..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine...
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Toplumbilim > Erdağ Duru




13 Nisan 2019
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih - Ermeni Sorunsalı (3. Bölüm)  
Jön Türkler, Abdülhamit’e Suikast, II. Meşrutiyet, 31 Mart Vakası

Erdağ Duru


Meşrutiyetin ikinci kez ilanı ilanı çöküş sürecine girmiş bulunan Osmanlının yıkılışını daha da hızlandırır. 8 Ekim 1912'de Balkan halkları Osmanlı’ya karşı ayaklanır. Siyaset ve mevki peşinde koşan, salt kendi çıkarlarını düşünen Paşalar yönetimindeki Osmanlı ordusu pek fazla çatışmaya girmeden, hatta Selanik gibi bazı kentleri tek bir mermi bile atmadan düşmana teslim eder.


:GDC:
I. JÖN TÜRK KONGRESİ - 2 ŞUBAT 1902
XIXcı yüzyıl sonundan itibaren Abdülhamit’e muhalif milliyetçi aydınlardan oluşan Jön Türk hareketi siyaset sahnesinde çok etkin bir rol oynamaya başlar. Jön Türkler arasında devrin etkin siyasetçi ve aydınlarından Namık Kemal, Şinasi, Ahmet Cevdet, Emanuel Karaso, Samuel Rafael Kohen, Mehmet Cavit, Ziya Gökalp gibi isimler de vardı.

Şubat 1902de Paris’te Fransız milletvekili Lefèvre Pontalis’in köşkünde ilk Jön Türk kongresi düzenlenir. Divan kuruluna, Damat Mahmut Paşa, Hoca Kadri ve şair Hüseyin Siret seçilir. Katılımcılar arasında Hınçak ve Taşnak temsilciler, Abdülmecit’in torunu Prens Sabahattin, Ahmet Rıza, Mozuros Efendi, Dr. Fradis Efendi, Şişliyan Efendi de bulunmaktadır. Kongrede, Abdülhamit'in devrilmesi için salt sözel propagandayla bir yere varılamayacağı, o nedenle dış ülkelerden yardım alınması, terör dahil her türlü girişimde bulunulması kararlaştırılır.

Ancak, dış ülkelerin işe karışması konusunda görüş ayrılığı belirir. Ahmet Rıza buna karşı çıkarken, çoğunluk bunu savunan Prens Sabahattin’e destek verir. Bu gruplardan ilki "İttihat ve Terakki" (Birlik ve Gelişim), ikincisi ise "Teşebbüsü Şahsi ve Ademimerkeziyet" (Kişisel Girişim ve Yerel Yönetim) cemiyetlerinin oluşumlarına öncülük edeceklerdir. Bu bağlamda, Jön Türklerin Ermeni teröristlerle dayanışma içinde olması ayrıca irdelenmesi gereken bir konudur.

ABDÜLHAMİT’E ERMENİ TERÖRİSTLERİN SUİKASTI
Paris kararları çerçevesinde eyleme geçen Taşnak-Hınçak çeteleri Sason’da yeniden bir isyan başlatır (1903). 13 Nisan 1904'te çetelerin üzerine asker sevk edilir, savaş Ağustos’a kadar sürer. Sonunda ayaklanmanın lideri Antranik Ozanyan Kafkasya'ya kaçmak zorunda kalır.

21 Temmuz 1905 te Belçika’dan İstanbul'a gelen Ermeni Taşnak teröristler Abdülhamit'e bombalı suikast düzenler. Korkunç patlamada Abdülhamit'in saltanat arabası havaya uçar, atlar, seyisler, arabacılar, muhafızlar ve çevrede bulunan 26 yurttaş yaşamını yitirir, 58 kişi yaralanır. Abdülhamit arabanın yanına gelmekte geciktiğinden rastlantı eseri kurtulur. Bu olay aydınlar arasında büyük sevinç yaratır. Tevfik Fikret Ermeni teröristleri “ey şanlı avcı” sözleriyle öven ünlü “Bir Lahzai Teahhür” (Bir Anlık Gecikme) şiirini kaleme alır. Fikret bugün yaşasa acaba yine teröristleri öven şiirler yazar mıydı ? İrdelenmesi gereken bir konu olsa gerek. Olaya karışan 40 kişiden 15i yakalanarak tutuklanır. Taşnak lider Belçikalı Edward Joris 2 yıl hapis yattıktan sonra serbest kalacaktır !

29 ARALIK 1907 II. JÖN TÜRK KONGRESİ
Jön Türklerin ikinci ve son kongresi yine Paris’te toplanır. (Bu arada Taşnak partisi, 1907 yılında yeni bir örgütlenmeye giderek Batı şubesini Cenevre, Doğu şubesini de Ermenistan Ortodoks Kilisesi bünyesinde açar. Doğu Anadolu’daki faaliyetler kilisenin eşgüdümüyle Van, Muş, Erzurum ve Trabzon'da kurulan komitelerce yönlendirilir. Bu parti 1970li yıllardan sonra bir çok Türk diplomatını öldürecek olan ASALA terör örgütünü oluşturacaktır.)

Divan başkanlığına Prens Sabahattin, üyeliklere İttihat ve Terakki Cemiyetinden Ahmet Rıza ile Malumyan Efendi seçilir. Kongreye Siyonistler ile İngilizlerin desteklediği Arap örgütleri de katılır. (Bu Arap örgütleri 1914’te Dünya Savaşı patlak verdiğinde Türkler aleyhinde faaliyetlerde bulunacaklardır.)

Sonunda kısa dönemde gerçekleştirilecek bir eylem planı üzerinde taraflar anlaşmaya varır. Buna göre öncelikle Abdülhamit tahttan indirilecek, meşrutiyet kurulacak ve meclis yeniden açılacaktır. Bu doğrultuda, Osmanlı topraklarında çeşitli terör eylemleri, grevler düzenlenmesi, ordu içinde propaganda yapılarak yüksek rütbeli subayların kazanılması, askeri darbe, genel ayaklanma gibi uygulamalara geçilmesi bir paket halinde kabul edilir.

Kongre bu eylemleri dizemleyecek bir Edim Kurulu oluşturur. Kurul üyeleri arasında İttihat Terakki’nin en güçlü isimleri, o zamanlar albay rütbesinde olan Enver, Cemal ve Talat Beyler de vardır.

Durumdan haberdar olan Abdülhamit eylemlerin önüne geçmek amacıyla kapatmış olduğu meclisi yeniden açıp Anayasayı yürürlüğe koyar. Böylece II. Meşrutiyet (Parlamentarizm) dönemi başlamış olur (24 Temmuz 1908). Seçimlerin ardından İttihat ve Terakki Cemiyetinin desteklediği adaylar da meclise girer ve Meclisi Mebusan 30 yıl aradan sonra 17 Aralık 1908'de çalışmalarına yeniden başlar.

31 MART OLAYI – ABDÜLHAMİT’İN TAHTTAN İNDİRİLMESİ
13 Nisan 1909da Hicri takvime göre 31 Mart vakası denilen gerici ayaklanma tezgahlanır. Meşrutiyete karşı çıkarak şeriat isteyen gruplar ve bazı ordu birlikleri İstanbul’da ayaklanır. İttihat Terakki Cemiyetinin çağrısıyla Selanik'ten yola çıkan Hareket Ordusu isyanı bastırmak üzere trenle İstanbul'a gelir. 14 Nisan’da Adana'da etnik çatışmalar başlar! Ermenilere ait ev ve işyerleri yağmalanır, 5.000 Ermeni ve Süryani ile 2.000 kadar Türk yaşamını yitirir. Bazı kaynaklara göre 30.000 Ermeni yağma ve kargaşada öldürülür. (Rakamların hiçbiri gerçek değildir)
Hareket Ordusu İstanbul'da denetimi sağladıktan sonra sıkıyönetim ilan edilir ve sonunda Abdülhamit tahttan indirilir! Yerine Sultan Reşat geçer (24 Nisan 1909). 8 Ağustos 1909'da Anayasa üzerinde yapılan bir dizi değişiklikle Reşat’ın yetkileri İngiltere kraliçesi gibi "simgesel" düzeye indirilir. Böylece Başbakan ve Bakanlar Kurulu öncelikle Meclisi Mebusan'a karşı sorumlu oluyordu.

Meşrutiyetin ilanı çöküş sürecine girmiş bulunan Osmanlının yıkılışını daha da hızlandırır. 8 Ekim 1912'de Balkan halkları Osmanlı’ya karşı ayaklanır. Siyaset ve mevki peşinde koşan, salt kendi çıkarlarını düşünen Paşalar yönetimindeki Osmanlı ordusu pek fazla çatışmaya girmeden, hatta Selanik gibi bazı kentleri tek bir mermi bile atmadan düşmana teslim eder. Arnavutluk, Makedonya, Batı Trakya hızla kaybedilir. 31 Mart darbesine ve siyasete bulaşmış, inançsız, birbirini kırmış moralsiz Osmanlı ordusu, özgürlük heyecanıyla savaşan, Balkan halklarının önünde tutunamaz. Bulgar ordusu Çatalca’ya kadar gelir! 17 Ocak 1913te Bulgar ordusu Edirne’yi kuşatır. Avrupa ülkeleri Osmanlı’ya verdikleri nota ile Edirne’nin Bulgaristan’a verilmesini talep ederler.

Bu kargaşayı fırsat bilen Enver Bey önderliğinde bir grup İttihatçı 23 Ocak 1913'te Bakanlar Kurulu toplantısını basar. Babıali Baskını diye tarihe geçen bu olayda Savunma Bakanı Nazım Paşa öldürülür, Başbakan Kâmil Paşa silah zoruyla istifa ettirilerek hükümet devrilir. İttihatçılar Genelkurmay Başkanı Mahmut Şevket Paşa’yı Başbakan olarak görevlendirir.

11 Haziran 1913te ise Başbakan Mahmut Şevket Paşa makam arabasında bir suikast sonucunda öldürülünce İttihat ve Terakki Cemiyeti siyasal bir partiye dönüşür. Ülke tam bir dikta yönetimine girer. Suikastla ilgili 24 kişi idam edilir, muhalif 250 yazar, gazeteci ve devlet memuru Sinop Kalesine sürgün edilir.

İttihat ve Terakki Partisi Başkanı Sait Halim Paşa'nın Başbakan olmasından sonra ülke Talat, Enver, Cemal’den oluşan İttihatçı bir üçlü tarafından yönetilecektir. Bu arada Enver Bey’in girişimleriyle Edirne’nin Bulgar işgalinden kurtarılması partiye büyük saygınlık sağlar. Enver Bey Paşa rütbesi alarak Harbiye Nazırı (Savunma Bakanı) olur.

1913ten itibaren milli ve Batı yanlısı bir siyaset izleyen İttihat ve Terakki en sonunda kendi parti programını uygulamaya başlar. Yargı kısmen laikleşir, mahkemeler Adalet Bakanlığına bağlanır, Batı Takvimi kabul edilir, milli ekonomiye önem verilir. 1914 seçimlerini de İttihatçılar kazanınca Almanya ile askeri ve ekonomik işbirliği yapılır ve ülke Almanya ile birlikte savaşa girmenin hazırlıklarına başlar ! (Sonraki bölüm: Dünya Savaşı – Van Ermeni Devleti)





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplumbilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Holokost Yorgunluğu
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (16. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (13. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (17. Bölüm - Son)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (15. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih - Ermeni Sorunsalı (6. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (11. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (12. Bölüm)
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih: Ermeni Sorunsalı
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih – Ermeni Sorunsalı (10. Bölüm)

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Osmanlı Saray Edebiyatı Divan Şiirinde Erotizm ve Cinsellik - 1
Osmanlı Saray Edebiyatı ve Divan Şiirinde Erotizm ve Cinsellik - 2
Bilderberg – "Eyes Wide Shut"
Her Milletin Ayrı Bir Devleti Olmalı mı?
Hiç Bilmediğimiz Bir Tarih - Ermeni Sorunsalı (8. Bölüm)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Avrupa'nın Bağrında Yırtık Dondan Fırlayan Neo - Siyonist Bir Ülke: Fransa [Eleştiri]
Facebook Neden Bana 30 Gün Tart Cezası Verdi? [Eleştiri]
Sanal İnternet Hapishanesi: Facebook [Eleştiri]
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrasına Neden Bilet Bulunamıyor? [Eleştiri]
Eyfel Kulesi Havada Takla Atarak Kıçıyla Gülerdi! [Eleştiri]
İsrail Nereye? (1. Bölüm) [Eleştiri]
Apartheid - Siyonist Irkçılığın Avdeti [Eleştiri]
Ermeni Apostolik Kilisesi Karanlık Geçmişiyle Yüzleşmelidir (4. Bölüm) [Eleştiri]
Endlösung: 65 Yaş Üstünden Kurtulmak! [Eleştiri]


Erdağ Duru kimdir?

Galatasaray Lisesi, İ. Ü. Edebiyat Fakültesi

Etkilendiği Yazarlar:
Kant, Russell, Montaigne, Voltaire


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Erdağ Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.