"Bir kitabın kaderi okuyanın zekasına bağlıdır." -Latin Atasözü |
|
||||||||||
|
Allah’ın (c.c); “Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir” Ayet-i (Bakara 216) Celilesi’nde buyurduğu hikmet şu an içinde bulunduğumuz hal olsa gerek… Bugün ülkemin içinde bulunduğu durum hoşumuza gitmiyor ama olur ki, hoşumuza gitmediği halde bizim için hayırlı sonuçlar doğuracaktır. Amerika ile işbirliği içerisinde, Pensilvanya’daki zatın hipnoza ederek mankurtlaştırdığı ve aziz ordumuzun içinde palazlanan hain askerlerin 15 Temmuz 2016 tarihinde ‘darbe’ye kalkışması olayının beraberinde getirdiği birçok hikmetlerle birlikte içimizdeki beyinsizlerin de apaçık ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Allah’ım ; “içimizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi helak edecek misin?” Şüphesiz sen; “dilediğini dalâlette bırakırsın ve dilediğini hidayete erdirirsin.” “ Sen, bizim dostumuzsun.” “Bizi mağfiret et ve bize rahmet (merhamet) et. Sen, mağfiret edenlerin en hayırlısısın.” (A’raf: 155) Bu menfur kalkışma olaydan sonra canım ülkemin insan manzarası tüm açıklığıyla -bir kez daha- ortaya çıkmakla birlikte beraberinde de kim kimin yanında olduğu, kimin ne olduğu anlaşılmıştır. Bütün dünya şuna şahit oldu ki; Necip Türk Milleti bir kuruluş savaşı daha vermiştir. Ve bu savaşta da yine kadınıyla, erkeğiyle verdiği canhıraş mücadele sonucu hain Pensilvanya askerlerinin darbeye kalkışmasını püskürtmüştür. Bu Millet, dün kurtuluş savaşında gösterdiği duyarlılık ve hassasiyetin aynısını 15 Temmuz 2016 tarihinde de göstererek bir kez daha tarih yazdırmıştır. Eli tespihli, alnı secdeli, ağzı dualı canım ülkemin eli öpülesice mazlumların duaları kabul olmuş olacak ki; Cumhurbaşkanımız/Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan, Pensilvaniya askerlerinin saldırısından 15 dakika gibi çok az bir zaman dilimiyle kurtulmuştur. Bu alay bana, Mekke Müşrikleri’nin bütün aramalarına rağmen Hz Peygamber’i bulamayınca O’nu yakalayana, ya da öldürenin başına ödül koydurduğu olayı hatırlattı… Malumunuz; müşrikler, iz sürücüler yardımıyla Hz Peygamber’i yakalamaya çalışıyorlardı. İz sürücü Kurz b Alkame bazı müşriklerle birlikte Sevr Mağarası’nın kapısına kadar geldi. Müşrikler, mağaranın kapısında kendi aralarında Hz Peygamber’in yakınlarda olup olmadığını konuşuyorlardı. Bu sırada Hz Ebu Bekir’i bir telaş aldı; Hz Peygamber ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Hz Ebu Bekir, mağaradan dışarıya bakıp müşriklerin ayaklarını görünce heyecanla , “Ey Allah’ın Resulü! Eğilip baksalar bizi görecekler!” dedi. Bunun üzerine Hz Peygamber , “Ey Ebu Bekir! Üçüncüleri Allah olan iki kişi hakkında ne zannediyorsun?” diye cevap verdi. Hz Peygamber ve Hz Ebu Bekir Sevr mağarasında üç gece kaldılar. Bu sürede Hz Ebu Bekir’in oğlu Abdullah akşamları mağaraya gelerek müşriklerin konuşmalarını ve Hz Peygamber hakkında söylediklerini onlara naklediyordu. Gece mağarada kalan Abdullah, tan yeri ağarmadan yanlarından ayrılıp geceyi Mekke’de geçirdiği intibaını vermek için şehre dönüyordu. Abdullah ayrıldıktan sonra Hz Ebu Bekir’in azatlısı ‘Âmir b. Füheyre mağaranın yakınlarına getirdiği koyunları peşinden sürerek onun ayak izlerini kaybettiriyordu. Sürü oraya gelince Hz Peygamber ile Hz Ebu Bekir, ihtiyaçları olan sütü de alıyorlardı. Sevr mağarasında üç gün kaldıktan sonra, üçüncü gecenin sabahında Abdullah b Uraykıt mağaraya geldi. Hz Peygamber, peygamberliğin 14. yılı 1 Rebiülevvel Pazartesi günü, Hz Ebu Bekir, “Âmir b Füheyre ve yanlarında bulunan kılavuzla birlikte yola çıktı. Kureyşlilerin Hz Peygamber’i ölü ya da diri yakalayana ödül verecekleri haberi, Müdlicoğullarının bulunduğu bölgede de duyulmuştu. Hz Peygamber yola çıktıktan sonra Salı günü Müdlicoğullarının bölgesi olan Kudeyd’e ulaştı. Süraka b Malik, kabilesi olan Müdlicoğullarından bazı adamlarla otururken, yanlarına gelen birisinden, Kudeyd’in sahiline yakın bir yerden geçen birkaç kişinin varlığını duyunca bunların Hz Peygamber ile arkadaşları olduklarını anladı. Adama göz kırparak susmasını istedi. Zira Hz Peygamber için belirlenen ödülü tek başına almak istiyordu. Kısa bir süre daha oturduktan sonra evine gitti. Zırhını giyip, silahını kuşanarak yola çıktı. Amacı Hz Peygamber’i yakalayıp Kureyşlilere teslim ederek yüz develik ödülü almaktı. Süraka’nın geldiğini gören Hz Ebu Bekir, tedirginlik içinde, Ey Allah’ın Resulü! Yanımıza kadar gelindi!” dedi. Hz Peygamber mağarada söylediği sözleri tekrar etti: “Tasalanma! Allah bizimledir.” Süraka, Hz Peygamber’in bir şeyler okuduğunu duyacak kadar yakınlarına gitti. Bu sırada atının ön ayakları kuma batmaya başladı. Süraka atından düştü; atını hareket ettirmeye gayret etse de başarılı olamadı… FETÖ’nun askerleri de başarılı olamadılar! Düşmana karşı savunmada kullanılmak üzere ordumuza teslim edilen F16 uçaklarımızla, Süraka gibi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın izini süren hain pilotlar da iz süremediler!.. Tasalanma Sayın Cumhurbaşkanım/tasalanma ey reis, Allah bizimledir, Allah seninledir!… İzini sürmek için peşine düşenler Süraka gibi bile olamayacaklardır. Süraka ki, eman diledi, sonra uyandı, yaptıklarından dolayı tövbe etti, bu hain pilotlar tarih boyunca hep lanetle anılacaklardır. Bu duygu ve düşüncelerle Aziz Milletimin zaferini bir kez daha kutlar, bu uğurda şahadet şerbetini içenlere rahmet, yaralılara Allah’tan acil şifalar dilerim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |