..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Politika > Cemal Zöngür




24 Aralık 2018
Türkiye Muhalefeti ile Fransız "Sarı Yelekliler" Farkı  
Kültür ve Siyasi Değerlerini Sorgulamadan, Topluma Yol Göstermek Aptallığın Daniskasıdır.

Cemal Zöngür


Türkiye'de bir iki sosyalist küçük grupsal oluşumun dışında, diğer tüm muhalefet olan sol kesimden, demokratına, liberalinden hümanistine kadar hepsinin siyasal felsefesi, bilim dışı duygusal ve devlet endekslidir.


:AJFD:
Dünyanın her yerinde kişi, grup, siyasal oluşum ve topluluklar, yaşadığı ülkenin yönetim sisteminden rahatsız oldukları için kendilerini muhalif görürler. Söz konusu düşüncelerin gerçekten muhalif ve bir şeyleri değiştirme niyetinde olup olmadıklarını anlamanın en basit yolu, tüm muhaliflerin bir çatı altında toplanarak görüş ve güç birliği yapmalarına bağlıdır. Bu toplanış illa ki derin ideolojik anlayışa dayanması gerekmiyor. Önemli olan kimden, neden rahatsız olunduğudur. Sadece muhalefet edip marjinal gruplar şeklinde sistem karşıtı görünmek, hiçbir toplumda değişimler yaratmamıştır. Her şeyden önce bunun siyasal bir teori ve felsefeye dayanması şart.

Aynı zamanda siyasi felsefe, gerçek bilimsel yapıya göre oluşturulmalı. Özünde temel felsefi teoriye dayanmadan, sadece yaşadığı haksızlık karşısında içgüdüsel tepki, tutarsız anlık kalkışma, kültürsüz siyasi karşıtlık muhalefetlik değildir. Fransa'daki “Sarı Yelekliler” ve Batı muhalefetini, Türkiye Muhalefetinden ayıran en önemli farklılık şu noktalarla ifade edilebilir.

Türkiye'de bir iki sosyalist küçük grupsal oluşumun dışında, diğer tüm muhalefet olan sol kesimden, demokratına, liberalinden hümanistine kadar hepsinin siyasal felsefesi, bilim dışı duygusal ve devlet endekslidir. Mevcut muhaliflerin yüzde doksanı devletle aynı paralelde, Türkik İslamik ulus üstünlüğü, devletçi paternalizm, taklitçilik, şovenizm ve demokrasiyi oy kullanmakta anlamaktır. En somut örnek olarak 2013 yılında yaşanan “Gezi Olaylarını gösterebiliriz. “Gezi Olaylarının” doğru sonuca varamayacağını, başlar başlamaz o günde yazıp ifade etmiştik.

Çünkü “Gezi Olaylarına” kalkışan muhalif cepheler daha önceden bir araya gelip doğru ve gerçek bir siyasi platform oluşturmuş değillerdi. Siyasi kimliği belli olmayan birilerinin anlık yönlendirmesiyle başlatılmıştır. Ana muhalefet partisi CHP'nin her zaman yaptığı gibi, kalkışmaların devlete zarar vereceği paternalist anlayışı, sonucun ne olacağını gösteriyordu. CHP vb. karşıtlıklar sadece AKP'yi yıpratmak amaçlıydı. AKP uzun yıllar iktidar olmanın gücüyle iyice palazlandığı için, bu tür kalkışmalarla yıkılmayacağını çok iyi biliyordu. Ortaya çıkan muhaliflerin büyük bir çoğunluğu, kutsal devlet ve cumhuriyet yapısını temelden sorgulayacak bilinç, kültür, siyasi düşünce ve de dirençten tamamen uzaktı. Bu yüzden farklı muhalif kesimler destek vermediler.

Fransa'daki “Sarı Yelekliler” ve diğer Batılı ülkelerdeki muhalefetin siyasal felsefi temeli, dünyada ilk modern demokrasiyi inşa eden Fransız sosyalist Komünlerin bir eseridir.. Mevcut muhalefet cephesi 1848 yılında ilan edilen “Komünist Teorinin” kendilerini gerçekten insan yerine koyduğuna inanmışlardı. Bu düşüncenin dışında insanca yaşamanın mümkün olmadığını içselleştirerek, dünya tarihine imzalarını attılar ve atmaya devam ediyorlar.

Batılı muhalefet çatısı altında toplanan siyasiler içerisinde, farklı düşünceden birçok oluşumlar vardı. Ancak hepsinin temel inancı kesinlikle devletin kutsanmaması. Irk ve ulus üstünlüğüne karşıtlık, dinin siyasetten reddedilmesi. Burjuvazinin kendinden başka kimseyi asla düşünmeyeceğini bilince çıkarmaları, en büyük felsefeleriydi. Bu siyasal anlayış, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Marcon yönetimine geri adım attırmayı başarmıştır. Türkiye devlet gericiliğine ve burjuva sömürüsüne gerçekten karşı çıkıp, direnecekTürkiye'de kaç kişi ya da siyasi oluşum var? Olanlar da kitle tabanından yoksundur.

Muhalefet içerisinde yer alanların yüzde doksanı Kürdü inkar ederken, etmeyenlerde Kürt varsa benim tarif ettiğim veya uygun gördüğüm şekilde olmalı düşüncesinde. Kürtler en az kırk yıldır neden dağda savaşıp ölüyor veya öldürüyor? diye ciddi bilimsel sorgulamanın yapılmaması, feodalizmin tüm zihinleri köreltmesi demektir.? Aynı şekilde farklı inanç, düşünce ve kültürden olanların dışlanıp aşağılanmalarını görmemezlik. Alevilerin bin yıldır Türkik ırkçı ve dinciler tarafından katliama uğramaları. Bu insanların ne istedikleri tüm siyasi ve akademik çevrelerce sorgulanmaması, bilim kurumlarının içinin boş olduğunu gösteriyor. Devlet ve dinin yanında duran muhalefetin; İşçi, emekçi ve de insan haklarından yana olduğunu söylemesi tam bir kepazeliktir.

Muhalif kurum, dernek, sendika, siyasi parti ve akademik çevreler, sistemin geriliklerini görmek istemedikleri gibi taban kitlesini ırkçı, dinci, kafatasçılıktan arındırma diye bir dertleri bulunmuyor. Bütün bunlar modern çağda Arap tüccar cambazlığının devamından başka bir anlam taşımıyor. Ne zaman devlet yöneticileri vatan, din, millet, ulus devlet, bayrak şovenizmine sarılsa, muhalefetteki yönetici ve tabanı birbiriyle yarışır şekilde ırkçılaşmaktadırlar. Tüm sorunları kendi ülke ve toplumsal gerçekliğine uygun dile getirip tartışmayan ve bilimsel doğrulara inanmayanların, ne sol muhalefeti demokrattır ne de devlet. Onun için Türkiye muhalefeti, Fransız “Sarı Yeleklilerinden” ders çıkaracak kapasitenden çok uzaktır. Gerçek muhaliflik başta kendi devlet, halk, sınıf, ulus, din ve kültürünü sorgulamakla mümkündür. Tüm değerler üzerinde ciddi bilimsel ve siyasal sorgulama olmadan, hiçbir toplumda gerçek uyanış asla beklenemez. İşte bu yüzden Türkiye muhalefeti bin yıldır yerinde saymaya devam ediyor.


Cemal Zöngür








Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politika kümesinde bulunan diğer yazıları...
İsrail - Filistin Düşmanlığının Tarihçesi
Türkiye Solunun Sorgu ve Özeleştiri Kültürü Üzerine
Halktan Para Dilenerek Büyük Devlet Olmanın Hafifliği
Amerika, Suriye'den Neden Çekildi?
Alevilere, Kürtlere, Sosyalist ve Demokratlara Çağrı
15 Temmuz 2016 Darbesinin Esas Planlayıcısı Kimdir?
Mahalli Seçimler ve İlkesizlikler
Gelin Siyasal İslam'ı Birlikte Tartışalım
Türkiye Sosyalistleri ve Burjuvazi Artık Konuşmasın (1)
Türkiye'nin Temelsiz Siyaseti ve Carablus Çıkmazı

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Alevilik İle Sosyalizm Arasındaki Düşünsel Fark ve Bütünleşme Sorunu
Kapitalist Düzende, Komünist Yaşam Mümkün Mü?
Ana Tanrıçalar, Hz. İbrahim'in Tek Tanrı Masalına Nasıl İnandılar?
Avrupa'daki Türklerin Yaşamı ve Dünyaya Bakışları
Türkiye'nin Yaşam Kalitesi ve Mutluluk Tablosu
Siyasal Düşüncelerin İnsanlığı Getirdiği Nokta!
Sosyalist Devlet Başkanları ve Politikalarının Analizi
Hayvan İle İnsanın Birbirinden Ayrılışı - 3 -
Her Şeye Muktedir Tanrı ve Kapitalizm Ölüm Döşeğinde
Türkler Şamanist mi Kalsaydı?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dinlerin Doğuşu ve İslam'ın Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Şekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doğuşu ve İslam'ın Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Değişikliği Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doğuşu ve İslam'ın Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapılarına Saldıranların Açık Kimliği [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanımak" Araştırma Kitabımı Yazma Nedenim : [Deneme]
İşte Türkiye'nin Yaşam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
İslamiyet Yeniliğe Açık Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araştırmalar yapmaktayım. Yayınlanmış bir kitabımın dışında çeşitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayınlanmıştır. Ve iki kitap dosyam yayına hazır durumdadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Tam bağımsız Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.