..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Mustafa Mert




24 Mart 2011
Hâlâ Şaşırdığıma Şaşıyorum  
Mustafa Mert
Bir çok ülke nükleer santrallerini kapatma, yeni projeleri durdurma kararı aldı. Kazmayı vuracağız diyen olmadı, biri hariç. Her zaman ki olumsuz konularda birinciliği elden bırakmayan bir ülke. Trafik kazalarında, benzin fiyatlarında...


:BAFF:
Bir Türk olarak, yıllarca şaşırmamayı öğrenmemize rağmen, son günlerdeki olanlar karşısında bir kere daha şaşkına döndüm, hattâ çılgına döndüm. Japonya'daki deprem ve tsunami faciasından sonra,dünyada en çok konuşulan şey nükleer santrallerdeki patlamalar ve sonrasında ortaya çıkan büyük tehlike oldu. Bir çok ülke nükleer santrallerini kapatma, yeni projeleri durdurma kararı aldı. Kazmayı vuracağız diyen olmadı, biri hariç. Her zaman ki olumsuz konularda birinciliği elden bırakmayan bir ülke. Trafik kazalarında, benzin fiyatlarında...
Acaba neden kazmayı vuruyoruz diye biraz düşündüm. Herhalde çok düşük maliyetle çok fazla enerji üretiliyor, eh bu üretiminde pek büyük bir riski yok, kimseye de bir zararı yok, bizim için çok önemli olmalı, bizim risklerimiz Japonya'dan farklı, ayrıca nükleer enerjiden başka kaynağımız da yok, gibi çeşitli nedenler olabileceğinden hareketle, sade bir vatandaş olarak nükleer santral ve diğer enerji kaynakları konusunda kendi çapımda küçük bir araştırma yaptım. Öncelikle güneş ve rüzgar gibi iki büyük enerji kaynağımız olduğunu ve bunları hemen hemen hiç kullanmadığımızı öğrendim. rüzgar enerji potansiyelimiz mevcut kullandığımızın iki katı imiş. Güneş enerji potansiyelimizde aynı şekilde. Rüzgar enerjisini sağlayan rüzgar güllerinin kurulum yeri konusunda dikkatli olunmaz ise kuşlara az da olsa zarar verebileceğini öğrendim. Bu nedenle sadece güneş enerjisine yoğunlaştım. Bu yolla üretilen enerjinin hiç bir riskinin olmadığını öğrendim. Nükleer santralin maliyetinin Başbakan'ın ağzından 20 milyar dolar olduğunu öğrendim. elekrik mühendisleri odası 51 milyar dolar diyorsa da ben başbakanın dediğini doğru kabül ettim. akkuyu nükleer santralinin gücü 4800 Mw olacakmış. Antalya'da 20 Mw'lık bir güneş santralinin maliyeti 60 milyon avro olacakmış. yani 240 adet Antalya'daki gibi güneş santrali kurulursa aynı enerji elde edilebilecek. Maliyet 15 milyar avro civarı. (23 milyar dolar) Nükleerin risklerine baktım. Deprem, terörist saldırı, yapılacak hatalardan oluşabilecek arızaları görmesek bile, üretim yapılan nükleer çubukların ömrü bitince atılması da büyük bir dertmiş. Bir çok ülke bu atıkları depolayacak yer arıyormuş. Ayrıca Akkuyu fay hattındaymış. Nükleer santrallarde çıkan arızalar sonrası çevreye nükleer sızıntı yayılması ihtimali varmış ve bu sızıntı etraftaki her canlı için ölümcül hastalıklar, hâtta ölüm anlamına geliyormuş.
Güneş ve Rüzgardan enerji elde etmenin günümüzde usa en uygun yöntem olduğunu anladım. Maliyet hesabını bıraktım. İki alternatif arasında risk olarak bu kadar fark varken, riskli olan neden seçilir, ona şaşırıyorum. Şaşırmayı bırakıp, nedenleri düşünmeye başladım. Onları burada yazmıyorum, onu da okuyanlar düşünsün ve artık yudum insanı şaşırmayı bırakıp, nükleere sonuna kadar karşı çıksın, diye bekliyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kurban Bayramı da İptal Olsun
Wikileaks ve İsviçre
Diziler ve Kitaplar

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Siegfried Lenz - Almanca Dersi ve Edebiyat Hakkında Subjektif Düşünceler
Viran Dağlar - Necati Cumalı
Ahmet Ümit Beyoğlu Rapsodisi
Pascal Mercier - Lizbon’a Gece Treni Üzerine

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Plajda Bir Gün [Öykü]
Motorsiklet Çilesi [Öykü]
Ablak Yüzlü [Öykü]
Deniz Sevdası [Öykü]
Üçkapılar'da Çay İçmek [Öykü]
Mektup [Öykü]
İddia [Öykü]
Yere Düşen Tek Terlik [Öykü]
Parkta Otururken [Öykü]
Çevre Koruma ve Biz Türkler [Öykü]


Mustafa Mert kimdir?

Antalya'da doğup,büyüdüm. Çocukluğum ve gençliğim futbol topunun peşinde koşmakla geçti. 26 Yaşındayken son oynadığım futbol takımının kaptanı,başkanı ve sponsoru olan kişiyle tartıştıktan sonra futbolu kesin olarak bıraktım. Jose Mauro De Vasconcelos'un Güneşi uyandıralım ve Şeker Portakalı,Gabriel Garcia Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık,Paulo Coelho'nun Simyacı kitapları gibi o dönemin çok satanları ile birlikte Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sını da okuyunca edebiyet'a ilgim bir tutku haline geldi. Çetin altan'ın yazdığı ilk öykü kitabını okuyana kadar,kendimi sadece tutkulu bir okuyucu olarak görüyor,yazarlığa yeteneğim olmadığını düşünüyordum. Çetin Altan'ın ilk yazdıkları ile bugün yazdıkları arasındaki fark bende yazarlığın geliştirilebileceği duygusunu uyandırdı. Ancak evli ve çocuklu olduğumdan eve ekmek gitmeliydi. Bu nedenle sadece yazarak geçinmeye çalışmayı deneyecek cesaretim olmadı. Hem çalışıp,hem de fırsat buldukça yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Vedat Türkali,Orhan Kemal,Yaşar Kemal,Jose Mauro De Vasconcelos,Emile Zola,Sait Faik Abasıyanık,Orhan Veli Kanık,Nazım Hikmet,Ümit Zileli,Erol Manisalı,Tahsin Yücel


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa Mert, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.