"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sırtında elbise yok." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Beni nelerin mutsuz ettiğini çok iyi biliyorum.. Dertler, sıkıntılar, kederler, kayıplar, hayat mücadelesi vesaire vesaire. Bunlar değil benim bahsetmek istediğim... Bunlar zaten hergün yanıbaşımda, televizyonumun ekranında, elime aldığım gazetenin sütünlarında manşet... Ben bunlardan sözetmek istemiyorum. Ben o, bazen ufacık şeylerde, bazen büyük bir sevgide bazen bir başarıda, bazen yaşanırken farkına varılmayan anlık olaylarda gizli mutluluklardan, bahsetmek istiyorum. Adına dünya dediğimiz bu gezegende ve adına yaşam dediğimiz bu süreçte.. bilmediğimiz öyle çok şey var ki. Aklımızda hep soru işaretleri. Aklımızda hep neden’ler, nasıl’lar niçin’ler... Cevaplarını bulmanın zor olduğu sorular. Biliyormusunuz.? Benim bu güne kadar cevabını bulduğum bir tek şey var o da mutluluğun sevgiyle olan ilintisi. Kendini sevmek de birinci sırada önemli. Hem de ne olursan ol, ne yaparsan yap kendini sevmek. Kendini affetmek ve kendini önemli hissetmek. İyi ki varım diyebilmek. Gerisi kolay. Hata yapmadan yaşamak mümkün değil. Herşeyin kullanma klavuzu, garanti belgesi var da yaşamın el kitabı yok. Deneyerek yaşamaktan ve yaşayarak öğrenmekten başka da yol yok. Böyle cart cart yazdığıma bakmayın siz benim. Kendimi sevmek, kendimi affetmek için ne çabalar harcadım. Ne hatalar yaptım ve ne öğrendiysem yaşayarak öğrendim. ‘’Anne olduğunda anlayacaksın kıymetimi ‘’ diyen annemin kıymetini anne olduktan sonra anladım. ‘’Herkes güvenme, herkesi kendin gibi sanma’’ diyen anneannemin sözlerini, güvenip sevdiğim insanlardan kazık yedikten sonra hatırladım. Paranın kıymetini ; param azaldığında, Sağlığın kıymetini; hastalanıp yataklara düştüğümde, ihanetin acısını; başıma geldiğinde, Aşkın acısını; aşık olduğumda anladım. Şimdi resimlere baktığımda ‘’Ne kadar güzelmişim’’ dediğim yaşlarda, kendimi hiç beğenmezdim. Her sabah kalktığımda kıvrılan bir lüle saçımı kese kese sonunda yoluk tavuklara benzemek bile uslandırmamıştı beni. Çirkindim, şişmandım,salaktım. Oysa şimdi güzelliğin fiziksel ve ruhsal bir bütün olduğunu ve insanı güzel kılan özelliklerin, dilden, ruhtan, gönülden geçtiğini biliyorum. Kendimi oldukça güzel buluyorum. Mutluluğun birinci şartının kendini sevmek olduğunu öğrendim ben. Gerisi kolay. İnci Fügen Yılmaz Kasım 2001
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İnci Fügen Yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |