Öylesine Yuttum ki Sesli Harflerimi...
(Elif Demiröz) 21 Nisan 2004 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Kala kala sadece ve sadece o kelimeler arasına yerleştirilen birkaç küçük nokta kalmış. Sadece üç nokta… Apostroflar yokmuş artık, virgüller de çoktan yitip gitmiş geldikleri masallar alemine... |
|
Artık Gelme...
(Elif Demiröz) 8 Nisan 2004 |
İlişkiler |
| |
Çok kez giden bir sevgilinin geri dönmesi için ağıt yakar yürekler... Dilekler, dualar ona yeniden kavuşmak içindir. Oysa benim yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var, sevgi de olsa, aşk da olsa, eğer size acı veriyorsa, silip atın hayatınızdan... |
|
Bedeninin Kurak Coğrafyasında Buldum Seni
(Elif Demiröz) 25 Mayıs 2004 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Kurulamaz cümlelerin imlasız sokağı… Yalanlardan korkmuş bir kalbin son durağı… Korkulu düşüncelerin kabus olup yağdığı bir gece karanlığı… Dinmek bilmez yağmurların korkusuz, mahrem ıslaklığı… |
|
Turuncu...
(Elif Demiröz) 7 Kasım 2004 |
Anılar |
| |
Ankara’nın en güzel caddesinde, rengarenk şemsiyeler yağmurla dans ediyordu. Saniyeler geçiyordu, her şey turuncu rengin esiri olmuş gibiydi...
|
|
Yalnızlık Tik Takları...
(Elif Demiröz) 30 Kasım 2004 |
Yaşam |
| |
Gece /ve alelade yalnızlık tik takları /virgülleri yalnızlığımla sarmaş dolaş fotoğraflarımın /Yorgunum, yanındayım / Sarıl bana yalnızlığım !
|
|
Geldi...
(Elif Demiröz) 23 Ocak 2005 |
İlişkiler |
| |
Ah güneş yüzlü adam, ben sobelendim sense hep saklandın oynadığımız sevgi kılığına girmiş bu saklambaç oyunu boyunca!
|
|
Ağır Çöktü İçime Gece...
(Elif Demiröz) 4 Şubat 2005 |
Yüzleşme |
| |
Ömür boyuların bilinmezliği/Şafak sökerkenki bir martı çırpınışı, bir hüznün mutsuz gülümseyişi balıkçı sandalı içindeki ağlarda/Ben ve kendim/Gece nöbetleri,dünya sonu gel-gitleri/Depresif gecenin iflah olmaz çekiciliği! |
|
Kronik Özlemelerim
(Elif Demiröz) 22 Şubat 2005 |
İlişkiler |
| |
Kelimelere olan doğurganlığımdan yanında susuşum. Seni özlemenin gece on birindeyim. Depresif
korkularısın kaybetmek istemeyişlerimin!
|
|
Sana İthafen...
(Elif Demiröz) 26 Şubat 2005 |
İtiraflar |
| |
Kısacık bir paragraftan dünyaya taşacak kadar özel olmana ithafen yazıyorum bu satırlarımı. İnsanı deli eden mükemmeliğine ithafen yazıyorum bu satırlarımı.Tek bildiğim, bu en kısası ve en anlamlısı…
|
|
Gece Doğumu
(Elif Demiröz) 12 Mart 2005 |
Düşler |
| |
Herkesin uyuduğu geceyarısı sendromlarında, ayın soyunuşunu izleyecektik gökyüzünün bakirliğine inat / Ay gökyüzünü seviyordu, sen beni. Asildi gece, asildi gece doğumları... |
|
Allegro Moderato
(Elif Demiröz) 8 Nisan 2005 |
İtiraflar |
| |
Bak, her satır anlaşılmaz, ancak yaşanır bir fikr-i firarın ta kendisi yine. Sense en güzel gülüşünle gözlerimin önünde. Bana güç verdiğin için nasıl teşekkür etsem az sana. Çok garip, yine bilmeyeceksin bu anlattıklarımı da... |
|
Gece Yarısı Hezeyanları
(Elif Demiröz) 31 Ağustos 2005 |
İtiraflar |
| |
Konuşulamadık ne çok kelime varsa geldi bir araya; “cümle” dedik adına. Paylaşılamayan ne kadar endişe varsa buluştu bir sayfada, “şiir” dedik adına/ Ve bunlar senin layık olduğundan çok daha başarısız itirafımın son satırlarıydı.. |
|
Ben İlk Aşkta Kaldım
(Elif Demiröz) 21 Ocak 2006 |
İlişkiler |
| |
Araya başkaları girdi, roller değişti. Başkalarına “sevgili” dedik, “el ele” gezmeler oldu caddelerin kaldırımlarında, kaçamak ve sahte bir öpücük oldu yaşama sığdırdığımız mülteci hayatımız. Hepsi aşk suretiydi. Aşk yalnız “ikimiz” deydi!
|
|
Mutluluk Aranjmanı
(Elif Demiröz) 27 Temmuz 2006 |
İtiraflar |
| |
Sözleri bana bestesi sana ait bir şarkı bu. Geçmişle geleceğin aranjmanı. Veda edilen mutsuzlukların son notası. Seni çok seviyorum, var mı dahası ?
|
|
Buluta Karışan Mektup - 1
(Elif Demiröz) 11 Nisan 2008 |
İtiraflar |
| |
Sana olan özlemimi, sana olan kinimi ve sana olan hüznümü anlatmazsam yaşanmaz hale gelecek hayatım. Bunları bil… Bunları duy… Düşün ve hisset. Bu da bulutlarla göğe karışmış onlarca mektuptan biri olsun. Hayata da, ikimize de geçmiş olsun, ARTIK YOKSUN…! |
|
Buluta Karışan Bir Mektup Daha...
(Elif Demiröz) 26 Mart 2009 |
İtiraflar |
| |
Teşekkürler en kuzeydeki en gri bulut.
Sana karışsın bu kendi içinde anlamsız mektup.
Ve sen bir yağmur olgunlaştırıp kendinde, her sözcüğü tek damla yağmura dönüştür uzaktaki o şehirde… Yeşiller yanında olsun, griler gerinde…
İçimde aslında öyle bir şey var ki, bulamayacağım ve ömrüm boyu taşıyacağım en derinde…
|
|
|
Başka başka bambaşka bir şey artık kalbime sığmayan! Aşk diyorum, sevgi diyorum, tutku diyorum olmuyor; yetmiyor senin için, bitmiyor… Gökyüzünde yıldız bitti, bende düşler bitmiyor...
|
|