Dünyada yaşananlara bakıyorum da, her yerde, her canlıya uygulanan bir zulüm var.

Bitkiler âleminde bir bitki hayatını sürdürmek için başka bir bitkinin büyümesine fırsat vermiyor, verirse kendisi hayatta kalamayacak.

Hayvanlar âleminde bir hayvan kendisi ve sorumluluğunu taşıdığı hayvanların hayatta kalması için başka hayvanları ihtiyacı kadar öldürüp yaşamını sürdürüyor.

İnsana bakıyorum, hayatta kalmak için değil, her şeye sahip olmak için öldürüyor. Öldürdüklerinin ne etine, ne derisine ihtiyacı var. Yalnızca kıskançlık ve harislik... Her şeye kendisi sahip olmak isteyenlerin bir savaşı insanların öldürme tutkuları... Önlemesi imkânsız, ama mücadele gerektiren bir yapı bu.

Ben zulme uğrayan canlılar arasında tür, ırk, din, mezhep, grup, düşünce ayrımı yapmadım, yapmayı da düşünmedim. Ne düşündüm biliyor musunuz, Allah Kur'an-ı Kerim'de insanla ilgili iki kavram kullanıyor. Bunlardan biri "İns", diğeri "Nas". İns kavramı, hiçbir canlıya zarar vermeden ve canlıların güzel yaşamaları için çaba sarf edip, canlılara hizmet eden bir canlı. Nas kavramı, insan görünümünde, ama insanlık gerektiren unsurları bünyesinde bulundurmayan bir yaratık. Evet, bu kavramları baz alarak, hep "İns" olma çabası içinde oldum.

Ahmet Arif "Nerede bir can ölse, oralı olur yüreğim" diyor. Ben de aynını tekrarlıyorum. İnsan denen varlığı diğer canlılardan ayıran, tür, ırk, din, mezhep ve düşünce ayrımı yapmadan zulüm gören bir canlı için gösterdiği merhamettir. Çünkü vicdan denen soyut organ yalnızca insanda bulunur. İnsan hariç, diğer canlılar sadece bu âlemde kendilerine verilmiş olan yaşamı sürdürür ve giderler. İnsan dışı canlılarda hizmet bilinci, teşekkür bilinci ve ibadet bilinci yoktur (İster iyi, ister kötü anlamda).

Ben şimdiye kadar kimseye iyi ya da kötü olmasıyla ilgili ne bilgi, ne direktif vermedim, böyle bir derdim de yok. İnsan denen varlık zaten yaptığı her şeyi bilerek yapıyor, ama bazen işine gelmediği için bilmezden gelebiliyor.

Ben tebliğ denen kavramın anlatılarak değil, kişinin kendisi tarafından yaşanılarak gösterilmesi olduğunu düşünüyorum. Ve ben insan olma tebliğini kendimde başlattım, sürdürüyorum. Ne kadar başarılı olabileceğimi hep birlikte göreceğiz.

Ben diyorum ki, ihtiyaç dışı ne bir çiçek, ne bir hayvan, ne bir insan öldürülmesin. Her canlının eceliyle ölme hakkı var ve bu haklarını kullanabilsinler.

28 Nisan 21
Gölcük