Sevgi en azgın yüreği uysallaştırır, en uysal yüreği azdırır. -Alexis Delp |
|
||||||||||
|
"Şöyle der Dostoyevski ; "Bir çocuğun ölümünü görmektense, dünyaya geliş biletimi iade etmek isterim." Sıla Şentürk" Ve Sıla'nın medyadaki haberi... "Giresun'da Hüseyin Can Gökçek (21), bir süre önce ayrıldığı nişanlısı Sıla Şentürk'ü (16) bıçakla boğazını keserek öldürdü. Aile fertlerinin olmadığı evde işitme ve konuşma engelli babaanne, durumu komşularına ifade edip yardım istedi. Polis ekipleri, kaçan Gökçek'i il dışına çıkmak için gittiği havalimanında yakaladı." Birçok kimsenin ölmeyi ve öldürmeyi göze aldığı bir zamanda ben tuttum sevmeyi göze aldım. Sevmenin, âşık olmanın, insan olmanın, dürüst olmanın, ahlaklı olmanın beş kuruş etmediğini gördüm. Yalan, riya, sahtekarlık, namussuzluk, düzenbazlık karşılık buluyor ve değer görüyor. Karakterime sıçayım ki, ne yapsam değişemiyorum. Aynı boku aynı kaşıkla bir duvar dibinde yemeye devam ediyorum. Dürüstlüğü ben terkedemiyorum, ama dürüstlüğüm yüzünden çok kolay terkediliyorum. Korkuyorum ki, benim dokunamadığım / dokunmaya kıyamadığım, uğruna ölümü göze aldığı bir namussuzun öldürme güdüsünü tatmin etmesi. Aslında biliyorum ki, bu düşündüklerim de, ben de onun umurunda değiliz. Benim içimde kan, onun içinden zevk u sefa dolaşmakta. Umursadıklarının kurbanı olmamasını dilerim. Yüreğimi altüst eden, hayatımın doğal rengini değiştiren ve beni her konuda kendisine bağlayan kişi kim? Yaralı bir varlığa kapısını kapatan özel hastane acil servisi mi? Her gün kapısında çalışanlardan birini değiştiren kültürsüz bir aristokrat mı? İnsani duyguları büyük bir zevkle çarçur eden bir mirasyedi mi? Çok mükemmel birine denk geldim de ben mi farkında değilim? Kim bu hayalden başka bir özelliğine tanık olmadığımız? Düşünüyorum da acaba bu garip ve nurdan ibaret sandığım varlık aslında gerçek de, geri kalan hepimiz mi birer yalnız? Aman bir boka mı bir çiçeğe konacağını kestirmeyen at sineği gibiyim. Zirve ile zırva arasına sıkıştım, o kadar... Kendime geleceğim, gidecek yerim yok. Her halükarda merhaba anlamı anlamlandıran dostlar ve sürekli yalpalayan ben. Ben farklı bir açıdan, farklı bir ben olarak değerlendirmek istedim. Bunu başarabildim mi karar sizin. 16 Şubat 22 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |