Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Yukarıda 20 km ötede gökdelenler yükseliyor. Burası bir çok tepeden oluşan bir ada.Dünyanın ticaret ve cazibe merkezi. Sokaklara gökdelenlerin ışıltısı vururken,gece yarısını çoktan geçtik. Büyük televizyon şirketleri 24 saat kesintisiz dünya da olan biten her şeyi kesintisiz izleyicilerine aktarıyor. Organizma elbette "Özgürlükleri savunuyor" Slogan şu " Öl ya da ölme tercih senin" Bir çok dünya ülkesinde organizmanın kuralları kendi yönetiminde olan insanların yaşam tarzlarına göre şekillenmiş durumda. Organizma burada "Tercih senin" diyor. Fakat ölmemeyi tercih edenler için alınan vergiler ölenlerden daha yüksek. Ölmemeyi tercih edenler, bir çok haktan mahrum kalıyorlar.Her iki tercih içinde ticari anlamda yapılandırmalar sağlanmış durumda. Burada okullar ayrı.Yiyecek içecek eğlence yerleri her iki tercih içinde ayrı durumda. Ölmeyenlerin,ölenleri etkilemesi de mümkün değil. Radyolarda sürekli "Mutlu bir dünya " şarkısı çalıyor. Yeni çıkan Blues grubu Future name'in hit şarkısı. İnsanlığa bedava'dan hediye edilmiş bir şarkı bu. Ed Thomson yerin yedi kat altında desek yanlış olmaz. Yanında ki kitlesi ve O yerin yedi kat altında aşırı güvenlikli bir tesiste tutuluyor. Ed'in bugün bir ziyaretçisi var. Bir yıl önce buraya tıktılar onu. O meydanda kalabalık bir kitle ile; ellerindeki cep telefonlarını sistemi parçalamak adına yok etmek istediler. Onlara göre "İnsanlığın bittiği medeniyetin insanlığı teslim aldığı anların bitiş noktasıydı bu." Ve bu eylemin ardından hazırda bekleyen milyarlar dalga,dalga bu harekete katıldılar. Ed Thomson Mavi gözlü siyah saçlı uzun boylu yakışıklı sayılabilecek bir adam. Sistemin çöküşünü aslında oda bilerek istememişti en başından bu yana. Ancak giderek yok olduğunu düşünmesi çok zaman almamıştı. Arkadaşları arasında onun gibi düşünen bir çok insan vardı. Çoğu "Yaşa be Ed" diye sırtını sıvazlarken, Öte yandan "Yaşamaya bak E.D deme" safhasındalardı. Ama uzun sürmedi. O büyük saldırıdan sonra; her yer toz dumanken "İnsanların acı çekerek göz yaşları içerisinde ölümünü gördü E.D" Çoğu insanın problemli evliliklerine birbirlerinin gözünün içine baka baka yaptıkları ihanetlerine tanık olurken, Aşk'ında insan hayatı için sunulan bir ürün olduğunu farketmesi çok zaman almadı. Organizma o zamanlar yoktu. Ya da vardı ama bu çapta değil. Dünyanın bir çok yerine "Yaşa,ye tüket,iç,sıç seks yap" sloganları pompalanırken Bermuda şortlarla plajlarda boy gösteren delikanlıların ve güzel göğüslü bikinili kadınların reklamları spot spot plazma ekranlarda dönerken O plaja bir bombanın düşeceği hiç aklının ucundan geçmemişti. O büyük saldırıda, kimse eğlenceli dünyanın bu çapta kanlı bir okyanus suyuna dönüşeceğini düşünmemişti. En başında o plajda herkes büyük bir köpek balığı sürüsünün saldırısına maruz kaldıklarını sanmıştı. Oysa patlayan okyanusta değil, plaj partisinin hemen arkasındaki büyük kulüp binasının olduğu yerdeydi. O saldırıda bir çok yakın arkadaşını ve "Göz bebeğim" diye seslendi kadınını kaybetmişti. Şimdi geride ne arkadaşları ne de kadını kalmıştı. O acı yumağından bağıra,çağıra kaçarken cep telefonuna gelen mesaj onun çıldırmasına yetmişti. Mesajda bir pizza markasının "3 alana 1 bedava "kampanyası vardı. 3 alacak 1 bedava yiyecekti. O vakit sistemin kendinle nasıl dalga geçtiğini gördü." İnsanlar ölse de pizzalar satılmalıydı. Bu büyük saldırının ardından kendi evine kapadı. Ailesi olan biteni görmekle beraber ED ile ilgili hiç bir şey yapamıyordu. Sonunda bir gün odasından aniden çıktı. O artık bambaşka bir adamdı. Yerin çok çok altında tek başına kalsa da o eylemde olan diğer elebaşı arkadaşları hayvanlar gibi inildiyerek çevresindeki kodeslerde ona eşilik ediyorlardı. ED'in bir ziyaretçisi vardı bugün. Kapılar açıldığında kızıl saçlı bir kadını karşısında gördü. Gözleri cam gibi mavi oldukça seksi bir kadındı bu. Ve onu daha evvelde ziyaret etmişti. "Merhaba yakışıklı ..." dedi kadın. Ed için ise gelen olağan bir ziyaretçiydi. "Yeni şeklini beğendim " dedi ED Kadın seksi cazibesine devam etti. "Sense her zaman benim gözümde hep aynı şekilde ve çok yakışıklısın ED." Sadede gelinmesi gerekiyordu. "Ne istiyorsun yine ?" dedi E.D Kadın ED çevresinde bir tur atarak, ED'in pantalonuna ellerini deydirdi. "Seni desem...." diyerek gülümsedi. "Sevişmek için günümde değilim" dedi E.D Burada az da olsa Dünyayı takip edebiliyordu. Organizma bu kitleyi moralman çökertmek için dünya üzerindeki tüm faaliyetlerinden haberdar ediyordu. ED kendini geri çekerek seslendi. "Bakıyorum Türkçeyi çok iyi öğrenmişin. Adın neydi senin orda ? Peride miydi?" Kadın ukala bir ses tonu ile cevap verdi. "Adımın ne olduğunun bir önemi yok ED" Amerika da Abigail Almanya da Adalheita Rusya'da Anastasia Ne farkeder ki? Gerçek adımı şu ana kadar kimse sormaya cesaret edemedi.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © erdal divriklioğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |