Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Eylül denince aklıma, yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren geliyor. Eylül denince aklıma işkence altında can veren Muzaffer İlhan Erdost geliyor. Eylül denince aklıma, Diyarbakır askeri cezaevinde işkenceden ölen ve sakat kalan kişiler geliyor. Eylül denince aklıma darbeyi meşru kılmak için halkı siyasi kışkırtmalarla galeyana getirip, iki kardeşi birbirine vurduran namussuzlar geliyor. Eylül denince aklıma suçlu olup almadığı belli olmayan bir sağdan bir soldan asarak denge kurduğunu söyleyen Kenan Evren denen yaratık geliyor. Eylül denince aklıma hiçbir suça bulaşmamış, ama okuduğu kitaplar ve vatan sevgisini anlattığından idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu geliyor. Eylül denince aklıma yakılan milyonlarca kitap, tutuklanıp işkence gören müellifleri, okurları geliyor. Eylül denince aklıma düşüncenin prangalanmaya çalışılırlığı ve sadece karın doyurmaya mahkûm edilen halk geliyor. Eylül denince aklıma susturulmuş insan ve gözaltı süresi hiç bitmeyecek olan demokrasi geliyor. Eylül denince aklıma zaten yaralı olan eğitimin zehirlenerek öldürülme çabası geliyor. Eylül denince aklıma hâlâ sırrı çözülmemiş Afgan ve Irak katliamlarını sebebi gibi gösterilen, Hüsame bin Ladin geliyor. Eylül denince aklıma tecavüze uğrayan Afgan ve Iraklı kadınlar ile bu kadınlara bunları yapanların adeta övünerek resim çektiren batılı güçlerin askerleri geliyor. Eylül denince aklıma sen geliyorsun. Eylülle gelip eylülle gitmen… Gönlümde hep döküntüler bırakarak… Hülasa Eylül denen güzelliği fark edecek kadar sağlıklı bir yüreğe sahip değilim. Paramparça bir yürekte de Eylül işte bunları çağrıştırıyor bana ve insana. Eylül, aşk, muhabbet, huzur ve güzel hayalleri simgeliyor olmalıydı. Bir bahçede, bir deniz kıyısında, bir parkta sevgilinin ellerini tutup, iki yürek arasındaki sevgi suyunu taşıyacak arkların kurulduğu zaman dilimi olmalıydı. Hz. Ali'nin "Benim belimi dinsiz Müslümanlar kırdı" dediği gibi, bugünkü gidişatın hiç de umut verici olmamasına rağmen, her bağbozumu yeni bir başlangıçtır, mantığıyla yaşanabilir, zevk alınabilir eylüller diliyorum bütün dünya ve bizim halkımıza. 4 Eylül 21 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |