..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > İnci Fügen Yılmaz




15 Ekim 2001
Aşk  
İnci Fügen Yılmaz
Aşk sizi esir alacak kadar güçlüdür. Duygularınız, dudağınızdan dökülecek sözleriniz, davranışlarınız artık sizin değil onun kontrolü altındadır. Yani Aşkın...Aşık olunca aptallaşır, çocuklaşır, hassas ve kırılgan bir hale gelirsiniz.


:BEGJ:
Maddesel ve ruhsal olmak üzere iki öğeden oluşan insanoğlu için, fiziksel organlar ne kadar önemliyse, ruhsal yapımızı oluşturan duygularımız da bir o kadar önemli.

Kıskançlık, sevgi, özveri, bencillik, heyecan, korku gibi pek çok duyguyu tarif ederken, hepimizin yolu aşk’dan geçer. Zira AŞK içinde onlarca duyguyu barındıran ve yaşamın temel itici güç rolü oynayan en kuvvetli duygusudur.

Tanrının da kainatı bu duygu ile yarattığını ve o yüzden böylesine renkli, çeşitli, muazzam, akıl sır ermeyen ve sonsuz bir evrene sahip olduğumuzu düşünüyorum.

Tanrıya, güce, paraya, resime, müziğe, güzelliklere duyulan aşk üzerine pek çok yazı ve şiir okudum bu güne kadar. Ben bunların hepsini bir kenara bırakıp, Tanrı armağanı aşkı, insanoğluna tanıtan en ilkel tarzını, yani insanın insana olan aşkını ele aldım. Diğer nesnelere duyulan aşkın, doğal aşktan sonra ortaya çıkıtığına inanıyorum.

Aşkın varlığını ispat etmek için fazla gayret etmeye gerek yoktur. Asırlardan beri bu konuda yazılmış milyonlarca eser; şiir, düzyazı, resim, müzik, sinema, tiyatro gibi kulağımıza, gözümüze ve içsel dünyamıza aşkın değişik hikayelerini taşımış ve sanat, aşkla varolmuştur.

Aşk olmasaydı bugün son derece tatsız, renksiz, üretkenlikten yoksun bir dünyada yaşıyor olacaktık.

Aşkı yaşamayan veya varlığını inkar eden kişi, gelişimini tamamlayamamış ve noksan kalmıştır. Nasıl beyin, kalp, akciğer gibi bedensel organlarımızdan birinin eksikliği yaşamı sürdürmeye engelse aşk da öyle olmazsa olmaz bir duygudur, vazgeçişmezdir. Eksikliği ruhsal varlığımızın bir sakatlığı olarak problem çıkartır.

İnkar edilmez varlığının yanısıra, kabullenilebilir varlığı da ayrı bir derttir aşkın.

Bir anda karşınıza çıkar. Hem de hiç beklemediğiniz bir anda. Aşık olduğunuz kişi ile gözgöze geldiğinizde havada gidip gelen o tarifsiz ve hayali ışık yolunun etraftaki insanlar tarafından bile görülebileceğini zannedersiniz.Öylesine güçlüdür...

Adına kimyasal deyin, fiziksel deyin, frekans deyin, ne derseniz deyin, güçlü ve neredeyse elle tutulacak, gözle görülecek, renkli, ışıltılı bir iletişim hattı vardır aşkın.

Bedensel değişimlere uğrarsınız. Yanaklarınız alev alev yanar. Gözleriniz parlar, Kalbiniz, mideniz eskisinden farklı çalışır. Öylesine farklılaştırır sizi.

Aşk sizi esir alacak kadar güçlüdür. Duygularınız, dudağınızdan dökülecek sözleriniz, davranışlarınız artık sizin değil onun kontrolü altındadır. Yani Aşkın...Aşık olunca aptallaşır, çocuklaşır, hassas ve kırılgan bir hale gelirsiniz. Artık hayat; Herkesin gördüğü gibi boş, anlamsız ve sıradan değil, milyonlarca ışığı yansıtan bir kristal kürenin arkasından bakarcasına renkli ve büyülüdür.

Daha önce farkına bile varmadığınız kanınız, damarlarınızda bir başka akar. Kalbiniz kanı pompalama işlemi için değil, onun adını tekrarlamak göreviyle oraya konmuştur sanki. Telefon sesi, kapı zili hep onu anımsatır. Yüreğinizi hoplatır.

Ya dudaklarınız, burnunuz, elleriniz, parmaklarınız... Daha önce hiç düşünmeden uyguladıkları, dokunma, koklama duyusunu, öylesine farklı anlamlar yükleyerek ifa ederler ki siz bile inanamazsınız ne denli hassas, ne denli iştahlı ve cüretkar olduklarına.

Şarkılar, şiirler daha bir manalı gelir. Acı çeker, bir de üstüne üstlük acı çekmekten zevk alırsınız. O güne dek farketmediğiniz kadar romantik hatta sanatkar olduğunuzu öğrenir, en az bir iki dize şiir veya anlamlı bir iki satır söz de SİZ yazarsınız..

Giyiminiz, kullandığınız parfüm, saçınızı tarayış şekliniz, konuşma uslübunuz değişime karşı koyamaz. ÜRETİM başlamıştır. Bugün tüm dünya, tekstilden kozmatiğe, turizmden gıda sektörüne AŞK’a hizmet için kıyasıya yarışmaktadır.

Aşk, dünyanın çehresini değiştiren rakipsiz bir duygudur.

Fügen Yılmaz
19.05.1995





















Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Uzun Süredir Aşka Düşmedim Ben...
Aşk Sosyal Statüye Yenik Düşer Mi?
Ceylanlı Duvar Halısı

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hergele Meydanı
İki Sevgili
İyiliğim Kötülüğüme Denk Mi?
Kendimi Oldukça Güzel Buluyorum
Anılara Uçmak
Yalnızlık
Hayallerinizin Resmini Çizin...
Mutlulukla İlintili Şeyler
Öğrencinin Kulağı Kapalı Olamaz
Renkler Ruhumda Böyle Yansır

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Masal [Şiir]
Dört Erkek Bir Böcek [Öykü]
Hayalde Aşk [Öykü]
İlk Kitabım Tüm Kitapçılarda [Öykü]
Babadan Oğula Atatürk Sevdası [Öykü]


İnci Fügen Yılmaz kimdir?

Araştırarak, gözlemleyerek ve deneyimleyerek yaşadıklarımı, düşünce duygu ve anılarımı yazıp biriktirmeyi seviyorum. Birike birike bir gün taşacakları günü hayal ediyorum. Umarım olur.

Etkilendiği Yazarlar:
Türk edebiyatından etkileniyorum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İnci Fügen Yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.