Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı |
|
||||||||||
|
Bosna Hersek, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Çin, Irak, İran, Suriye, Mısır, Türkiye, Yemen, Tunus, Cezayir, Rusya, Latin Amerika, Ukrayna ve saire... Bu saydıklarımızın arasında silahlı tarama, canlı bomba, metro, otobüs gibi Amerika ve Avrupa ülkelerinde meydana gelen saldırılar da bulunmuyor. Ne çok insan öldü ve ölmeye devam ediyor. Ben meseleye mekân olarak hiç bakmadım. Ha kilisede, ha havrada, ha Şaholin tapınağında, ha yerli kabilelerin birinin ibadet ettiği bir mağarada, ha Budist tapınağında, ha camide insanlar şu veya bu sebepten öldürülmüş ne fark eder. Sonuçta bir canlı ve bir öldürme olayı var mı ona bakıyorum. Bu olay camide değil de, başka bir mekanda, bir açık alanda öldürülmüş olsalardı tepkimiz daha mı az olurdu, daha mı çok. Ne dersiniz? Eğer bir canlı, her nerede ve hangi nedenle öldürülüyor olursa olsun, içinde acı duyuyorsa insandır. Yoksa değildir... Bu ölen insanlar başka bir dinden olsaydı, acıma duygumuz harekete geçmeyecek miydi? "Bakın onlar Müslümanlara terörist diyorlar. İyi oldu" mu diyecektik. Yoksa onlar her fırsatta, her zaman yaptıkları gibi, Müslüman kelimesinden huylanan ve bize terörist diyenler christian olsalardı ve öldürülse idiler, umursamayacak mıydık? O zaman onlardan ne farkımız kalırdı. Hatta şimdi bile yaşantısını din gibi gören ve kendilerine Müslüman denen kişilerle kendilerine "kafir", "gâvur" dediğimiz kişiler arasında ne fark var? Onlar da Allah'ın dinini, Allah'ın istediği gibi yaşamıyorlar. Bizler sadece kavramlardan yola çıkarak mı birbirimizden nefret edeceğiz, yoksa Allah kanunları uygulanmadığından, canlılar zarar gördüğü için mi mücadele edip, düzeltmeye uğraşacağız? Ne dersiniz? Gösterilen karşılıklı tepki bence, bok kuyusuna düşmüş iki kişinin birbirinden iğrenmesine benziyor. Biz Müslümanlığı onlara tebliğ edebildik mi ki, onlardan güzel muamele beklemeye hakkımız olsun. Bırakın onları, kendi nefsimize islamı tebliğ edebildik mi? Kendimiz kendi dinimizi yaşıyor muyuz? Din sadece namaz kılıp, oruç tutmak mı (eğer yapıyorsak) Allah, Maun Suresinde "1- Din gününü yalanlayanı gördün mü? 2- İşte o, yetimi itip kakar. 3- Yoksulu doyurmayı teşvik etmez. 4- Şu namaz kılanların vay haline! 5- Onlar namazlarından gafildirler. 6- Onlar gösteriş yaparlar. 7- Ve onlar en küçük bir yardımı da engellerler." diyor. Ali Şeriati de; "Namaz bir kişiyi kötülükten alıkoymuyorsa namaz değildir" diyor. Buyurun bakalım; başkasını değil, kendinizi yoklayın siz ne kadar Müslümansınız ya da Müslüman mısınız? Başka sorum yok hakim bey, derdim, mahkeme de olsaydım. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Öldürenler zaten katil ve terörist... Ama aklı dengesi sorgulanır, ama sorgulanmaz. Bir IŞİD teröristi ile bunlar arasında zerre fark yoktur. Onların düştüğü seviyeye düşerek bir dini de suçlayıp, terörist ilan etmek bize yakışmaz. Onlardan bir farkımız yoksa da, olmak zorunda. Hak ve ahlak açısından... 15 Mart 19 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |