Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau |
|
||||||||||
|
M.NİHAT MALKOÇ “Akşam oldu hüzünlendim ben yine” şarkısını her dinlediğimde, geçen zamanın bizlerden ne çok şey kopardığını düşünürüm. Her geçen gün taze başlangıçlara zemin hazırlarken öte yandan, yaşanan an’ın da tarih olmasına yol açıyor. Geçen günler muhayyilemizde izler bırakarak zaman ötesine taşınıyor. Geçen zaman yılların harmanladığı kıymetlerimizi de koparıyor bizden. Gün geçmiyor ki bir yaprak kopmasın dalından. Ömrün mevsimleri kişiden kişiye değişiyor. Birileri baharı yaşarken birileri kışı yaşıyor. Durum böyle olunca mevsimler de, hisler de birbirine karışıyor. Ömrünün kışını yaşayan ilk kadın bestekârımız Semahat Özdenses’in uzun bir ömrün ardından gerçek dünyasına göçü bana bu hissiyatı yaşattı. O da bütün canlıların yaşayacağı mukadderatı yaşayarak aramızdan ayrıldı. Fakat kadife sesini eski plaklarda ebedileştirerek gerçek anlamda hoş bir seda bıraktı dünyada. Onun güzel bestelerini bundan sonra da severek dinleyeceğiz. Özdenses’in adı “Akşam oldu hüzünlendim ben yine” şarkısıyla özdeşleşmişti adeta. Zaten her şairin, genel anlamda her sanatçının özellikle bir eseri kendi adıyla özdeşleşir. Lemi Atlı, Refik Fersan, Fahire Fersan gibi usta sanatçılardan ders alan Semahat Özdenses uzun bir ömrün ardından ebediyete göç etti. 4 Temmuz 2008’de ölen Özdenses 95 yaşındaydı. “Akşam oldu hüzünlendim ben yine” şarkısının bestecisi Özdenses, 1913 yılında Üsküdar’da doğmuştu. Üsküdar Kız Sanat Okulu’ndaki öğrenimini müzik aşkından dolayı yarıda bırakmıştı. Uzun yıllar Ankara Radyosu’nda ses sanatçısı olarak görev yapan Özdenses’in ilk plağı “Beklerim Her Gün” adıyla 1941’de çıkmıştı. 1940 yılında bestekârlığa başlayan Özdenses, uşşak makamında “Akşam oldu hüzünlendim ben yine” ve “Her mevsim içimden gelir geçersin”; hüzzam makamındaki “Dün gece mehtaba daldım” adlı şarkılarıyla adını müzikseverlere duyurmuştu. Semahat Özdenses’in babası Yüzbaşı İshak Efendi, Çanakkale’de şehit olmuştu. Özdenses 1939 yılında Yüzbaşı Faruk Ergökmen’le evlenmişti. Özdenses’in besteleri zamana nakış nakış işlendi. Çok sevilen “Akşam oldu hüzünlendim ben yine” şarkısının sözlerini Ahmet Cengizoğlu yazmıştı. Bir Semahat Özdenses bestesi olan uşşak makamındaki bu şarkıyı Bülent Ersoy, Ahmet Özhan, Müzeyyen Senar gibi sanatçılar da albümlerine almıştı. Fakat bu şarkıyı bestecisinin sesinden dinlemek ayrı bir keyif veriyor insana. Şarkının sözlerinden bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum: “Akşam oldu hüzünlendim ben yine Hasret kaldım gözlerinin rengine Gel mehtabım gel sevgilim gel yine Hasret kaldım gözlerinin rengine” Toplam 35 bestesi TRT repertuarında bulunan Semahat Özdenses’in besteleri arasında şunları sayabiliriz: “Zaman içinde ömür bir gün gibi çok kısa”, “Bitmeyen bir gecenin sabahında uyandım”, “Sensiz doğar gün batar”, “Öyle bir âh eylerim ki âh elimden âh çeker”, “Dile yâdın gelir bakınca ay’a”, “Dün gece mehtâba dalıp hep seni andım”, “Kader ayırsa bile hayâlimden gitmedin”, “Mahzûn kalbim günden güne aşkınla eriyor”, “Mızrabından dökülen nağmede kaldı bu gönlüm”, “Öyle bakma güzel gözlüm”, “Hastayım zevk u safâdan uzak”, “Gönül hasretle giryandır”, “Son hâtıranın üstüne ben hicranla eğildim”, “Uyutmaz kimseyi sensiz benim feryâd ü efgânım”.... Klasikleri içeren bu listeyi daha da uzatabiliriz. Semahat Özdenses üç yıldan beri huzur evinde kalıyordu. Benim anladığım o ki son yıllarda vefa duygusu gelişiyor bizde. Zira geçtiğimiz yıllarda Semahat Özdenses’in adı Kadıköy Belediye Başkanlığınca Kadıköy Kültür Merkezine verilmişti. Öte yandan sanatçının Üsküdar’da ikamet ettiği sokağın adı da “Semahat Özdenses Sokağı” olarak adlandırılmıştı. Geçtiğimiz yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı da Semahat Özdenses’e ve sanatta elli yılını geride bırakanlara “Kültür Sanat Hizmet Ödülleri” vermişti. Bu, iyiye gidişin bir işareti olarak görülebilir. İlk kadın bestekârımız Semahat Özdenses’e Allah’tan rahmet diliyoruz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.Nihat MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |