..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ağlamak da bir zevktir. -Ovidius
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Bilim Kurgu > Erdem İlker




26 Aralık 2023
Kimsesizler Mezarlığı 3. Sezon Bölüm 25  
25. BÖLÜM: BAZI YANLIŞ ANLAŞILMALAR

Erdem İlker


25. BÖLÜM: BAZI YANLIŞ ANLAŞILMALAR


:BGI:
Snagov Manastırına hoş geldiniz gençler…

Hani o filmlerde, dizilerde izlediğiniz, kitaplarını çizgi romanlarını okuduğunuz Voyvoda Drakula var ya, heh işte onun ete kemiğe bürünmüş hali olmasa da hayaleti işte şu anda, tam olarak karşınızda duruyor tüm azameti, tüm melaneti ile hem de.

Kimsesizler Mezarlığının salak hayaleti kendince bir plan dahilinde onu lanetinden azat etti ve bir belayı daha dünyaya musallat etti.
Hem de ne bela…

Drakula’ da kendince bir plan dahilinde hayalete yardım etmeyi kabul etti. Peki şimdi? Hayalet gülümsüyordu, bir sigara yaktı ve bir tane de Vlad’ a uzattı. Vlad sigarayı inceledi, bir tuhaf bulsa da aldı ve yaktı o da.
‘’ Şimdi ne olacak? ‘’ dedi. Sigarayı sevmişti. Dumanını üfler üflemez bir nefes daha çekti ama çekti de çekti, çekti de çekti.
‘’ Düşmanlarım, kimsesizler mezarlığının firari hayaletleri… ‘’ dedi metruk. İşlerinin yine de zor olduğunu düşünüyordu. Onlarcası, yüzlercesi belki etrafa yayılmış kim bilir neler yapıyordu.

‘’ Onları bir araya toplamalı ve hepsini geri mezarlarına sokmalıyız, ya da yok etmeliyiz ki benim fikrim yapmamız gereken bu. Onları yok etmek. Kan emici olduğun kadar ruh emici de olduğuna göre, bunu bana öğretebilirsin. Ben de sana akıncının, yani katilinin yerini söylerim ‘’ dedi…
Vlad kılıcını kınına soktu, bir duman daha çekti ama ne çekmek? Üçüncü nefeste sigarayı bitirmişti bile.
‘’ Bir tane daha ver bakalım genç ‘’ dedi bıyığıyla oynayıp sırıtarak, gülüşünde cinsi sapık bir görüntü vardı.
‘’ Sana bir iyi, bir de kötü haberim var…’’ dedi.
Kötü haber…

Hayalet bundan çok rahatsız oldu bir anda. Kötü haber falan almak istemiyordu. Kötü haberlere sebep olmak da istemiyordu. Kimsesizler mezarlığının hayaletleri gittiğinden beri şehir hatta ülke kötü haber kaynıyordu zaten. Ölenler, felç geçirenler, ortadan kaybolanlar ve delirenlerle ilgili tonla haber dönüyordu. Ölenlerden bazılarının bir iğne ile vücudundan binlerce delik açılarak kan kaybından öldüğü yazıyordu haberlerde. Sansürsüz görüntü yayınlayan video sitelerine her gün yeni paranormal videolar düşüyordu. Paranormal ve pornografik denebilecek kadar açık şiddet sahneleri. Yanıyordu sanki dünya, tam da baba lakaplı hayaletin söylediği gibi, garipler yakmıştı işte dünyayı. Kendi ıstıraplarını artık yaşamıyor, yaşayanlara yaşatıyorlardı. Diri diri gömülen insanlar, kızgın yağlarla yıkanan çocuklar, satanik ayinler, sebebi bulunamayan patlamalar, ortalığa saçılan kollar bacaklar ve organlar…

Bir çılgınlık dalgası.
Vlad ‘’ dur hemen çocuğum, bu kadar karaları bağlama’’ dedi. Hayaletin zihninde gittiği yerleri hissedebiliyordu. Arkasını döndü ve öyle konuşmaya başladı. ‘’ Sana ruh emmeyi öğretmiycem, çünkü bunu öğretemem. Bunu yapabilirsin ya da yapamazsın. Ama yine de sana yardımım dokunacak. Düşmanlarını önünde diz çöktürüp onlara istediğini yaptıracağım’’ dedi.
İyilik yapma, kıyak yapma, kendinden başkası için en ufak bir fayda sağlama gibi bir motivasyonu asla olmayacak karanlık bir tip olan Vlad’ ın bu sözleri hayalette hiç karşılık bulmamıştı.
Çünkü planları başkaydı.

‘’ Ben bunu yapabileceğimi biliyorum, sen sadece öğret ve intikamını al sonra. Sonrasında da geldiğin çukura geri dön. Sana söz hiç tatmadığın bir huzura ereceksin ‘’ dedi. Vlad arkasını döndüğünden beridir bir şey yapmaktaydı.
Bir çağrı, bir davet…

Sadece sahibinin, sadece çağrılanın duyduğu bir çağrı.
Hayaletin planlarında ihtimal verdiği bir çağrı esasında.
Vlad yüzünü tekrar hayalete döndü. ‘’ Senin bahsettiğin tarzda bir huzuru hiçbir zaman arzulamadım ki ben ‘’ dedi. Kara gözlerinde alevler yanıyordu.
Bu çağrıyı emir telakki edenler, bu davete icabet edenler o anda, tam da o anda yeri göğü inletmeye başladılar. Vlad’ ın bizzat öldürdüğü, kanını içtiği, kazığa oturttuğu, kendi leş ruhu ile lanetlediği tüm kurbanları, tüm o askerler ve halktan sefiller, soylu köpekler, tüm o yabancı ülkelerden gelen elçiler, vezirler ve yeniçeriler, herkes…

Bedenlerinin gömüldükleri yerden aynı bir bataklığın içinden kurtulurmuşçasına silkelene, silkelene çıkıp o kabirleri de patlatarak gökyüzüne yükseliyor ve ordan da Vlad’ ın yanına Snagov’ a geliyorlardı.
‘’ Kan ‘’ dedi Vlad sigarasından çektiği dumanı üflerken, ‘’ hayattır çocuğum. Ruh emmek diye bir şey yoktur, ama kanını emdiklerinin varlığını, kişiliğini, benliğini de emersin. Geriye ruhsuz bedenler bırakırsın, ve nursuz ruhlar. ‘’
Kurbanlarının hepsi şimdi gökyüzünde, Vlad’ ın durduğu yerin etrafında dönüyor ve bir fırtına hayaleti savuruyorlardı. Vlad kollarını iki yana açtı ‘’ bak çocuklarım burada, ben ne zaman nerde olmalarını istiyor isem oradalar ve ne yapmalarını istiyor isem onu yapmaya hazırlar ‘’ dedi.
Hayalet şaşırmış numarası yapıyordu. Şaşırmış, korkmuş, oyuna gelmiş, yenilmiş ve mazlum…

‘’ Sana güvenilmeyeceğini bilmeliydim ‘’ dedi başını öne eğerek. Bir sigara daha yaktı, paketin kalanını da artık başka içme imkanı kalmamış gibi, onunla işi bitmiş gibi öylece kenara fırlattı.’’ Yine de senden isteğim, düşmanlarımı yenmeme yardım etmen. Sonra bana, bu dünyaya ne yaparsan yap ‘’ dedi çaresizce. Gözleri bile nemlenmişti.

Öylece yere oturdu, başını öne eğdi. Başının üstünde dönen hayaletlerin oluşturduğu kasırga ve kızıl hortumlar ortalığı ateşe veriyordu. Öfkeleri havadan bir nefes alınsa bile hissedilebilirdi. Ama orada nefes alıp veren hiçbir canlı kalmamıştı çoktan.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 1
Kimsesizler Mezarlığı 3. Sezon Bölüm 22
Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 18
Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Finali
Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 10
Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 7
Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 21
Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 19
Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 17
Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Zaman Yolcusu [Öykü]
Gerçek [Öykü]
İbret [Öykü]
Yoksun [Öykü]
Selen [Öykü]
Coğrafya - Aşk - Kader [Eleştiri]
Muasır Medeniyete Erme [Eleştiri]
Ölüm ve İhtimaller Üzerine [Eleştiri]
Gerçek [Eleştiri]
Ölümü Unutarak Yaşamak [Eleştiri]


Erdem İlker kimdir?

Hakkımda bilmek istediğiniz her şey, duymak dahi istemediğiniz her şeyle birlikte bu hikayelerin, kitapların içine dağılmış durumda. Buraya onlarla alakalı damıtılmış bir özet çıkartıp yazmak sizi kolaycılığa yönlendirmek olur. Buraya gelenlerin tek bilmesini istediğim sizler için aldığım riskler. Karanlık hikâyeler anlatmak, garip öyküler yazmak, fantastik, gerilim ve korku dünyasında olmak zihni türlü düşünce yapılarına girmeye, olguları sorgulamaya, dünyayı ve hayatı başka bir gözle bakmaya itiyor insanı. Hem de metrobüse canhıraş bir şekilde binmeye çalışan magandanın arkadan çılgınca içeriye doğru itmesi gibi. Bunun sonucu olarak da ortaya hikâyelerle birlikte bazen monolog beyin fırtınaları da çıkıyor. İşte bu noktada ben, bizzat kendim, şahsım ve ötekilerim ile fikir birliğine vardığımız şu oldu. Bazı karalamaları, bazı hikâye ve kitapları paylaşalım ve ben olmayanlar da okusun. Okusun ve her kitap ya da hikâye ya da makale ile bir yolculuğa çıksın. Karanlık, kasvetli, içinde yabancı hissedip keşfetmeye bazen korkacağınız, bazen sabırsızlanacağınız dünyalara yolculuğunuzda kolay gelsin. Merakına engel olamayanları ve belasını arayanları tüm yolların kesiştiği o soğuk yerde bekliyor olacağım.

Etkilendiği Yazarlar:
stephen king, j.r.r tolkien, isaac asimov


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Erdem İlker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.