Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Varlığına her saniye ettiğim şükürler ne denli içtense, ay da o kadar içindeydi gecenin işte. Gün doğumlarını izlediğimiz nice sabahın aksine, gece doğumunu izliyorduk bu defa seninle. Neden olduğunu bilmiyordum seninle yaşanan ne varsa neden bu kadar güzel olduğunun… Saflığın, masumluğun, yaşanasıların en güzeliydin sen benim için. Kar yağmış dingin başkent beyazlara boyalı sokaklarıyla karşılıyordu yoldan geçenleri. Bütün kutsallığıyla gece mavisi gökyüzü yüzümüzü okşuyordu. İsteyip de yaşayamadığım, içimde uhde kalan her şeyi bana yaşatandın sen. Gitmeni hiç düşünmüyordum bile. Sonsuzluğun ismi sendin ve sen kalacaktın herkes gitse bile benimle. Hayat boyu gideceğimiz her şehirde daha binlerce gece doğumu izleyecektik seninle. Herkesin uyuduğu geceyarısı sendromlarında, ayın soyunuşunu izleyecektik gökyüzünün bakirliğine inat. Odayı bembeyaz ışığıyla dolduruşunu seyredecektik hayranlık dolu bakışlarımızla. Birbirimizden ve geceden başka ne varsa unutacaktık dünyada. Benim gece doğumlarım, ay ışığım, gece yarısı sendromlarım, her şeyim sendin. Korkuyordum gönlüne kurduğum köprünün üzerinden bu kadar fütursuz sürekli geçip durduğum için. Ama sana olan güvenim öylesi güçlüydü ki, gökyüzü mavisi bakirlikle bileşen aydınlık güven ışığını yakmıştım kalbimin penceresinden. Sen karanlıklarda kalma diye, sen elimi hiç bırakma diye… Ve bütün asaletiyle doğdu ay karanlık gecenin içinde. Gökyüzünde inci dizisi yıldızlar, beyaz saflığı ışığıyla aydınlandı. Karanlık odamda, yüzün tam karşımdaydı. Konuşmuyorduk hiç, onca karanlığın ortasında ışıl ışıl gözlerini görüyordum. Ben seni seviyordum,gökyüzü de ayı… Ay gökyüzünü seviyordu, sen beni. Asildi gece, asildi gece doğumları. Sancı sancı kalplerimizde duyduğumuz yanlış aşklara bir isyandı ellerimizle duvarlara yağlı boyayla yazılar yazışımız. Artık BİZ vardık. Bütün yanlış yaşanmışlara inat, doğruyu arayışlarımız vardı. Ve bütün asaletiyle doğdu ay karanlık gecenin içinde. İçimdeydi bütün berraklığıyla artık gece…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Elif Demiröz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |