Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
Herhangi bir yer. Ve aklın karışık. Akıl karışıklığında bir yer. Sanırım her yer de kablolar ve kablolara bağlı fişler var. İnsanları görüyorum..Çoğunun kesik ve kuru öksürüklerini duyuyorum. Elinle aralıyorsun,kendini... Bezden bir kapı, anahtardan bir bağ. Bir ışık süzmesi kamaştırıyor gözlerini. Lakin göremiyorsun hiç bir şeyi. Koşuşturmalar var. Kadınlar ve çocukların sesini duyuyorsun. Mırıldanmalar var. Açıldığı yerden çıkıyorsun zamanın. Az önce çok az önce çok yakınına bir bomba düştü. Bir kaç kişi.Gözünün önünde paramparça oldu. Daha henüz bir kaç dakika önce bir "Ve" ile bağlıydı bedenleri. Ve bir beden paramparça oldu az önce. Dua etmeye vakitleri bile olmadı. Ağlamaya bile. Acı çekmediler. Ayakları da tökezlemedi. Tökezleyen sadece o saniyeler oldu. Zaman bir kasise girdi. Zıplarken o kasisten, öldüler... Şimdi hayatta kalma mücadelesi var. Açıl biraz sende göreceksin. Burası bir savaş meydanı. Şimdi durdun. Ve oracıkta ölümü bekler oldun. Hiç bir şeyi hatırlamıyorsun. Kulaklarında sadece düşen bombaların sesi var. Sadece yavaş adımlarla ilerlemeyi telkin ediyor beynin. Ve sadece şunu söylüyor sana düşen bombalar " Veni, Vidi,vici." Yüzyıllık bir masalın sözlerini. Aklın karışmış senin. Tarih kitaplarına giren bir bölümün içerisindesin. Birden fazla dramın yaşandığı bir çok sahneden biri. Bir çocuk görüyorsun. Meraklı bakışlarla sana bakıyor. Gözlerinde mavi bir durgunluk var. Bunca gürültü ve patırtının ardında bu meydanda ki en sakin varlık. Herkes kaçarken.O da senin gibi duruyor. O sensin. Ve sen bir savaş suçlususun. Senin için bir mahkeme kurmuşlar. Juri'nin değerli üyeleri ve yargıç yargılamak için hazır bekliyorlar. Bu kadının geçte olsa yargılanması,yüce adaletimizin geç de olsa tecelli etmesi için buradayız.Diyor taaruz avukatı. Bu kadın bir savaş suçlusudur. Neden mi peki? Uzun zamandan beri aranılan ve kendi ülkesine ihanet eden bir casustur. Ne yazık ki geçen bu yıllarda kılıktan kılığa girmiştir. Kendini kurtarmak için "Genelevde bile çalıştığını söyleyebilirim" Bir uğultu ve homurdanmanın yükselişinde peki suçu nedir? diye bağırdı ortak görüş. Suçu aynı yerde olmaktı dedi taaruzun avukatı. Defalarca tekrarlanan bu sahnede onun yaklaşan ve bir çok kayıp'a neden olan bu anı bozması gerekiyordu. Değerli zamanın juri üyeleri. Fani insanlar için "Zaman yargılanmaz" ama şimdi siz o zamanı yargılayacaksınız. Bu kadın o savaş meydanındaki çocuktu. Aynı zamanda meydandaki genç bir kadın. Defalarca yaşadığı bir sahnede olması gerekeni yapmadı. Şimdi siz o zamanı yargılayacaksınız. Hepsi bir an sustular. Önce hangisini yargılayalım. Çocuğu mu,kadını mı? diye sordular. Savunmanın avukatı işe dahil oldu. "Hiç birini yargılayamazsınız" "İtirazım var" dedi Taaruzun avukatı. Ne farkeder ki yüce hakimim,değerli zamanın yüce jurileri. Her ikisi de suçlu. Her ikisi de aynı kadın. Her ikisi de kendinden olma,kendinle bir bütün. Çocuk kadından önce ölmüştür. Kadın sonradan ölmüştür.Her ikisi