..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Osman AKTAŞ




18 Ocak 2008
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi  
Osman AKTAŞ

:BIEJ:
sanki seni tanıyorum. aynı sokaktan geçmiş gibiyiz. bir sinema salonunda karşılaşmış gibi, göz göze gelmiş gibi, kızarıp kızarmadığımızı anlayacak kadar bakmamış gibi… sanki seni tanıyorum. bir başka dünyada yaşayıp, bilmediğimiz olaylar sonucu birbirimizi yitirmişiz. ya sen... sen hiç bir şey anımsıyorsun, değil mi? sen siyah-beyaz fotoğraf, ben henüz kameraya konmuş, ama çekim yapılmamış film. ben de siyah-beyazım aslında. şu renkli dünyada kendine renk edinemeyen türden.

çok yalnızım sevgili dostum. çok yalnız… robenson cruseden yalnız. o yalnızlığı yazgı sonucu benimsemek kıyınındaydı; oysa ben, topluma kendimi dışlatarak kalabalıkta yalnızlık seçkisi yapan ben, yazgımı kendim yarattım seni tanımadan önce, bir tanrı vardı durmadan konuştuğum. iyi bir dinleyici olan tanrı… o tanrı … konuşmasını tamamlamıştı sorularım yanıtsız, konuşmalarımız bir gizdi aramızda. sonra sen, sen çıktın karşıma. karşım imgelemimi çizdi boydan boya. sana kızdıkça tanrıya yakarıyorum. tanrıya kızdıkça şiire. kuşkusuz seninle de aramızda bir yakınlığımız oldu. hatta yakınlıktan da öte… seni önce bayram namazı gibi düşündüm, sonra cuma namazı… baktım ki sen beş vakit denetliyorsun beni. utandım, kızardım; vaz geçtim alışkın olmadıklarımdan. sana koşmaya başladım. gözümün alabildiği her şey sen değildin. ama öyle olsun istiyordum. her gün sabahlamaya başladım seni.

görüyor musun, seni anlatırken sözcükler denetimden çıkıyor. nasıl anlatsam, kime anlatsam, niçin anlatsam... biliyorum ki, yolların kesiştiği kavşakları bizler yapmalıyız. araç-gereci birbirimizden bulup buluşturarak… eğer geç kalmadıksa… bir çay içimi zamana gereksinim var. ama o zaman bazen an, bazen uzun metrajlı film gibi uzayıp gidiyor sevgili bayan. sahi “Yeni Karamürsel”den mi giyiniyorsunuz? yoksa “Vakko”dan…

çizgi film kahramanları gibiyiz. ereklerimiz için yaklaşıyoruz, yaklaşıyoruz; fark edilecekken saklanıyoruz. sonra yeni baştan aynı sahneler… biliyoruz, an gelip yitirebiliriz… ama ya cesaretimiz, ya aklımız, ya paramız yok.”ne olacak sonumuz” diyoruz ancak… soru işareti kullanmıyoruz. niçin mi? dilcilere sormalı, bilimsel veriler ortaya koyabilirler. aslı astarı olmasa da…

hani bir gün, bir zamanı tahlil etmiştin. ben de sıkışıp kalmıştım bedenime. hiç duymadığım konuyu dinler gibiydim. oysa sen, zamanı tahlil ederken, ben kendimi tutmaya çalışıyordum, içimdeki depreme dayanıklılığımı kanıtlamak için. çayınız soğudu buyurun için. pardon, affedersiniz ya da özür dilerim (bırak allahını seversen) fantanız ısındı… böyle de söylenmez değil mi? olsun konuşuyorum işte. size fırsat tanımamak için. fırsat tanırsam, belki bir şey söylersiniz. ya sevinçten, ya üzüntüden düşüp bayılabilirim. sonra çaylar, yok fantalar dökülür, gününüzü berbat edebilirim. oysa yüzümün doğal rengiyle ayrılmak istiyorum. hiç bir şeyi berbat etmeden. sadece sizi umursuyorum…

artık sizinde söyleyeceğiniz vardır, değil mi? bir gün ben de sizi dinlerim. intiharı annesine soran çocuk merakıyla. hoşça kal sevgili dostum. gelmeyecek otobüsümü kaçırabilirim.

10 Mayıs 94
Ankara      



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Düş Geçiti

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]
Temel (Siz İç) Güdü [Deneme]
Kendimle Empati Kurmak [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.