Hayat bu... Bakmaz senin nerelerde eğitim aldığına,kaç tane dil bildiğine veya ne kadar kaliteli iş yaptığına... Zaten dedikleri gibi doğru söyleyeni dokuz köyden de kovduklarına göre bunu başka dillerde söylesen kim bilir ne yaparlar?

Hayat zor...Hayat acımasız...Hayat; otobüslerde geçen süre,iş yerlerinde geçen telaş ve bankamatiğinde sana kalan para. Hayat bazen ''eşim'' dediğinle sarhoş olman bazen de onunla tartışman... Hayat öyle bir şey ki asla yapmam, asla yapamam dediğini sana uygun gördüğü zamanda yaptıran ve bundan da sana zevk aldıran.

Hayat öyle ilginç ki; inandıkların yüzünden sana acı çektiren, savunmadıkların yüzünden ise sana başarılar getiren. Hayat biraz da karma aslında. Hak ettiğini bir şekilde görüyorsun. Buna anlam veremiyorsun,beklemiyorsun ama oluyor...Belki biraz da bu yüzden sorgulamak istemiyorsun. Nasıl olsa bir şekilde her şey rayına oturmuş oluyor. Sanki görünmeyen bir el var ve sen de dahil herkesin yaşamına o yön veriyor.

Hayat tatlı biraz da... Varsa sevdiğim dediğin yanında, en büyük dertlerin bile kaybolup gidiyor o anda. Bir bakışıyla da seni uzaklara, farklı diyarlara götürmesi de cabası.

Hayat bilinmezdir, hayat karmaşadır ve hayat düzenli bir kaostur. Her an her şey olur ama öyle düzenli ve öyle sessiz gerçekleşir ki ne olup ne bittiğini tam anlayamazsın bile. Uzun lafın kısası hayat her dönem kendisi hakkında yazılar yazdıran,düşündüren ve yoran kadındır aslında.