..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, seçmek ve gizlemek sanatıdır. -Chateaubriand
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > 7nci Sanat (Sinema) > M.Nihat MALKOÇ




17 Ocak 2009
Beyaz Perdedeki "Vali"  
M.Nihat MALKOÇ
Farklı kişiliğiyle, cesaretli çıkışlarıyla, halktan yana tavır ve davranışlarıyla sıra dışı bir valinin hayatı beyaz perdede… Fakat bu senaryo bir masa başında yazılmadı. Bu senaryo gerçek hayattan alındı, bizzat yaşandı. Aksiyon-dram türündeki sinema filmi “Vali”yi Çağatay Tosun adlı genç bir yönetmen yönetmiş. Aynı yönetmen filmin senaryosunu da Batur Emin Akyel’le birlikte yazmış. “Vali” filminde geniş ve daha çok, genç bir oyuncu kadrosu görev almış…Uğur Polat, Erdal Beşikçioğlu, İsmail Hacıoğlu, Hakan Boyav, Şebnem Dönmez, Ayşegül Ünsal, Şemsi İnkaya, Gökhan Soylu, Özgür Çevik, Türkü Hazer isimlerini görüyoruz “Vali” filminin afişinde. Filmin yapımcılığını da Ata Türkoğlu üstlenmiş.


:BHCF:
M.NİHAT MALKOÇ

     Farklı kişiliğiyle, cesaretli çıkışlarıyla, halktan yana tavır ve davranışlarıyla sıra dışı bir valinin hayatı beyaz perdede… Fakat bu senaryo bir masa başında yazılmadı. Bu senaryo gerçek hayattan alındı, bizzat yaşandı. Aksiyon-dram türündeki sinema filmi “Vali”yi Çağatay Tosun adlı genç bir yönetmen yönetmiş. Aynı yönetmen filmin senaryosunu da Batur Emin Akyel’le birlikte yazmış. “Vali” filminde geniş ve daha çok, genç bir oyuncu kadrosu görev almış…Uğur Polat, Erdal Beşikçioğlu, İsmail Hacıoğlu, Hakan Boyav, Şebnem Dönmez, Ayşegül Ünsal, Şemsi İnkaya, Gökhan Soylu, Özgür Çevik, Türkü Hazer isimlerini görüyoruz “Vali” filminin afişinde. Filmin yapımcılığını da Ata Türkoğlu üstlenmiş.

     Trabzon’un Köprübaşı ilçesinin bir dağ köyünde doğan bir insanın Türkiye’de ses getiren ve bürokrasi anlayışını değiştiren örnek yaşamı önce Ayşe Kulin tarafından “Köprü” adıyla romanlaştırıldı. Daha sonra “Köprü” dizisi olarak seyirciyle buluştu haftalar boyunca. Vali Recep Yazıcıoğlu, halktan bir idareci olduğu için onun hayatını anlatan roman da, dizi de çok sevildi. Sonunda da bu güzel insanın hayatını beyaz perdeye aktardılar. Çok da iyi oldu. Zira kelle koltukta gezmeyi göze alabilen, serdengeçti bir kişiliği taşıyabilen ve makamına sımsıkı yapışmayan böyle iradeli insanların takdir edilmesi ve önlerinin açılması gerekiyordu. Aksi halde bu örnek insanların nesli kesilirdi. Bu insanlar Türkiye’nin önünü açan insanlardı.

     “Süper Vali” olarak zihinlerde yer eden Recep Yazıcıoğlu ömrünü bürokrasinin engellerini aşmak için mücadele ederek geçirdi. Kaymakamlık yıllarından, son görevi olan Denizli Valiliği yıllarına kadar hep inandığı doğruları ezilip büzülmeden, eğilip bükülmeden haykırdı. Tokat’ta, Aydın’da, Erzincan’da ve Denizli’de hoş bir seda bıraktı. Dilini tutamaması yüzünden sıkıntılar yaşasa da, Merkez Valiliği gibi pasif bir göreve atansa da o yine her fırsatta bürokrasiye çattı, halktan yana bir tavır takınarak sesini yükseltti. 2 Eylül 2003’te Eskişehir-Ankara Yolu üzerindeki Temelli Beldesi yakınlarında şüpheli bir trafik kazası geçirdi. Kazadan sonra bitkisel hayata giren Yazıcıoğlu, aramıza dönemedi. Fakat fikirlerini bıraktı arkasında. Tutarlı görüşleri hep konuşuldu, bundan sonra da konuşulacak. Bazı bürokratların adı, makamını kaybeder kaybetmez unutulduğu halde Vali Recep Yazıcıoğlu’nun adı caddelere, sokaklara, bulvarlara, hastanelere, okullara verilip yaşatılıyor.

     Örnek insan, örnek bürokrat Recep Yazıcıoğlu’nun kişiliğinden tekrar “Vali” filmine dönelim biz… Çekimleri merhum Recep Yazıcıoğlu’nun son görev yeri olan Denizli’de; sonra İstanbul, Ankara, Uşak ve Nazilli’de yapılan “Vali” filminin senaryosu aslında bildiğimiz gerçeklerle çok da örtüşmüyor. Yani bizim çok da iyi bilmediğimiz, sadece bazı kesimler tarafından seslendirilen Türkiye üzerine kurulan komplolara yer veriyor. Bu filmde de Amerikan karşıtlığının izleri görülüyor. Filmde dış mekânların ağırlıklı olarak kullanılması filmin seyir zevkini daha da artırıyor. Figüranlarla birlikte 1300 oyuncunun görev aldığı filmdeki aksiyon sahneleri çok başarılı olmuş bence. Filmin müzikleri de usta işi türünden.

Yakın tarihe ve bürokrasiye ayna tutan “Vali” filminin konusu ve gidişatı şöyle özetlenebilir: “Vali Faruk Yazıcı’nın çocukluk arkadaşı olan MTA mühendisi Ömer Uçar ve ekibinin, Denizli’deki zengin uranyum yatağı ile ilgili elde ettikleri bilgiler üzerine başlayan şüpheli ölümler… Olayların ardındaki gerçekler ve sisteme karşı oluşan genel güvensizlik…

Vali Filminde Erdal Beşikçioğlu yine, idealist ve vatansever Vali Faruk Yazıcı’yı canlandırıyor. Enerji kaynaklarının yabancılara verilmesi için çaba sarf eden, güzel ve akıllı bürokrata (Şebnem Dönmez) karşı mücadele eden vali, çocukluk arkadaşı Ömer Uçar ve ekibiyle uranyum madeni üzerinde çalışmaktadır. Şüpheli ölümlerin başlamasıyla birlikte tehlikenin de baş gösterdiği Denizli’de, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.”

Yurtsever bir Vali üzerine oynanan çirkin oyunlar bu filmde canlandırılıyor. Fakat bu oyunların bir kısmı henüz doğrulanmış değil. Gerçeğin ötesine geçiliyor zaman zaman. Ama yine de başarılı buldum “Vali”yi. Seyredilmeye değer bir çalışma olmuş, yine de karar sizin…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Romancı Cavit Ersen"in Hayat Mücadelesi
Gümüşhane Üniversitesi Hayırlı Olsun
Şair H. Mustafa Tomaç"ın Ardından…
Şimdi Besteler Suskun… Göç Etti Avni Anıl…
Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine!…
Doğumunun 800. Yılında Nasreddin Hoca
Güneri Kadirbeyoğlu"nun Ardından…
İnfak En Hayırlı Yatırımdır
Pierre Loti Bizden Biri…
İlk Atom Mühendisimiz Ahmet Yüksel Özemre"nin Ardından…

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Deniz Kızına Gazel [Şiir]
Sürmene"m!… Sürmene"m!… Âh Sürmene"m!.. [Deneme]
Ben Hiç Büyümedim Anne!.. [Deneme]
Muhayyilemdeki Akçaabat Silueti [Deneme]
Haberiniz Var mı? Hicri 1429"dayız… [Deneme]
Filistinli Yaser"in Gözyaşları [Deneme]
Sürmene Anlatılmaz, Yaşanır!.. [Deneme]
Sen Geldin Ya!.. [Deneme]
Camilerin Görevi ve Ahmet Yüter Örneği [Eleştiri]
Doğumunun 63. Yılında Ahmet Hilmi İmamoğlu [Eleştiri]


M.Nihat MALKOÇ kimdir?

Özgün yazılar, özgün şiirler. . . . .

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.Nihat MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.