de ölmüştür. Ve bir çok insan ölmüştür. Bu kadın savaş meydanlarında defalarca aynı hatayı yapmıştır.Aynı suçu işlemiştir. Görevi ise;kendi ülkesi için istihbarat sağlayan kadın ajan olmaktır. "Vatan hayinidir." Adınız neydi diye sordu yargıç? Kadın kararlı bir ses tonuyla cevapladı. Adım "Sekhmet..." Beni her savaş meydanında bu isimle çağırırlar. Savaşın uzun süredir içindeyim. Hem küçük bir kız olarak,hem de genç bir kadın olarak. Çoğunlukla sizler ve faniler beni, İnsan kanının tadında sarhoş olmamla bilirsiniz. "Ra" ise; bunun çok yakından bilir. Taaruzun avukatı konuştu. "Siz o vakit cezalandırılmıştınız." Zaman etle,kemikle ve de ruhlarla dolu olmadığı zaman,anlamsızdır. "Siz insanlığı yok etmek istediniz." "Bu yüzden bu sahnede ki göreviniz.Zamanın her hangi bir yerinde,her hangi bir savaşta, Yok olmalarını sağlamak değildi. "Sizin cezanız tersine hayatta kalmalarını sağlamaktı." "Sekhmet" tüm güzelliği ve ihtirası ile gülümsedi. "O zaman yargılayın beni..." Ama unutmayın benim yerime geçen çok şey de yaptınız bu sürede. Avukatın da dediği gibi hangimizi yargılacaksınız ? Farketmez dedi. Taaruzun avukatı. Siz bir bütünsünüz. Savunma müdahil oldu. "Peki ya diğerleri,onların hiç mi suçu yok?" Savaşı savaşa kııydığı için sadece Sekhmet mi suçlu? Silah tüccarları,savaşa neden olan diğerleri peki? Yapısı savaş ve kandan beslenen diğer herşey evet onlarda Sekhmet kadar suçlu değil mi? Yargıç sözünü kesti. "Sayın Savunma avukatı biz burada savaşı yargılamıyoruz. Savaş olması gerektiği gibi gerçekleşir. Ama bu kadın olmaması gereken bir davranış sergiledi dedi taaruzun avukatı. "Engel olması gerekiyordu." "Çünkü insan neslini silmeye çalışan ve "Ra" nın engel olmaya çalıştığı Sekhmet cezalandırılmıştı. Juri üyeleri yine homurdandı. Önce hangisini yargılayacağız peki? Kadınımı, çocuğu mu? Her ikisini de dedi taaruzun avukatı. Toparlayalım dedi,yargıç. "Son sözleriniz nedir Sekhmet?" Ve pür dikkat dinleyecekti kalabalık. Sekhmet konuşacaktı. "Saklanmış acılara, kan ve göz yaşına çoğu zaman sargı bezi oldum ben." "Çocuğu yargılamayın. O sadece saf halim benim. Nil nehri kızıla boyanmadan çok önceleri olan ilk halim." Sargıladığınız benim savaşım ve siz zamanın bekçileri, sargıladığınız hem kötünün hem de savaşın ilk ve son halidir." "Ben olmasam da bu savaş bir nedenle ve suretle sürecek." "Haber vermedim,Savaş habersizce gelecek. Kimin nerede olduğunun da bir önemi yok.Ben bir bütünüm,zamanın her noktasında her an kırılmasında var olacağım. " "Siz şunu yargılayın, ilk ve son olan kötünün iyileştirme gücü ise; Ve her kötü bir başka kötülüğe engel ise; İyiileştirdiğine inandınız savaşın ve kanının daima bir tekrarı olacak. Ta ki. kaoslarınızdan yeni düzenler çıkarmanın sonuna gelinceye kadar.O an geldiğinde kötülük ve iyiliğin kısır döngüsü kırıldığı zaman. Siz de olmayacaksınız. Beni yargılayın, son buluşmaya kadar,beni yargılayın."
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © erdal divriklioğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |