Sevmek bir başkasının yaşamını yaşamaktır. -Balzac |
|
||||||||||
|
Her şeyden önce, bu topraklarda yaşayan yetmiş milyon Türkiyelinin (Laz,Çerkez, Kürt, Türk, Rum, Boşnak, Gürcü, Arap, Afrikalı, vs.. kökünü umursamıyorum. Bu topraklarda yaşayan herkesin kanı kırmızı. ) bilmesi gereken bir şey var. Bu topraklar bize “ya istiklal ya ölüm” diyenlerden mirastır. Daha doğrusu onların emanetidir. Kimse bu vatan üzerinde onlardan daha çok hak iddia edemez. Eden şerefsizdir. O insanların da sevdikleri, aileleri, eşleri, kızları, oğulları, hayalleri, yaşayacak günleri vardı. Onlar özgürlük uğruna bunların hepsini feda edip can vermeyi bildiler. Onlar şerefli bir yaşamı; özgürlüğü, her şeyin üzerinde tutan bir nesildi. Onlar, özgürlüklerini değer verdikleri başka bir şey uğruna takas ettiklerinde sonunda herşeylerini kaybedeceklerinin farkındaydı. Özgürlüğünüzden bir kez fedakârlık etmeye başladığınızda bunun sonu yoktur. Sonunda uğrunda özgürlüğünüzü sattığınız şeyleri de kaybedersiniz. Gözünüzü kulağınızı iyi açın. Kalbinize kulak verin. Gerçeklerden kaçamazsınız. Kendi cennetinizde bir peri masalının arkasına saklanamazsınız. Bu ülkeyi kuranlar en karanlık zamanda bizim bu gün gözlerimizle göremediğimizi yürekleri ile görmüştü. Manda ve himaye kabul edilemezdi. Özgürlükten en ufak bir taviz kabul edilemezdi. Ya istiklal ya ölüm idi.. Ben ülkemin Amerika başkanı tarafından şantaj ve tehditle yönetilmesini istemiyorum. Dünyanın rakipsiz süper gücü olması umurumda değil. Ben istiklalim için canımı vermeyi, bu ülkeyi kurmak uğruna canını verenlere borçluyum. Sizi bilmem ama ben sonuçları ne olursa olsun borcuna sadık bir insanım. Korkmak lüksüne sahip değilim. Sonuçları ne kadar ağır olursa olsun -ben hamile karnıyla cenk edenlerin, koca top mermilerini sırtında taşıyanların soyundanım- omuzlarım yükü kaldırır.. Askere gitmeden önce lise edebiyat öğretmenimi görmeye gitmiştim. Konuşmanın bir yerinde; gidelim de vatan borcunu ödeyelim, demiştim. Bana verdiği cevabı hiç unutmadım. “Vatan borcu ödenmez.” Hepimiz bu vatana borçluyuz. Yetmiş milyon adına karar verenler; “Bu yazının başlığına geri dönün.”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |