..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam başlangıcı olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sevgi ve Nefret > Cahit KILIÇ




24 Mayıs 2010
Gandi Ya da Tovorish Kemal  
Cahit KILIÇ
CHP Kurultayında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu; süslü sözlerle slogan atmaktan öteye gidemeyince tekrar bunları düşündüm.


:AIHG:


Yıllardan beri söylediğim bir tespitim ile yazıya başlamak istiyorum: 20. yüzyılda Bolşevik Devrim’in ardından dünyayı kasıp kavuran bir Sosyalist Akım yayıldı ve dünyanın en ücra köşelerine kadar ulaştı. Bu, öyle bir akım ki rüzgâr olmaktan çıkıp kasırgalara dönüştü; halk ayaklanmalarına, devrimlere, karşı ihtilallara, askeri ve despotik yönetimlerin gelmesine sebep oldu. Yüzyılın sonlarına doğru gittikçe hız kesen bu akım; Gorbaçov’un bir fiskesiyle devrilip gitti.

Yıkılıp gitmesine gitti ama dünyanın birçok ülkesinde bu sosyalist akımın etkisiyle çok fikir adamlarının yetişmesine de sebep oldu ve/veya açıkça fırsat verdi. Ve o fikir adamları; düşünceleriyle, önerileriyle, yazdıkları kitaplarıyla ülkelerinin geleceğine yön verdiler, halklarının ufkunu açtılar.

Hayıflanarak söylüyorum: Maalesef bizde bu tür fikir adamları yetişmedi. Süslü sözlerle bol bol slogan ürettiler.

CHP Kurultayında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu; süslü sözlerle slogan atmaktan öteye gidemeyince tekrar bunları düşündüm.

İmdi, köken ve siyaseten bu akamın bir mensubu olan Tovorish Kemal (siz Tavariş olarak okuyunuz, Rusça’da Yoldaş demektir), süslü sözlerle halkın desteğine yürümek yerine: Çok sesliliğe, demokratik özlemlere, insan hak ve özgürlüklerine, dini inançlara, örtünme ve eğitim hakkına cevap verecek bir politika mı geliştirecek? Yoksa yıllar öncesinden sol çizgiyi terk edip katı ve despotik bir zemine oturtulan klasik CHP zihniyetine mi teslim olacak?

Her Doğu ziyaretinde demokratik söylemleri dile getiren Tovorish Kemal, Ankara’ya dönünce: “ Sen ne ettin Kemal, söylediklerini kulağın duyuyor mu?” diyerek susturulurken ve yüz seksen derece çark ettirilirken; şimdi başında demoklesin –pardon- Deniz’in kılıcı olmadığına göre, yeniden o söylemleri dile getirecek mi? Örneğin Onur Öymen’e “gereğini” yaptıracak mı?

Ya da bir takım medyanın verdiği gazla “biz nasıl olsa iktidara geleceğiz, çizgi değiştirmeye gerek yok” mu diyecek?

Tovorish Kemal unutmamalıdır ki tarihin koynu, medya gazıyla havalanıp uçurulan ve sonradan aynı medya tarafından tepe taklak aşağı indirilenlerle doludur.

Mavi gömleği ve köylü kasketiyle uçurulup sonradan “bir bölen” olarak linç edilen Kara Oğlan örneğini mi versek…

Yoksa “sarışın güzel kadın” örneğini mi?

Tovorish Kemal 62 yaşında olduğuna göre “eski tüfek” sayılır. Eski tüfekler komitacılığın ne anlama geldiğini iyi bilirler.

İttihat ve Terakki komitacılarının son örneği İsmet İnönü ve Celal Bayar’dan sonra günümüze yansıyan en büyük komitacı Deniz Baykal’dı…

Eski CHP’de hizipçiliği ile öne çıkan, siyasi yasakların kalkması ile SHP’de genel başkanlık yarışına giren; Erdal İnönü karşısında üç defa yenilgiye uğramasına rağmen inadından ve hizipçiliğinden asla vazgeçmeyen…

Kapatılan siyasi partilerin “siyasi hayata yeniden dönmelerini sağlayan yasa” çıkar çıkmaz derhal koşup CHP tabelasını asan; CHP’yi yeniden örgütleyerek genel başkan seçilen…

Murat Karayalçın’nın temiz ve saf kişiliğinden faydalanarak, iktidar ortağı olan SHP’yi yutup ona genel başkan ve –hiçbir emek sarf etmediği halde- koalisyon iktidarından dış işleri bakanlığı koltuğunu kapan…

CHP teşkilatının tamamını kendi çizgisine göre dizayn; aykırı seslerin tamamını tasfiye eden, koca partiyi tek bir ses, tek bir nefes haline getiren…

Deniz Baykal’ın üstün komitacılığından şüphe edilebilir mi?

Pekiyi, ne oldu bu kadar üstün vasıfları olan bu komitacıya?

Uçkur düşkünlüğünün düşmanlarına altın tepsi ile sunduğu bir fırsat ile yıkıldı gitti.

Skandalın ortaya çıkmasının hemen akabinde CHP medyasındaki istifa taleplerinden vazgeçtim.

Skandalın üçüncü ya da dördüncü günü “CHP genel başkanlığına adaylığım söz konusu değildir” deyip kısa bir süre sonra da adaylığını açıklayan birinin verdiği sözlere, vaatlerine ne kadar güven olur?

Hani, bu nedenle bizzat bu komplonun aktörlerinden biri olduğunu da düşünmüyor değilim.

Kravatsız ve Ecevit şapkasıyla kurultay kürsüsünden “yokluk, yoksulluk edebiyatı” ve de “Recep Bey istihzası” yaparken; elin oğlu, giydiği gömleğin 350 TL’lik ( yazıyla da üç yüz elli Türk Liralık ) Etro marka olduğunu fotoğrafla tespit eder ve Twitter adlı sosyal paylaşım sitesinde on binlere ulaştırır. Bu satırları yazan fakir de Etro marka pahalı bir gömlek markasının varlığından haberdar olur.

Bir daha imdi, Mahatma Gandhi ile özdeş hale getirilmeye çalışılan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, en azından kurultayda siyasi rakibi için yaptığı Recep Bey istihzası; onun asla “Şiddet göstermeme, benim inancımın ilk maddesidir. Aynı zamanda o, itikadımın da son maddesidir.” diyen bir Mahatma Gandhi olamayacağının ilk belirtisidir.

Onun için en iyisi: Selefleri gibi süslü sözlerle süslü sloganlar atan bir Tovorish Kemal olmasıdır.

Hiç merak etmesin, süslü sözlere ve sloganlara alışık olan halk kesimi de oylarını ona yağdıracaktır. Sittin senedir tek başına iktidar olamamış bir siyasi görüşü iktidar yapamazsa da yerlerde sürünmekten kurtarmış olacaktır. Hele bahtına bir de koalisyon çıkarsa, yemesin de yanında yatsın…

Son söz: SSK’yı batıran Sigorta Müdiri ülkeyi de batırmaz mı?

El cevap: Batırırsa müstahak değil miyiz?


Cahit Kılıç



.Eleştiriler & Yorumlar

:: Osman Bey,
Gönderen: Cahit KILIÇ / , Türkiye
27 Mayıs 2010
İlginize çok teşekkür ederim.

:: Mustafa Bey,
Gönderen: Cahit KILIÇ / , Türkiye
27 Mayıs 2010
56 yıldır bu ülkede yaşıyoruz. Saçı sakalı Uganda'daki bir değirmende ağartmadık. Yazdıklarımız, birebir ülkede yaşayarak şahit olduğumuz olaylardır... Sizinle aynı kulvarda yürümüyor, aynı siyasi görüşleri taşımıyor olabiliriz. Bu yüzden düşüncelerim hoşunuza gitmeyebilir ve militanca niteleyebilirsiniz.Buna saygı duyarım. Ama mesnetsiz dediğiniz de ona saygıyla yaklaşmam. Lütfen yazdıklarımın hangisinin ya da hangilerinin mesnetsiz olduğunu yazar mısınız? Saygılarımla.

:: tşk
Gönderen: osman demircan / , Türkiye
27 Mayıs 2010
Türkiye'de kimlikler anayasal güvence altına alınmalı. Böyle büyük icraatlar bekliyoruz kim olursa olsun siyasetçilerimizden.

:: Üzüntü ile hayret
Gönderen: Mustafa Şakarcan / , Türkiye
26 Mayıs 2010
Yazınız, siyasi körlük derecesine varan militanca görüşlerin neye yol açtığını görerek okudum. Mesnetsiz karalamalar ile dolu ve ancak bir siyaset kürsüsünden okunabilecek içerikte. Hayret dolu üzüntülerimle... Saygılar...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kimi Kime Şikâyet Edeceğiz?!
Reactionem!
Boğanlar ve Boğulanlar…
Devrimler ve İlkeler!
Monolog...
Savaş Cinayettir!
Despotizmin Hâlleri…
Aydınlarımız ve Biz!
Dil Meselesi…
Mevzular Derin!..

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Haccac-ı Fırat [Şiir]
Aklıma Şaşıyorum! [Şiir]
Sürgünler Şehri [Şiir]
Son Arzu… [Şiir]
Kimdir Gelen! [Şiir]
Uzaklar [Şiir]
Derkenar [Şiir]
Adamım! [Şiir]
Kars Eli [Şiir]
Derdimend! [Şiir]


Cahit KILIÇ kimdir?

‎"Kalem erbâbı olmak sadece ona buna çatmak değil, zaman zaman da hayatın küncüne kelimelerden çenet taşı koyabilmektir!. . " (Cahit Kılıç)

Etkilendiği Yazarlar:
Divan şairleri, divan şiiri. Ve elbette ki XX. yüz yıl şairlerimiz.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.