Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov |
|
||||||||||
|
1985 yılında girdiğim İstanbul Üniversitesinde,ilk yıl her hangi bir sorun yokken ertesi sene başörtülü öğrenciler birer birer bertaraf edilmeye başlanmıştı.Önce derslerden atılmaya akabindede okula hiç alınmamaya başladılar.Ancak o dönemki uygulamada ilginçdi,bazı hocalar ses çıkarmazken bazıları canavar gibi derse girer girmez başörtülü öğrenci avına girişir adeta başörtü kırımı yapardı.Ders başlar hoca önce bir etrafına bakar arkasından “başı kapalı olanlar derhal sınıfı terk etsin”diye yüksek sesle bağırırdı.Başı kapalı kızlar birer birer sınıfı terk ederken onlara destek olmak isteyen erkek öğrenciler ve başı açık kızlarda sınıfı terk ederdi.Ancak bunlar çözüm olmadı ve bir süre sonra önce sınıfa sonrada fakültenin bahçesine hiç alınmamaya başladılar.Oöğrencilerin büyük çoğunluğu okulu bıraktı ve baş örtüsü mağduru olarak evine geri döndü. Başım kapalı olduğu için anlatımım duygusal ve yanlı gelebilir ama o dönemlerde başım açıktı buna rağmen kapalı kızların durumuna üzülür yapılanları çok mantıklı bulmazdım.Bazı hocaların ses çıkarmayıp bazılarının ise adeta beynindeki nefret dolu düşünceleri dışarıya kusması gibi görürdüm neticede bunun ile ilgili bir yasa yokken yapılanlar tamamen keyfi ve illegaldi.Üniversiteler eğitim ve öğretime devam ederken zaman zaman hortlatılan baş örtüsü en başta İ.Ü Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve yardımcısı Nur Serter tarafından çok kullanılmış bunun için ikna odaları yapılıp başı kapalı öğrenciler sözüm ona ikna edilmeye çalışılmıştı.İsteyenin istediği kıyafet ile geldiği üniversitelere her tarzdan öğrenci girerken başı kapalı kızlarımız bir türlü sığdırılamadı.Bunun için üniversitelere aynen ilköğretim ve ortaöğretim gibi tek tip kıyafet uygulamasının getirilmesi gerekiyordu.Herkes aynı kıyafeti giyecek farklı giyinen okula alınmayacakdı.Erkekler uzun saçlı,küpeli,sakallı,kız öğrenciler mini etekli,şortlu,yırtık kotlu eğitim kurumuna girebiliyorsa kapalı kızlarda rahatlıkla girebilmelidir.Ancak biraz önce belirttiğim gibi tek tip kıyafet uygulaması varsa tüm öğrencilerde ona uymalıdır. Başörtüsünden dolayı okuyamayan,okulunu bırakan,tecrit odalarında başını açıp okula girmek zorunda kalan tüm öğrenciler adına sevindiğimi ifade etmeliyim.Uygulama ne kadar sürer,muhalifler karşı çıkmalarında ne kadar başarılı olur onu zaman gösterecek ama yinede karşılıklı olarak birbirimizin dini, siyasi görüş ve tercihlerine saygı göstermemiz gerektiğine inanıyorum.Yoksa bunlar bahane edilerek ülke yeni bir kaos ortamına sürüklenebilir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © derya eğilmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |