..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Materyalist bir dünyada yaşıyoruz, ve ben de materyalist bir kızım -Madonna
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > M.Nihat MALKOÇ




9 Temmuz 2008
Ali Püsküllüoğlu ve Sözlük Çalışmaları  
M.Nihat MALKOÇ
Daima söylerim: “Her ölüm erkendir aslında.” Hayat bütün zorluklara ve sıkıntılara rağmen yaşanmaya değerdir. Ölümü kimse sevdiklerine yakıştırmak ve yaklaştırmak istemez. Her ölüm arkasında bir enkaz bıraksa da şair ve yazarların ölümü ayrı bir yıkımdır. Çünkü onların hayran kitleleri vardır. Böyle ölümler sadece yakın akrabaları değil, ölen kişinin sahip olduğu okur kitlesini de derinden etkiler. Ölüm, bu sefer de pek çok sözlük hazırlayarak ve özgün eser vererek Türk diline hizmet eden Ali Püsküllüoğlu’nu aramızdan ayırdı. Püsküllüoğlu, bugüne kadar yirmiden fazla Türkçe sözlük yayımlamıştı.


:BDDC:
ALİ PÜSKÜLLÜOĞLU VE SÖZLÜK ÇALIŞMALARI

M.NİHAT MALKOÇ

Daima söylerim: “Her ölüm erkendir aslında.” Hayat bütün zorluklara ve sıkıntılara rağmen yaşanmaya değerdir. Ölümü kimse sevdiklerine yakıştırmak ve yaklaştırmak istemez. Her ölüm arkasında bir enkaz bıraksa da şair ve yazarların ölümü ayrı bir yıkımdır. Çünkü onların hayran kitleleri vardır. Böyle ölümler sadece yakın akrabaları değil, ölen kişinin sahip olduğu okur kitlesini de derinden etkiler. Ölüm, bu sefer de pek çok sözlük hazırlayarak ve özgün eser vererek Türk diline hizmet eden Ali Püsküllüoğlu’nu aramızdan ayırdı. Püsküllüoğlu, bugüne kadar yirmiden fazla Türkçe sözlük yayımlamıştı.

73 yaşında aramızdan ayrılan Ali Püsküllüoğlu, 1935 yılında Adana’nın Kadirli ilçesinde dünyaya gelmişti. Ailesi çiftçiydi. Püsküllüoğlu, ilk ve orta öğrenimini Kadirli’de tamamlamıştı. Mersin Lisesi’nde sürdürdüğü öğrenimini, hastalığı nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kalmıştı. Çiftçilik, gazete satıcılığı, sinema biletçiliği, avukat yazmanlığı, gazetecilik ve yayımcılık işleriyle uğraşmıştı. 1959 yılında İstanbul’da Çevre Yayınevi’ni kurmuştu. Kadirli’de “Karacaoğlan” adlı haftalık bir gazete çıkarmıştı. Türk Dil Kurumu’nda Yayın ve Tanıtma Kolu Uzmanı olarak çalışmıştı. Türkiye Radyoları’nda Türk Dil Kurumu adına “Arı Dile Doğru”, “Ana Dilimiz”, “Öz Dilimiz” programlarını hazırlamıştı.

O, Dil Derneği’nin ve Edebiyatçılar Derneği’nin kurucularındandı. İlk şiiri Kadirli’de Oba gazetesinde yayımlanan Püsküllüoğlu, “Gül Sevgili Yurdum” adlı kitabıyla 1983’te Toprak Şiir Ödülü’nü, “Zamansız” dosyasıyla 2005’te Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü kazandı. “Öz Türkçe Sözlük” kitabı 12 Mart döneminde toplatıldı. Dilciliğinin yanında şairdi de. “Pembe Beyaz”, “Aydınlık İçinde”, “Karanfilli Saksı”, “Uzun Atlar Denizi”, “Sırtımızda Kızgın Güneş”, “Unutma Onları”, “Yaz ve Yağmur” ve “Babadat” adlı şiir kitaplarını çıkardı.

Şair Ali Püsküllüoğlu elli yıl boyunca kalemle dost yaşadı. Bu süre içerisinde şiirden araştırmaya kadar her alanda kalem oynattı. Zengin bir külliyat bıraktı arkasında. Şiirlerinde münferit duygulardan toplumsal konulara kadar her duyguya yer verdi. Onun yaşam ve ölüm konularındaki hislerini aşağıdaki dizelerde açıkça görebiliriz:

     “Yaşamak süsler eklemektir sonsuz gerçeğe
      Derin bir soluk almak gibi
      Pencereden dışarı bakmak gibi gökyüzüne,
      Bir kırlangıç uçmak gibi
      Kök salmak gibi toprağa;
      Ölümse, açılan bir eski zaman sandığı.”

O, şairliğiyle beraber dil ve sözlük alanındaki çalışmalarıyla da kendini kabul ettirmiştir. Sözlük çalışmalarına 1963’te başlamış ve ilk sözlüğü olan “Öz Türkçe Sözlük” ü 1966’da yayımlamıştı. Yirminin üzerinde ve çeşitli boyutta sözlükleri yayımlanmıştır. Fakat O, Osmanlıca kelimelere şiddetle karşıydı. Bununla ilgili söylediği şu sözler Arapça ve Farsça menşeli Osmanlıca kelimelere tepkisini dile getirmektedir: “İrtica, eskiyi geri getirme eylemidir. Bunu siyasal, toplumsal alandan dar bir alana, dil konusuna indirgersek Osmanlıca özlemi olarak görebiliriz. Örneğin sözlüğe kullanımdan düşmüş Arapça, Farsça sözcükleri yeniden almak da böyle bir eylem sayılmalıdır. Bir sözlük düşünün ki, daha önceki baskılarda bulunmayan Osmanlıca sözcükleri almakla yetinmemiş, buna dinsel alanda kullanılan sözcükleri de yoğun bir biçimde eklemişse, bu eyleme başka bir tanım verebilir misiniz?”

O, kendi kendini yetiştirmiş bir insandı. Zira sağlık sorunları yüzünden liseyi bile bitirme imkânı bulamamıştı. Türk Dil Kurumu yöneticileriyle dil konusunda birçok söz dalaşı yapmıştır. TDK sözlüklerinde Osmanlıca kelimelerin kullanılmasını eleştirse de kendisi “Türkiye Türkçesi’nin En Büyük Sözlüğü”nde “beşuş, isaf, suziş, rağm, talavet, vefiyat” gibi Osmanlıca kökenli ölü kelimelere yer vermiş; tutarlı davranmamıştır. Yine de şiirimize ve dilimize hizmetlerinden dolayı kendisine teşekkür ediyor, Allah’tan rahmet diliyoruz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Özgürlük Şiirleri" İki Kapak Arasında
Somuncu Baba Dergisi"nin 100. Şeref Sayısı
Bir Beyefendi Şair: Halit Macit
Ömer Güner"in "Düşler ve Düşünceler"i
"Üryan ve İsyan" Üzerine

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Camilerin Görevi ve Ahmet Yüter Örneği
Doğumunun 63. Yılında Ahmet Hilmi İmamoğlu
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası"nın Ardından…
Düğün Evinde Cenaze Hüznü Yahut Hasan Doğan"ın Ölümü
Anadolu Basını Susturulmasın

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Deniz Kızına Gazel [Şiir]
Sürmene"m!… Sürmene"m!… Âh Sürmene"m!.. [Deneme]
Ben Hiç Büyümedim Anne!.. [Deneme]
Muhayyilemdeki Akçaabat Silueti [Deneme]
Haberiniz Var mı? Hicri 1429"dayız… [Deneme]
Filistinli Yaser"in Gözyaşları [Deneme]
Sürmene Anlatılmaz, Yaşanır!.. [Deneme]
Sen Geldin Ya!.. [Deneme]
Romancı Cavit Ersen"in Hayat Mücadelesi [İnceleme]
Gümüşhane Üniversitesi Hayırlı Olsun [İnceleme]


M.Nihat MALKOÇ kimdir?

Özgün yazılar, özgün şiirler. . . . .

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.Nihat MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.