Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
Ala bir kedim var, sokakta alınma. Sabahın ilk aydınlığında balkona çıkarım, beni karşılar, alır onu ilk karnını öperim, kız olsa kızın da karnını öperdim, o an kafama ne eserse, kalçasını öperdim belki, baldırını avuçlardım belki, vücut sıcaklığını hissederdim, göbek deliği, ben böyle biriyim, bunu da ancak sevgiliye yaparsın, ama o da senin yanında olmaz, olursa böyle öpmeler, hisler olmaz; çünkü seni doyurur, hayvanlığına doyarsın; işte bu da aşkı imkansız kılan, yok edip öldüren şeydir arkadaşlar. Bu yüzden ben hiç evlenmeyeceğim. Aşka dair ne öğrendiysem uzaktan uzağa severek, hayal ederek, inceleme araştırma yaparak kendimi ve karşı tarafı, sevgiyi öğrendim, sanırım tam öğrendim, aşk tılsımı bu zor hayatta çok çabuk yok olur. Bir bulduysan deli gibi koruyacaksın onu. Aksi halde hem kendini yaralı bırakıp ilerlersin ve arkanda yaralı bir kız bırakırsın, bunları inşa ede ede gerçek aşkı yakalayacağını sanırsın. Geride bıraktığım güzel kızların hiçbirine dehşet acı bırakmadım; ama onlar bana bıraktı, sağ olsunlar, bana çok şey öğrettiler. Hani nerde göbeğini öpüp okşayacağım kız? Yok öyle biri, hiç de olmadı. Ya var ya komple hayal, fantezi, düş dünyasında yaşıyorum, ütopik bir hayat bu, sanatçı dediğin de böyledir, ama be birader gerçekte bir tane karnını gün doğar doğmaz okşayacağım, seyredeceğim bir kız olsa…vay be…ben buna mucize derim…ben öyle düz değilim, onun neresini o an güzel bulacağım, bu bilinmez, ama bilin ki en yaralı, en acılı, en çıkmaz sokak yerini ilgili çekici bulurum o an, bir erkek karşısındaki kızın yaralarını ruhuyla fark etmiyorsa bir boka yaramaz, ona ilaç ona şifa olmuyorsa o erkek o kıza zarardan başka bir şey getirmez, hayvani ihtiyaçlarını giderir. Ortada o erkeğin mangal gibi yüreği, zihni, ruhu olmalı; aşk denilen şey budur. Ses tonunu özleyeceksin, çay çok güzel olmuş deyişini bir daha duymak için gebereceksin, ellerini seyretmek için, yola bakışını seyretmek için. Bir bakışını üstünde hissetmek için, gözlerini gözlerinde… “Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda taşıyorum.” Atilla İlhan.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İsa Kantarcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |