..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Seviyorum, öyleyse varım. -Unamuno
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Sanat ve Sanatçılar > Seval Deniz Karahaliloğlu




18 Ocak 2008
Çocuklara ve Yüreği Her Daim Çocuk Kalanlara Masallar: Fındıkkıran Balesi  
Lapa lapa yağan kar, parlak kağıtlara sarılı yılbaşı hediyeleri ve Fındıkkıran Balesi

Seval Deniz Karahaliloğlu


Lapa lapa yağan kar, parlak kağıtlara sarılı yılbaşı hediyeleri ve Fındıkkıran Balesi. İşte yeni yılı simgeleyen üç belirgin özellik. Yeni yıl geldiğinde, dünyadaki bütün bale toplulukları normal programlarını askıya alır. Ne yapar eder, Fındıkkıran Balesini sahneye koyarlar ve bu masal balesi kış sezonu boyunca sahnelenir. Neden mi? Çok basit. Fındıkkıran Balesi yeni yılı simgeler de ondan. Hatta klasik, cıvıl cıvıl yapısıyla Fındıkkıran Balesi daha çok çocuklara bir armağan olarak düşünülür ve dünyadaki bütün bale toplulukları tarafından hemen Christmas öncesinde sahneye konur ve Aralık ile Ocak ayları boyunca sahnelenmeye devam eder. Bizde de bu gelenek bozulmadı ve İzmir Devlet Opera ve Balesi, Fındıkkıran’ı çocuklara yeni yıl hediyesi olarak hazırladı.


:BEDC:
Çocuklara ve Yüreği Her Daim Çocuk Kalanlara Masallar: Fındıkkıran Balesi

Seval Deniz Karahaliloğlu

Lapa lapa yağan kar, parlak kağıtlara sarılı yılbaşı hediyeleri ve Fındıkkıran Balesi. İşte yeni yılı simgeleyen üç belirgin özellik. Yeni yıl geldiğinde, dünyadaki bütün bale toplulukları normal programlarını askıya alır. Ne yapar eder, Fındıkkıran Balesini sahneye koyarlar ve bu masal balesi kış sezonu boyunca sahnelenir. Neden mi? Çok basit. Fındıkkıran Balesi yeni yılı simgeler de ondan. Hatta klasik, cıvıl cıvıl yapısıyla Fındıkkıran Balesi daha çok çocuklara bir armağan olarak düşünülür ve dünyadaki bütün bale toplulukları tarafından hemen Christmas öncesinde sahneye konur ve Aralık ile Ocak ayları boyunca sahnelenmeye devam eder. Bizde de bu gelenek bozulmadı ve İzmir Devlet Opera ve Balesi, Fındıkkıran’ı çocuklara yeni yıl hediyesi olarak hazırladı.

Fındıkkıran Balesi hem sahnelenişi hem de yapısı itibariyle cıvıl cıvıl bir bale. Mutlu sonla biten balede dans edenlerin neşesi bütün salonu sarıyor, izleyiciye yansıyor. Hikaye, yılbaşı akşamı Clara’ların evinde başlar. Balede, yeni yıl için bir araya gelen aile büyükleri, akrabalar ve çocukların katıldığı yeni yıl kutlamalarına tanık oluruz. Daha sonra, bir aile büyüğü tarafından Clara’ya hediye olarak tahta bir fındıkkıran verilir. Gecenin sonunda, Clara odasına çekilir ve elindeki tahta fındıkkıranla uykuya dalar. Rüyasında Fındıkkıran canlanarak yakışıklı bir Prense dönüşür ve bale Clara ile Prensin oyuncaklar ülkesine yaptıkları maceralı yolculukları konu alır. Eğlenceli masal atmosferiyle Fındıkkıran Balesi, tam çocuklara yönelik bir eser. Bale dansları, kostümleri, aksesuarları ve özellikle kuklaları ile görsel bir şölene dönüşüyor.

Balenin müzikleri ünlü Rus bestecisi Peter İlyiç Tchaikovsky’e ait. Fındıkkıran Bale müziği bütün dünyada en güzel bale müzikleri arasında kabul edilir. Çünkü bu parçalar müzikal ritimleri, yansıttıkları renkli tonları, kıvrak melodileri ile konserlerde en çok seslendirilen ve sevilerek dinlenen orkestra eserleri olarak bilinir. Dünyanın seçkin senfoni orkestralarının, yılbaşı konserlerinde yer verdiği “Fındıkkıran Suiti”, “Arap Dansları” ve “Çin Dansları” gibi bölümler yılbaşı konser repertuarının vazgeçilmezleri arasında yer alır. Balede müzikleri, Şef Ercan Yenal yönetimindeki İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestrası seslendiriyor. Burada İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestrasına dikkat. Yetenekleri tartışılmaz sanatçıları ve başarılı seslendirmesiyle İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestrası başlı başına bir müzik ziyafeti çekiyor. Tabii burada yılların deneyimini ve birikimini konuşturan usta Orkestra Şefi Ercan Yenal’ın katkısı inkar edilemez.

Fındıkkıran Balesinde İzmir Devlet Opera ve Balesi çocuk dansçıları ve konservatuar son sınıf öğrencileri de profesyonel olarak dans ediyorlar. Çocuklar ve gençler için profesyonel dansçılarla beraber sahneye çıkmak çok önemli. Fındıkkıran genç dansçılar için büyük bir fırsat. Erken yaşta profesyonel olarak dans etmeye başlamaları ve bu tip önemli temsillerde yer almaları onların gelecekte mesleki kariyerleri ve tecrübe edinmeleri için çok büyük bir avantaj. Bu temsillere çıkan genç dansçılar, o havayı soluyarak, sahne atmosferini yaşayarak gerçek anlamda mesleğe adım atmış oluyor. Dans etmek yaşla ve enerji ile doğrudan ilgili olduğu için genç dansçılar ne kadar çabuk profesyonel olarak dans etmeye başlarlarsa o kadar iyi. Fındıkkıran onlar için önemli bir fırsat yaratıyor.

Balenin kostümlerini Sevda Aksakoğlu’na ait. Çok renkli, pastel tonların hakim olduğu, simli, yaldızlı, işlemeli, tüllerin ve zengin aksesuarların bolca kullanıldığı tasarımlar olarak göze çarpıyor. Yani, tam rüya atmosferini yansıtan kostümler. Aynı şekilde, aksesuarlarda çok zengin. Çocuk oyuncuların ellerinde çeşitli oyuncaklar var. Mesela, erkek çocuklar sahneye ellerinde kılıçlar, kız çocuklar da bebeklerle çıkıyor.

Dekor ise alabildiğine sade. Yaldızlı, parlak aksesuarların asılı olduğu kocaman bir yılbaşı ağacı balenin tek dekoru gibi. İki perdelik balede, ‘Kar’ ve ‘Rüya’ sahnelerinin yer aldığı dekorları Tayfun Çebi hazırlıyor. Rüya atmosferinin yaratılmasında ışığın çok büyük payı var. Özellikle, ikinci bölümde tütüler içinde dans eden dansçıların oluşturduğu büyülü ortamı ışıktaki ustalığı ile Oktay Kanca hazırlıyor.

Balenin koreografisi Yuri Grigorovich’e ait. Bütün dünyada oynanan Yuri Grigorovich’in iki ayrı Fındıkkıran Bale koreografisi var. Bunlardan biri telif ücretli olan diğeri ise tüm toplulukların hiçbir ücret ödemeden sahneledikleri koreografi. Burada ikinci koreografi tercih edilmiş. Ama bir farkla, eseri sahneye koyan Özbek koreograf İbrahim Yusupov esere kendi koreografisini de katıyor. Yani burada iki yorumun sentezinden oluşan farklı bir koreografi var. Sonuçta, iki yorumun harmanlanmasından elde edilen bir bale ortaya çıkıyor.

Fındıkkıran tam klasik bir eser. ‘Fındıkkıran’, ‘Kuğu Gölü’, ‘Uyuyan Güzel’ bunlar tam klasik bale olarak tanımlayacağımız türe giriyor. Yani dansçıların çok dikkatle dans etmeleri gereken baleler. Fındıkkıran teknik olarak, tümüyle akademik yaklaşımın hakim olduğu bir bale. Mesela bir Giselle veya bir Romeo ve Jülyet’te olduğu gibi teatral bir yaklaşım yok burada. Koreografide ne varsa dansçılar aynen harfiyen uymak zorunda. Dansçının balede kendi yorumunu katması ‘kendine yakışanı bulması’ demek olsa bile Fındıkkıran teknik açıdan yorum kaldırmıyor. Ama çok ince ayrıntıları esnetebilmek mümkün. Küçük hareketlerde çok hafif bir oynama ile dansçılar kendi farkındalıklarını yaratabiliyorlar.

Fındıkkıran Balesinde en can alıcı yerleri, dansçılar için genelde ‘Padedü’ bölümü. Ayrıca yıldız dansçıların tek başlarına dans ettiği ‘Solo’ bölümleri ve izleyiciyi heyecanlandıran ‘Coda’ adı verilen final bölümü ilk akla gelenler. Coda, Padedü’nün sonu, yani final dansı ve balenin de en zor ve en güzel bölümlerinden biri olarak nitelenebilir.

Ünlü Rus besteci Çaykovski’nin ölümünden kısa bir süre önce yazdığı Fındıkkıran, Alman yazar E.T.A.Hoffman’ın halk öykülerinden derlediği “Fındıkkıran ve Fareler Kralı” adlı eserinden alınarak baleye uyarlanır. Dünyada ilk kez 18 Aralık 1892’de St.Petersburg’da Maryinsky Tiyatrosu’nda Petipa’nın koreografisiyle sahnelenen eser, daha sonraki yıllarda Rusya’da ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde onlarca koreograf tarafından sahnelenmiştir. İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından Aralık ve Ocak ayları boyunca sahnelenen eserde başlıca rolleri Aslı Çilek, Burcu Olguner, Tolga İyiuyurlar, Sülün Sertoğlu, Sertan Yetkinoğlu, Olcay Tunceli, Özgür Tuncay ve Tolga Ergen üstleniyorlar.

İzmir Devlet Opera ve Balesi dansçılarının dans stüdyosu olarak kullandıkları tarihi Tütün Deposu ile ilgili belirsizlik devam ediyor. Geçen Aralık ayında ihaleye çıkartılacağı konuşulan Tütün Deposu ile ilgili gelişmeleri yürekleri ağızlarında takip eden oyuncular, yaşadıkları teknik yetersizliklere ek olarak bir de belirsizliğin getirdiği sıkıntıyı yaşıyorlar. Dansçıların ellerinde var olan tek çalışma stüdyolarını da kaybetme ihtimalleri ve durumun halen belirsizliğini koruyor olması her ne kadar moral bozucu olsa da, onlar bütün bu olumsuzluklara inat Fındıkkıran Balesi gibi özel çalışmalarla “net bir var oluş” sergiliyorlar.

Fındıkkıran Balesini hala görmediyseniz bu yıl kendinize bir iyilik yapın, Fındıkkıran Balesi’nin sahnelendiği tarihleri ajandanıza not düşün ve biletler tükenmeden kendinize iki saatlik bir masal atmosferi hediye edin.





.Eleştiriler & Yorumlar

:: Teşekkürler
Gönderen: A.OZAN / ISTANBUL/
13 Mart 2008
Uzun yıllar önce izlemiştim . Anılarım canlandı . Birikiminiz takdire şayan . Paylaşımınız için teşekkürler.

:: fındıkkıran
Gönderen: Macide Özcan / Ankara/Türkiye
23 Ocak 2008
Seval hanım ilk fırsatta izleme isteği uyandıran ve bilgi dolu güzel yazınız için sizi tebrik ediyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sanat ve sanatçılar kümesinde bulunan diğer yazıları...
'Kafkas Tebeşir Dairesi'nin Sebeb-i Hikmeti... ''
Uluslarararası İzmir Festivali 20. Yaşını Kutluyor.
Anton Çehov'dan Arthur Miller'a, Modern Zamanlarda Düşlerin
Ahmet Adnan Saygun"un Mirasını Taşıyan Onurlu Bir Sanatçı : Rengim Gökmen
İlhan Berk"in Şiirleri ve Sait Faik"in Öykülerini Gravürde Eriten Adam: Fatih Mika
Commedia Dell"arte İşliği : Michele Guaraldo, Simone Campa ve Korsanlar
Cemal Süreya"dan "Üstü Kalsın" : Hakan Gerçek
Ağır Abla Cecilia"nın Müridinden Faydalı Hayat Dersleri : Ayhan Sicimoğlu
Romanya Ulusal Tiyatrosundan Bir Baş Yapıt : Fırtına
Shakepeare"den Verdi"ye : Falstaff Operası

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Varmış Hiç Yokmuş
"Beni Ben mi Delirttim?" : Ferhan Şensoy
Ermişler Ya da Günahkarlar, İyilik Ya da Kötülüğün Dayanılmaz Lezzeti…
Sineklidağ"ın Efsanesi : Keşanlı Ali"nin İbretlik Öyküsü
Sahibinden Az Kullanılmış "İkinci El" Stratejiler
Tek Kişilik Oyunların Efsane İsmi : Müşfik Kenter
Yağmur Yağıyor, Seller Akıyor, Kral Übü Camdan Bakıyor
Efes'li Herostratus ve 'Hukukun Üstünlüğü İlkesi'
Tanrıların Takıları
Ruhi Su"nun İzinde : Köy Enstitüleri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İbneler ve Çocuk Cesetleri [Şiir]
Komşu Çocuğu [Şiir]
Bir Bardak Soğuk Suyun Hatırına… [Şiir]
İhtiyaçtan [Şiir]
Deli mi Ne? [Şiir]
Sakız Reçeli Seven Yare Mektuplar [Şiir]
Bir Nefes Alıp Verme Uzunluğunda… [Şiir]
Lord'umun Suskunluğunun Sebeb-i Hikmeti... [Şiir]
Pimpirikli Hanımın, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Şiir]
Yere Göğe Sığamıyorum… [Şiir]


Seval Deniz Karahaliloğlu kimdir?

Bazı insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doğal bir ihtiyaçtır. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatımla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. İşte bu kadar basit.

Etkilendiği Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doğru bilemem ama beyinsel olarak beslendiğim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla İlhan, İlber Ortaylı, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.