Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt |
|
||||||||||
|
Bir Kıvılcım Seni Kurtarır 50 lira için kurbağalarla dans ederim Hatta akreplerle saklambaç oynarım 50 bok böceğini tek tek dudaklarından öperim 50 lira büyük para benim için Çünkü bu elli lira kolay kazanılmıyor Başkaları onu çok kolay kazanabilir Bir liranın da benim için bambaşka bir değeri vardır Ama şimdi size 50 liranın hikayesini anlatacağım: Dostum Mevlüt Hayali bir karakter değil Zerre uydurmuyorum, kurgulamıyorum Mevlüt Kim, dostum, onunla ilgili yazdığım: “Dostum Mevlüt” metnini okuyun derim Benden 30 lira istedi, çok düşünmedim 50 lira verdim Soğuk bir nisan gecesiydi, bir çocuk geldi yoldan, biz Mevlüt le balkonda takılırken, Mevlüt çocuğa büyük bir candanlık, açıkçası yalakalık sergiledi, bir bira içmişti, kafası güzeldi Mevlüt’ün, çocuk dertli, hemen bir çay verdi ona Mevlüt, sigara. 41 yaşındaki genç işten atılmış, yürümesinde bir bozukluk var, engelli. Kafayı çalıştıramıyor, kullanamıyor, bu çocukla konuşmam lazım, bir şeyler yapabilir hayatta, körelmiş ve ufku yok, motivasyonu yok. Her şeyi kafaya takıyormuş, Mevlüt gece karanlığında güneş gözlüğü takıyor, bere, komando beresi, misafire verdi, “tak tak!” Askeri sözlerden, silahlardan, “vatan millet sağ olsun, ordumuz var olsun,” laflarından çok hoşlanır, yağmur gibi yağdırıyor, pkk, tikko…örgüt isimleri sayıyor, hepsini gebertiyor balkonda, yok ediyor. “Kafası güzel” diyorum. Çocuk gidecekti, “özür dilerim, bir şey söyleyebilir miyim?” dedi bana. “Evet.” “50 kuruş verebilir misin abi?” Bir kez haşladım bunu; pes etmedi, istiyor. Onu unutmuş olmalı. Mevlüt buna sigara verdi, sigaraları ben verdim Mevlüt’e, çakmak verdi birkaç tane. “Sigaran var mı, kaldı mı Mevlüt, çakmakları neden verdin, sana kalmadı. Mevlüt çok cömerttir. Çocuk fazla çakmakları verdi. Üstümde bozuk yoktu. “Bozuk var mı Mevlüt?” dedim “Yok” dedi, “50 lira var, sende var mı?” Çocuk 50 kuruş istedi, bozmadım, verecektim bu kez. İçeri gidecektim bozukluk almaya. “Gel benle parayı bakkalda bozduralım Mevlüt ”, dedi çocukla gitti. Bu çocuk beni nerde görürse para ister, alıştı dilenmeye, bu yüzden haz etmem ondan. Ama onunla derinlemesine konuşmam lazım, zihniyeti yanlış, zihniyeti dilendi, ve bu kafayla hiçbir yer edinemez hayatta. Mevlüt bir saat sonra geldi. Elinde 400 lira. Bana verdi, ve ayı pençesi gibi elimle parayı zapt ettim. O an elim ayı pençesi gibi büyük oldu, tırnaklar 10 santim, dalarım. Para benim. Çocukla bakkala gitmiş, ona birkaç çeşit bisküvi almış ve 6 lira vermiş, harcadığı para 25 lira. Kalan parayla kazı kazan oynamış. 500 lira almış. “Sen kazı” dedi, kazıdım, 50 tl çıktı. 50 tl yi bana getir dedim, kazı kazan oynamış ve kaybetmiş, 500 liranın yüz lirasını da kaybetmiş kazı kazanda. “Kumarda kazanırsan oyunu bırakacaksın, pokerde!” 400 lira benim. Benden para isteme Mevlüt, arada veririm 20 lira. “Tamam, para senin.” Sonra şöyle dedi bana, “cebimde para yok, ver 10 lira harçlık cebimde dursun,” verdim. Ben kumar oynamam; ama hayat kumara benzer, elinde işe yarar kağıtlarla bu masadan kazanan olarak çıkabilirsin, onun da yolu da anladığın ve sevdiğin işe odaklanmak. Bir anda yoksun, ölüsün, yani bir şeyler kafaya takmaya değmez. Bazen hiç şansın olmaz, öyle hissedersin; ama bu zamanlarda mücadele edersen kazanan olursun mutlaka, pes etmeyeceksin. Yaşamak ciddi bir iştir, şakaya gelmez. Bir kıvılcım varsa, içinde…kalbinde… buna inan, elinde bir kıvılcım varsa bunu sımsıkı tut; çünkü bununla yangın çıkarabilirsin: Charles Bukowski bir söyleşisinde bunun der youtube’de Mevlüt diyor, “senin paran…50 liran sayesinde oldu…çocuğa iyilik yaptım, Allah bize 500 lira kazandırdı. “Mevlüt çay içer misin?” “İçerim.” “Sigara alabilir miyim?” “Al.” Her seferinde soruyor, bıkmıyor. “Bir dal alabilir miyim?” “Olmaz, beş dal al.” “Gebereceğiz Mevlüt, bu sigara işi hiç iyi değil.” “Bir daha bira içip gelme, alkolik olacaksın!” “Yok. Alkolik değilim.”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İsa Kantarcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |