulanların 438.758 kişi olduğunu, açlık, tifo ve dizanteri gibi hastalıklar, iklim koşulları, yerel aşiretler ve eşkiyaların saldırıları sonucu ancak 382.148 kişinin yerleşim alanına varabildiğini ileri sürer. Kuşkusuz bazı sivil ve askeri yöneticilerin kötü davranışları yüzünden ölümlerin oluştuğu bir gerçektir. Nakil sırasında ve nakilden sonra kaçıp izini kaybettirenler olduğu gibi, din değiştiren, çocuklarını köylülere emanet eden, Türk veya Kürt kimliklerine bürünerek izlerini kaybettirenlerin olduğu bilinmektedir.

Ermeni nüfusun bu şekilde ve çeşitli nedenlerle "buharlaşmış" olması "soykırım" iddialarının gündeme gelmesine yol açmıştır. Bazı yörelerde yer değiştirmeye karşı direniş eylemleri de görülmüştür. 24 Haziran 1915te Şebinkarahisar Ermeni milislerce ele geçirilmiş, 29 Eylül 1915'de Ermeni ayrılıkçılar silahlanarak Urfa'da ayaklanmıştır. İsyanların bastırılmasından sonra 2.000 kişi Musul'a gönderilir.

Ermeniler, geçmişte de buna benzer göç hareketlerine tabi tutulmuşlardır. Bizanslılar 1025te 40.000 kişiyi Sivas ve Kayseri'ye, Memluklar 1250de 10.000 kişiyi Mısır'a, 1777'de Kırım'ı işgal eden Ruslar bölgedeki Ermenileri steplere sürmüştür. Bu göç hareketlerinin hiç biri soykırım olarak görülmezken Osmanlı’nın uyguladığı göçün soykırım olarak görülmesi mantıksızıdır.

1917 SOVYET DEVRİMİ VE RUSYA’NIN SAVAŞTAN ÇEKİLMESİ
Eylül 1915'ten itibaren -Rus birlikleri destek gelmesini beklediğinden çatışmalar 1916 yılı başına kadar hız keser. Ruslar 13 Ocak 1916'da yeniden büyük bir saldırı başlatır. Ermeni ordusunun da desteğiyle Şubat 1916'dan itibaren Erzurum, Muş, Trabzon, Erzincan Rusların ve Ermenilerin eline geçer.

Fakat o sırada hiç umulmadık bir gelişme yaşanır: Rusya'nın Avrupa cephesinde aldığı yenilgiler, süreduran ekonomik kriz, Çarlık rejimine karşı başlayan halk hareketleri Lenin önderliğinde 1917 Sovyet Devrimine yol açmıştır. Rus ordusu Şubat 1917den itibaren işgal ettiği yerleşkelerden hızla çekilirken silahlarını Ermeni ve Gürcülere devreder. 25 Nisan 1918de Kars Ermenilerin eline geçer. Rusların çekilmesiyle bölgeye ilerleyen İngiliz ordusu da Kars'ın Ermenistan'da kalması için destek verir. (Sonraki bölüm: Osmanlı’nın yenilgisi ve Mondros Ateşkes Antlaşması)





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplumbilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Holokost Yorgunluğu
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (16. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (13. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (17. Bölüm - Son)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (15. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih - Ermeni Sorunsalı (6. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (11. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (12. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih: Ermeni Sorunsalı
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (10. Bölüm)

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Osmanlı Saray Edebiyatı Divan Şiirinde Erotizm ve Cinsellik - 1
Osmanlı Saray Edebiyatı ve Divan Şiirinde Erotizm ve Cinsellik - 2
Bilderberg – "Eyes Wide Shut"
Her Milletin Ayrı Bir Devleti Olmalı mı?
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih - Ermeni Sorunsalı (8. Bölüm)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Avrupa'nın Bağrında Yırtık Dondan Fırlayan Neo - Siyonist Bir Ülke: Fransa [Eleştiri]
Facebook Neden Bana 30 Gün Tart Cezası Verdi? [Eleştiri]
Sanal İnternet Hapishanesi: Facebook [Eleştiri]
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrasına Neden Bilet Bulunamıyor? [Eleştiri]
Eyfel Kulesi Havada Takla Atarak Kıçıyla Gülerdi! [Eleştiri]
İsrail Nereye? (1. Bölüm) [Eleştiri]
Apartheid - Siyonist Irkçılığın Avdeti [Eleştiri]
Ermeni Apostolik Kilisesi Karanlık Geçmişiyle Yüzleşmelidir (4. Bölüm) [Eleştiri]
Endlösung: 65 Yaş Üstünden Kurtulmak! [Eleştiri]


Erdağ Duru kimdir?

Galatasaray Lisesi, İ. Ü. Edebiyat Fakültesi

Etkilendiği Yazarlar:
Kant, Russell, Montaigne, Voltaire


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Erdağ Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.