Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham |
|
||||||||||
|
Malatya Araştırmaları Derneği’nin 6. kitabıdır Damla Kuyusu. Taşrada yayıncılık yapmak eskisi gibi zor olmasa da kolay bir iş değildir. Değil Malatya gibi bir taşra kentinde yayıncılık yapmak, merkezde yayıncılık yapmak bile zor bir iş. Hele hele kitabın okunmadığı, okuyucusunun bulunmadığı bir zamanda yayıncılık yapmak gerçekten er kişi işidir. Bu nedenle maddi bir getiri gözetmeden Malatya kültürüne her gün bir yenisini katarak altıncı kitabını yayınlayan Malatya Araştırmaları Derneği’ni tebrik ederek başarılar diliyorum… Başta belirttiğim gibi “Damla Kuyusu” bir şiir kitabı olup, Malatya Araştırmaları Derneği Yayınları’nda çıkan 6. kitap. Mürekkebi henüz kurumayan bu kitabın şairiyle (eski adı Yerel Gündem 21. olan ve şimdi ismiyle) Kent Konseyi’nde tanıştım ve beraber çalıştım. Şair Mustafa Erkenekli’yi hırslı bilirim. Hırslı ve duygusal biridir. Şair Mustafa Erkenekli her ne kadar ilk görünüşte/karşılaşmada sert yapılı bir intiba bıraksa da, o da her şair gibi duygusal ve ipek gibi bir yüreğe sahiptir. Evvel Alllah güzel şiir yazar Erkenekli ancak ben onun en çok şiir okumasını sevdim. Bu nedenle Damla Kuyusu’nun çoğu şiirlerini sesli okumaya çalıştım lakin sayın Erkenekli’nin şiir okuduğu tadı kendi sesimde bulamadım. Ben okurken Erkenekli’nin şiir okuduğundaki tadı bulamadım ama Erkenli’nin şiirlerinde gizemli bir hazzın saklı olduğunu fark ettim. Zira o; ‘insanın elinin kalem tutmasının sorumluluğunun çok olduğuna inanan’ bir şair. Erkenekli’ye göre şairlik; kendi tabiriyle/şiiriyle: “Şairlik; iğneyle kuyu kazmakmış,/Zihnimin ucunda sözcük üşüyor./En zor şey; şiiri sensiz yazmakmış,/Yine kalemimden sevda düşüyor” Aslında yalnız şiir yazmak değil yazı yazmak da iğneyle kuyu kazmak kadar zor bir iş… Ama ne hikmetse, şair ve yazarlar hep bu zor işten zevk alırlar… Damla Kuyusu’nu okurken bana Karacaoğlan’ı çağrıştırdı ama biraz Karacaoğlan, biraz Yunus, Biraz Dadaloğlu ve biraz günümüz şiir tarzı derken her çiçekten bal toplan bir armoni gördüm Erkenekli’nin şiirlerinde. Aşkı çokça tema etmiş şiirlerinde Erkenekli, lakin didaktik şiirleri de mevcut… “Kolay mı ateşi kalpte uyutmak?/Aşk imiş maşuku cana eş tutmak./Anladım ki mümkün değil unutmak,/Yine kalemimde sevda düşüyor.” Erkenekli’yi yakından tanıyan biri olarak; o şiirlerini tamamen hayatın içinden, karşılaştığı günlük olaylardan almıştır. Örneğin bir kış günü Ankara Kızılay Tüpgeçidi’nden geçerken Fatihle Sedat’ın o soğukta mendil satarken hali gözüne/yüreğine çarpar… “Fatihler, Sedatlar mendil satıyor./Gecenin ayazı kalbe batıyor./Parklarda, metrolarda gençler yatıyor,/Nasıl da düşürdün onları dara?/Artık seni sevmiyorum Ankara.” Erkenekli’ bu… Şair yürekli; gördükleri manzaradan dolayı Ankara’ya küsüveriyor… Erkenekli aynı zamanda bir demiryolu emekçisi… “Kahır İşçisi” şiirinde bunu: “Yüz elli üç yıldır döner tekerim,/Vuslatı getiren demiryolcusuyum./Her gittiğim yerde kahır çekerim,/Çileyi götüren demiryolcusuyum.” şeklinde ifade ederek bizimle paylaşır. Lakin ben en çok Erkenekli’nin “Efe-Mine” şiirini sevdim. Erkenekli, bu şiirinde memleketin şu an içinde bulunduğu ahvalini ilmik ilmik işleyerek harikulade bir şiire imza atmış. Öyle bir güzel işlemiş ki şiiri, uzun bir şiir olduğu için hepsini değil sadece iki kıtasını paylaşayım, geri kalanını da kitabını alırken okursunuz… “Saçlar kirpi, çenede üç kıl, Nefsiyle düşünür, terk etmiş akıl. Takıp takıştırmış, her yanı çakıl, Efemine oldu delikanlımız. “Ayağında kapri, başında eşarp. Gözleri şimaldir, kirpikleri garp, Elbise; vücudu ediyorken darp, Örtüyle soyunur hanım kızımız.” Erkenekli’ye bu ilk ve yeni kitabının hayırlı olması temennisiyle başarılar diliyorum. Not. “Damla Kuyusu” adlı şiir kitabını/Malatyahakimiyet Gazetesi’nden temin edebilirsiniz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |