..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey > Osman AKTAŞ




15 Mart 2019
Yeni Zelanda ve Cami Saldırısı  
Osman AKTAŞ
Duyduğumda şok olmadım. Hayrete de düşmedim. Dünyanın geneline bakıldığında, o kadar çok insan ölüyor ve öldürülüyor ki, hayret etmek için bile zamanınız yok maalesef.


:GBA:
Duyduğumda şok olmadım. Hayrete de düşmedim. Dünyanın geneline bakıldığında, o kadar çok insan ölüyor ve öldürülüyor ki, hayret etmek için bile zamanınız yok maalesef.

Bosna Hersek, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Çin, Irak, İran, Suriye, Mısır, Türkiye, Yemen, Tunus, Cezayir, Rusya, Latin Amerika, Ukrayna ve saire... Bu saydıklarımızın arasında silahlı tarama, canlı bomba, metro, otobüs gibi Amerika ve Avrupa ülkelerinde meydana gelen saldırılar da bulunmuyor. Ne çok insan öldü ve ölmeye devam ediyor.

Ben meseleye mekân olarak hiç bakmadım. Ha kilisede, ha havrada, ha Şaholin tapınağında, ha yerli kabilelerin birinin ibadet ettiği bir mağarada, ha Budist tapınağında, ha camide insanlar şu veya bu sebepten öldürülmüş ne fark eder. Sonuçta bir canlı ve bir öldürme olayı var mı ona bakıyorum. Bu olay camide değil de, başka bir mekanda, bir açık alanda öldürülmüş olsalardı tepkimiz daha mı az olurdu, daha mı çok. Ne dersiniz?

Eğer bir canlı, her nerede ve hangi nedenle öldürülüyor olursa olsun, içinde acı duyuyorsa insandır. Yoksa değildir... Bu ölen insanlar başka bir dinden olsaydı, acıma duygumuz harekete geçmeyecek miydi? "Bakın onlar Müslümanlara terörist diyorlar. İyi oldu" mu diyecektik. Yoksa onlar her fırsatta, her zaman yaptıkları gibi, Müslüman kelimesinden huylanan ve bize terörist diyenler christian olsalardı ve öldürülse idiler, umursamayacak mıydık? O zaman onlardan ne farkımız kalırdı. Hatta şimdi bile yaşantısını din gibi gören ve kendilerine Müslüman denen kişilerle kendilerine "kafir", "gâvur" dediğimiz kişiler arasında ne fark var? Onlar da Allah'ın dinini, Allah'ın istediği gibi yaşamıyorlar. Bizler sadece kavramlardan yola çıkarak mı birbirimizden nefret edeceğiz, yoksa Allah kanunları uygulanmadığından, canlılar zarar gördüğü için mi mücadele edip, düzeltmeye uğraşacağız? Ne dersiniz?

Gösterilen karşılıklı tepki bence, bok kuyusuna düşmüş iki kişinin birbirinden iğrenmesine benziyor. Biz Müslümanlığı onlara tebliğ edebildik mi ki, onlardan güzel muamele beklemeye hakkımız olsun. Bırakın onları, kendi nefsimize islamı tebliğ edebildik mi? Kendimiz kendi dinimizi yaşıyor muyuz? Din sadece namaz kılıp, oruç tutmak mı (eğer yapıyorsak) Allah, Maun Suresinde "1- Din gününü yalanlayanı gördün mü? 2- İşte o, yetimi itip kakar. 3- Yoksulu doyurmayı teşvik etmez. 4- Şu namaz kılanların vay haline! 5- Onlar namazlarından gafildirler. 6- Onlar gösteriş yaparlar. 7- Ve onlar en küçük bir yardımı da engellerler." diyor.
Ali Şeriati de; "Namaz bir kişiyi kötülükten alıkoymuyorsa namaz değildir" diyor. Buyurun bakalım; başkasını değil, kendinizi yoklayın siz ne kadar Müslümansınız ya da Müslüman mısınız?

Başka sorum yok hakim bey, derdim, mahkeme de olsaydım. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Öldürenler zaten katil ve terörist... Ama aklı dengesi sorgulanır, ama sorgulanmaz. Bir IŞİD teröristi ile bunlar arasında zerre fark yoktur. Onların düştüğü seviyeye düşerek bir dini de suçlayıp, terörist ilan etmek bize yakışmaz. Onlardan bir farkımız yoksa da, olmak zorunda. Hak ve ahlak açısından...

15 Mart 19
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum ve birey kümesinde bulunan diğer yazıları...
Üç Din ve Bir Filistin
Okumak
Değişken Düzen Kuran Değişmez Varlık: İnsan
"Hakkın Kulu Sayılır Mı"
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Notları...
Türkiye'de Filistin ve Kudüs Çıkmazı
Harabat Ehline Harap Gelecek
Kişisel Gelişim Uzmanlığıyla Toplumda Değerler Eğitimi
Sayın Milli Eğitim Bakanın Mesajına İstinaden...
Namussuzlar

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
10 Kasım
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
İslam ve Rejim
Millet Olmak İçin Toplumsal Değerler
İrade ve Kudret
Çağın Ütopyası
Kanlı Temmuz
Bu Vatan
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Vicdansız Medya Cahil Toplum

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.