"...öyküyü yazan bilge, beşinci ya da altıncı göbekten kral torunu olduğumu ortaya çıkaracak şekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote |
|
||||||||||
|
Tekrar,tekrar sigara içtiğimin farkında bile değilim. Ölümden tasarruftan ziyade sigaramın fiyatından tasarruf ediyorum. Ölüm bir gün gelecek. Ama bir kaç kahkaha ve bir kilo pirzola yemen lazım. Şu hayattan tavla ve santranç öğrenmeden gidersem,gözlerim açık gidecek. Kabaca konuşmayı özlüyorum bazen. "Küfür etmek kolayıma ve kalayıma geliyor." Yaşlandım galiba.. "Ermiş getir bakayım bana demli bir çay!" Ermiş hiç bir zaman çayı zamanında getirmeye eremedi. Olsun ben yaşlandım. Ermişe oğlum'da diyebilirim. Bu konuda en gıcık olduğum benden bir kaç yaş büyüklerin Ermişe "Delikanlı bir baksana" tavrı. İleride bende böyle mi seslenecem acaba? En son okuduğum kitap,"Kadınları fethetme sanatı" Aslında tüm fetihlerin babası. Son günlerde akıllı cihazlara yeniden Türkçe öğretmekle vakit geçiriyorum. Gavurun icadı "Nasılsın diyorum,nesnel diyor:)" Uyduruyor kıçından. Her sabah işe giderken,Truman Burbank havasındayım. İşe giderken yokuş çıkıyor,yokuş çıkarken dolmuşu kaçırıyorum. Kafama bir uydu parçası düşmesini. Ve annemin aslında bir aktirist olabileceğini düşünüyorum. Babam da keşke ölmeseydi. Ve sevdiğim diğer insanlar,bir yerden çıkıp gelselerdi keşke. Kaderimi değiştirmek için önemli bir gelişme yaşadım Son bir kaç gündür.Dolmuşu rahatlıkla yakalayabiliyorum. Bu kutlamayı önce köşedeki börekçiyle yaptım. "Yendim,yendim! kaderimi değiştirdim " dedim. Önce "Ha .." dedi börekçi. "Ha,ha ondan..." Ama oda alıştı. "Bugün iyi gidiyorsun" dedi bana:) Herkesin bir saati var.Gece 12 den sonra yazıyorum. Ve bir de kış da olsa odamın penceresini 12 den sonra kapıyorum. Hayatta en suçlu hissettiğim şeker'e karşı oldu. Çok şeker tükettiğim zaman,10 kilo birden aldım hissediyorum. Takıntılarla aram herkes gibi. "Uyumamaya takıntım var!". Annemin takıntısı ise "Pekmezin nasıl içilebileceği konusunda" Çünkü içerken yere sıçrarsa bir felaket olabileceğini düşünüyor. Bu yüzden en son bulduğu yöntem çay bardağından höpürdetmek oldu. İşte benim hayatım! Ha bu arada Aşk'tan bahsetmedim. Bond kızı bulamadım. Lastik markası takvim kızı ise maalesef. Ama dünyanın en güzel gülen kadınını seviyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © erdal divriklioğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |