Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Kapitalizmin en sevmediği şey, çalışmayan insanlar ve bunlara ödenen paradır. Özellikle 65 yaş üstü emeklilere ödenen paralar kapitalizme en büyük acıyı verir. Emekliler ve 65 yaş üstü grubu kapitalizmin düşmanıdır. Üstelik 1970li yıllardan itibaren bu deneyimli ve bilinçli grubun sağlığına büyük özen göstermesi, beslenmesine dikkat etmesi, beden eğitimi, yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzme gibi sporlar yapması 65 yaş üstünün 90-95 hatta 100 yaşına kadar yaşayabilmesinin önünü açmıştır. Bu kapitalizm için dehşet verici bir şeydir. Kapitalizm yıllardır bu düşmandan kurtulmanın hesabını yapmaktadır. Sonunda “nihai çözüm” ü buldular: Bu düşmanı Koronavirüs bahanesiyle toplumdan tecrit ederek, eve hapsederek, özgürlüğünü yok ederek, spor yapmasını engelleyerek pasifize etmeyi, bir an önce ölüme mahkum etmeyi planlamaktadırlar. Fransız milletvekili Dominique da Silva’nın 19.3.2020 günkü “insanlar çok daha uzun süre çalışmalı, ya da, emeklilerin salgın bir hastalığa yakalanmaları için dua etmek gerekir” sözleri kapitalizmin Credo’sudur. 65 yaş üstünde çok sağlıklı ve bilinçli insanlar vardır. Bu insanların bu insanlık dışı uygulamaya direnmesi gerekmektir. Bu bağlamda Yılmaz Özdil 25.3.2020 tarihli yazısında şunları yazmış: "Öncelikle, bu 65 yaş nereden çıktı diye merak ediyorsanız. Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği yaşlılık sınırıdır. Hastalıkla sağlıkla filan alakası yoktur, sadece nüfus istatistiğinden ibarettir. 2012 yılına kadar, yaşlılık sınırı 60'tı. Dünyada ortalama ömür uzadığı için, 2012 yılında, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 65'e çıkarıldı. Yani aslında, 50 yaşındaki veya 60 yaşındaki kişilerin, 65 yaşındaki kişilerden daha sağlıklı olduğunu falan göstermez… Sadece dünya nüfusunun ömür süreleriyle alakalı istatistiktir. Yaşlılık sınırının 65'e çıkarılması, emekli maaşı vermeden, milleti beş sene daha fazla çalıştırmak için sömürü fırsatı olarak kullanılmıştı. Sadece 65 yaşındaki vatandaşı “sorunlu” gören zihniyetin, hiç mi kafası çalışmıyor kardeşim? İşine gidemeyen vatandaşlarının maaşını hükümet olarak karşılamamak için, elektrik su paralarını ödememek için, insanların kredi borçlarını ertelememek için, resmi olarak sokağa çıkma yasağı ilan etmeyeceksin, saldım çayıra diyeceksin… Sonra da “biz üstümüze düşeni yapıyoruz, bizim hiç kusurumuz yok, hep bunların yüzünden oluyor diyerek, 65 yaşındakileri “öcü” olarak göstereceksin öyle mi?” Yılmaz Özdil
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Erdağ Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |