Gelin, Kaynana - Kayınbaba Geçimsizliğine Son
(Zeynep Küçük) 25 Şubat 2006 |
İlişkiler |
| |
Mucize gibi bir şey oldu. O asık suratlı adam gitti; dudakları kavuşmayan, elinden tornavida, pense düşmeyen bir adam geldi. Oturup hizmet bekleyen “Bugün buram ağrıyor, şuram ağrıyor.” Diyen kadın gitti. “Bugün size bir börek açayım da parmaklarınızı yiyin… Çiğ köfte yoğurayım, gelinim sever…” diyen kadın geldi. Gelin lafı gitti; kızım, yavrum lafı geldi.
|
|
Köylüm
(Zeynep Küçük) 26 Eylül 2005 |
Yaşam |
| |
Kendimi yeşillikler içinde buluyorum. Nane, maydanoz, tere, kıvırcık… Köylümün dağlarının otları; hardal, çıtlık, madımalak buram buram bahar kokuyor, köy kokuyor. Salatalıkların üzerine yerleştirilmiş bir yazı dikkatimi çekiyor “Köylü” |
|
Kuyruğun Önemi
(Zeynep Küçük) 19 Temmuz 2005 |
Yaşam |
| |
Benden size bir dost tavsiyesi; bundan sonra yüzmeye kuyruktan başlayın. ‘Kuyruk’ deyip geçmeyin. Meğer kuyruk, postun en önemli kısmıymış. Kafa kesilmese de olur, yeter ki kuyruk kopsun.
|
|
Karı - Koca Kavgasına Son!
(Zeynep Küçük) 14 Haziran 2005 |
İlişkiler |
| |
Bu tüyoları benden aldığınızı kimselere söylemeyin. Aman efendim ne demek; teşekküre değmez. Dostluk öldü mü? |
|
Ayrık Otu ile Menekşe"nin Mutluluğu
(Zeynep Küçük) 27 Mayıs 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Ayrık Otu sevdiğini düşünmüş. Bu soğuk havada yalnız bıraktığı sevdiğini… Sevgisi ile ısıtamadığı sevgilisini… Yersiz kıskançlıklarla üzdüğü sevgilisini… Şimdi ne çok istermiş sevdiğinin yanında olmayı, bedeninin sıcaklığı ile ısıtabilme |
|
Özledim Annem
(Zeynep Küçük) 7 Mayıs 2005 |
Özlem Şiirleri |
| |
Üşüdüğümde koynunda ısınmayı, /
Buz tutmuş ayaklarımı, bacaklarının arasına almanı, /
“Kımıldayıp durma” diye kızmanı, /
Teninin kokusunda uyumayı özledim annem, /
Ben seni... Seni özledim annem /
|
|
Ayrık Otu İle Menekşe Ayrıldı
(Zeynep Küçük) 18 Nisan 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Ayrık Otu İle Menekşe'nin Aşkı; çok sevildi, çok beğenildi, tebrikler aldı...
Bunun üzerine bu öyküyü kaleme aldım. İnşallah bu bölümü de beğenirsiniz. |
|
Ayrık Otu ile Menekşe"nin Aşkı
(Zeynep Küçük) 1 Nisan 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Rüzgarlar menekşeden, ayrık otuna doğru eserse menekşenin kokusunu getirirmiş. Bu kokuyu derin derin içine çekermiş ayrık otu , yüreğinin yangınını söndürmek için. Eğer ayrık otundan menekşeye doğru eserse bu seferde rüzgarla sevda mektupları, aşk şiirler |
|
Biz Seninle Ayrılmaz Bir Dörtlüyüz
(Zeynep Küçük) 10 Mart 2005 |
Anı |
| |
Okuldaki arkadaşlarının tepkisi ise çok farklı olmuştu. “Dörtgöz dörtgöz” diyorlardı. Suratında taşımak zorunda olduğu bu fazlalıktan nefret etti. Hatta ilk günler okulda takmadı. Ceketinin cebinde saklayıp, eve yaklaştığında gözüne taktı |
|
Gel Kağıt Kalem Dertleşelim
(Zeynep Küçük) 2 Mart 2005 |
Umut |
| |
Gel kağıt-kalem; /
Gel şöyle yanıma, /
Sarıl şöyle bedenime. /
Paylaş en kuytu köşedeki kederlerimi. /
Teselli et yanık yüreğimi. /
|
|
Bırak Beni Anne
(Zeynep Küçük) 18 Şubat 2005 |
Yaşam |
| |
Sevindirmeyi bilirsin. /
Şeker, çikolata verirsin, /
“Bisiklet parası yok.” Dersin. /
/
|
|
İstanbul - Kırşehir Otobanı
(Zeynep Küçük) 8 Şubat 2005 |
Kent |
| |
Hey gidi İstanbul, /
Ben de sana bir şiir yazdım. /
Seni görmedim ama; /
Görsem, belki yazamazdım. |
|
Yağmur İle İnsan
(Zeynep Küçük) 4 Şubat 2005 |
İlişkiler |
| |
Bütün yağmurlu havalar böyle değildir elbet. Öyle havalar vardır ki... Bir köşesinde güneş, bir köşesinde beyaz bulutlar. Şarkı söyleyerek bırakırlar yağmurlarını. Dans ederek yere konar yağmurlar. Kat kat daireler çizer etrafına, bir, bir, bir damla daha |
|
|
Mucitler, kaşifler, alimler doğururuz. Ama onlardaki bu zekayı, kabiliyeti öyle törpüleriz ki hiçbirşey başaramayan, kendine güveni olmayan, sıradan birer insan yaparız. Bu bizim eserimizdir.
"Bir ben var bende içeri" işte ben onu bulmaya çalışıyorum.
Gizem, çilem, biraz da ilham...
Bir kağıt, bir de kalem...
Sen yaz belki bir okuyan olur....
Saygılarımla...
|
|