|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Eleştiri > Sevgi ve Nefret |
41
|
|
|
|
CHP Kurultayında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu; süslü sözlerle slogan atmaktan öteye gidemeyince tekrar bunları düşündüm. |
|
42
|
|
|
|
Su desem yağmur olur. Toprak desem heyelan olur. Buna rağmen gözyaşlarımla dolarım da bir türlü ağlayamam. Ah sevgili bir ağlasam, bulutlar kupkuru kalır. Ah sevgili bir ağlasam, yüreğimden sellerle sürüklenirsin, heyelanlarımın altında kalırsın. |
|
43
|
|
|
|
Kişilere takılma, yani fertler üstünden bir şeyleri eleştirme gibi bir lüksümün pek de olmadığını, yazdıklarımı okuyanlar biliyor. |
|
44
|
|
|
|
Benim kemiğim sevilmez. O yüzden senin gibi itler benden uzak durur. Senin bana yakın olmaman beni uyuz olmaktan korur. Zaten kancıklığını da çekemem. Salyaların ağzından akarken, seninle mum ışığında yemek yiyemem. İtliğin hayatıma ne katabilir? Boynuna zincir takıp seninle kumsalda yürüyemem. Hayatım boyunca sevilmemeyi ve düşmanlığı öğrenirken ve ben artık sevmek ve sevilmek isterken, seninle it dalaşına giremem. Sen hayat gibisin sevgili. Hayat da it gibidir ve hayat en çok korkakların peşine düşer. |
|
45
|
|
|
|
Ve ben en son birini seviyorum,o benden dengesiz(!)
Sevgiden bahsediyor ara sıra,beni sevdiğini söylüyor ve ekliyor sözlerine;
Onu unut,beni öyle sev(!)
|
|
46
|
|
|
|
Benim annem degil belki sizinde degil. Ama her meslekte oldugu gibi yeryüzünün en kutsal meslegi annelige leke sürenler icin. Canim annemi bu duygularda haric tutuyorum. |
|
47
|
|
|
|
Geleceğini iyeliğine almak ;
Varsa okunan gözlerinde...
Ve halay çeker gibi olmak ;
Patlak verdikte yeryüzünde. |
|
48
|
|
|
|
bu dünyada duvar gibi adam derler
her yerine çivi çakarlar
ağaçlar ayakta ölür derler
baltayla devirirler |
|
49
|
|
|
|
Bari bir şey söyle gözyaşlarıma yakışan. Bari bir şey söyle ağladığıma değen. Yalandan öte gerçeğin kavurduğu bir çöl gibi olsun. Hiç kumdan saraylar dikme önüme ben seni bırakıp gideceğim koşar adımlarla. Boşuna engeller çıkarma önüme. Altından ırmaklar akan köşkler dikme önüme. Ben gerçeğin alev alev olduğu cehenneme gideceğim. Bütün yollarım beni kendi cehennemime götürmekte. Yoldaş olmayı isteme benden. Ben ateşler içinde, cehennemin en mutlu yerinde sensiz olacağım. Seninle |
|
50
|
|
|
|
Ah ne olurdu kır çiçeği!
Keşke sen gerçek olsaydın dünyada,herkes senin gibi saf ve temiz kalsaydı. Sevda adına edilen yeminleri,her aşık tutabilseydi.Bir sevgiliye ömür vermek ve karşılığında sadece sevgi dilenmek hangi kadının harcı veya erkeğin? |
|
51
|
|
|
|
Asimile uygulamayı ve fevkalade hor ve hakir görmeleri tuzu ve biberi olmuştur.
Milleti hiçe sayan ve asla dikkate almayan, tutuklayan,
Faili meçhul cinayet işleyen, can, mal, din, akıl,
Ve nesil güvenliğini tahrip eden bir iktidar ortamıydı...
|
|
52
|
|
|
|
Dokunmayın bana orkestra olurum, müziğimden anlamazsınız. Dokunmayın bana resim olurum, renklerimden korkarsınız. Ellerim asma bahçesidir, üzümlerimden çalmayınız. Bileklerim kabe yoludur, bıçaklarınızla kollarımı doğramayın. Bu dünyada kim üstün davası vardır, karga gibi başımda uçmayın. Dokunmayın bana boş çuvallarınızı kanımla doldurmayın. Dokunmayın yaralarıma, merhem olmayın. Her ışığı karanlıkta yıldız sanmam, uçaklar yol alır göğün karanlığından başka memleketlere. |
|
53
|
|
|
|
yaşadıkca hep mutlulugu arayacagım |
|
54
|
|
|
|
Bu gün doğum günüm. Uzun zamandan beri ilk kez buraya bir şeyler yazıyorum. Bir sevgiliye sitem olabilir. Bir şeyleri kaybettikten sonra geri dönüş olsada ne kadar doğrudur sizce. |
|
55
|
|
56
|
|
|
|
Fabrikada benden başka hiçbir idareci yoktu, yüklü malı İstanbul’a teslim etmek ve bir iki gün kalmak için gitmişlerdi. Yemek haneye defalarca telefon ettik, cevap verecek kimse çıkmıyordu, |
|
57
|
|
58
|
|
|
|
Aşkın çimen yeşilinde, yüreğim zümrütleşti. Tutkunun kırmızılığında duygularım yakutlaştı. Her halimde bir değer taşıdım. Ucuza satmadım kendimi. Değerlerimle yaşadım. Kaburgasız kalmadım, düşüncelerim enfeksyona kapılmadı. Sağlıklı yaşadım. Korkudan altıma kaçırdığım anlarda, umumi tuvalet gibi kokmadım. |
|
59
|
|
60
|
|
|
|
bu benim ikilemim sevindim çünkü milletine eza veriyordu.üzüldüm çünkü bir insanın en zor ölüm şekliyle cezalandırıldı |
|
|
|