"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Ben kendimi bildim bileli Türkiye Müslümanlarının yatıp kalkıp ortaya sundukları konu Kudüs ve Filistin. Çok nadir ve saman alevini andıran başka konulara değiniliyor (Mısır, Arakan, Makedonya, Hocalı, Ahıska zulmü, Yemen, Afrika işgalleri gibi... Kendi deyimleriyle, birkaç ırkçı söylem dışında Doğu Türkistan konusuna Çinli kardeşlerini üzmemek ve hükümet politikalarına zarar vermemek için yirmi yıldır hiç konuşulmadı. Bu ülkede her tür herzeyi ye, cuma kıl, Filistin ve Kudüs'ü an, Müslüman olmak için yeter de artar bile. Tanrı salak (haşa) zannederek, işlevsiz vicdanınızı ve birbirinizi kandırdığınız gibi Tanrı'yı da kandırabileceğinizi sanıyorsunuz, değil mi? Kaldı mı acaba üç kuruşa beş köfte? İnsan yaktınız, kahvehane taradınız, sokaklarda linç girişiminde bulundunuz. Çorum'da, Maraş'ta katliam yaptınız. Kapıları tek tek kırmızı boyalarla işaretlediniz. Sizden olmayan hiç kimseyi Müslüman, hatta insan saymadınız. Ukrayna ile Rus savaşında bile mağdur ve zalim gözetmeden "Gâvurlar birbirini öldürüyor, bırakın öldürsünler" dediniz. Sizlerin ufku sadece Kudüs ve Filistin mi? Yüzde doksan sekiz Müslüman olduğunu iddia ettiğiniz kendi ülkenizin insanına bile kendiniz zulmettiniz. Hatırlarsanız Ankara, Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız organizasyonu ile düzenlenen “Kudüs Gecesi” ile 28 Şubat sürecini başlatarak bugünkü iktidarı başımıza bela eden de sizlerdiniz. Dönüp baktığımda, sayenizde heba edilmiş yirmi yıl ve bir o kadar da ziyan olmuş nesil görüyorum. “Asım’ın nesli” diye yetiştirilmeye kalkan nesil adeta çapulcu sürüsüne döndü. Size bu yolu gösterenlerin çocuklarına bir bakın bakalım; aptalları bile yurtdışında farklı okullarda okudular. İmam hatipler sadece sizin çocuklarınızı ayak işlerinde kullanmak için tertiplenen, amacından uzak okullara dönüştürüldü. Ey Türkiye Müslümanları, şimdi diyeceksiniz ki, "Sen kimsin ve kimin yanındasın?" Ben de Rachel Corrie gibi diyeceğim ki, "Zulüm bizdense ben bizden değilim." Sizin için yalnızca Filistin ve Kudüs var, benim için koskoca bir dünya var. İnsanların hangi dinden, hangi mezhepten, hangi ırktan, hangi kültürden olduklarının bir önemi yok. Mazlum ve zalim var ve ben mazlumun yanındayım. Sanırım sizinle aynı dinden değilim. Bence sizin yaptığınız Arap ırkçılığı ki, başkasının hak ve özgürlüklerini savunma dürtülerinizi, bu düşünceniz engelliyor. Gel gör ki, Filistin, Karabağ işgalinden kurtulma mücadelesi verirken Filistin, Ermenistan'ın yanında yer alıyor, İsrail, Azerbaycan'ın. Bu da çok enteresan değil mi? Diyeceğim şu ki, bu düşüncenizden vazgeçin. Abdurrahim Karakoç "Bu yüzle mi çıkacaksın Allah'a / Vallahi yanarsın nara tohdur beg" diyor. Yanlıştan dönmek erdem, fark edip dönmemek cahilliktir. Allah önce Müslümanları, sonra diğer insanları hidayete erdirsin. Sürç-i lisan eyledikse affola... 17 Nisan 22 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |