..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Fantastik Roman
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Biri Sen
ergun tekkalmış
Şiir > Bireysel

nasıl da en büyük yalanları söyler de kanarız kendimize nasıl da paramparça eder benliğimizi koskoca boşluğun ortasındaki üç beş kişi...

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Roman > Fantastik Roman
21 
 Kimsesizler Mezarlığı 3. Sezon Bölüm 23  (Erdem İlker)

23. BÖLÜM: MAZİ
22 
 Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 12  (Erdem İlker)

12. BÖLÜM: MEZAR NO: 19548
23 
 Kimsesizler Mezarlığı 3. Sezon Final  (Erdem İlker)

Kimsesizler Mezarlığı 3. Sezon 30. Bölüm
24 
 Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 16  (Erdem İlker)

16. BÖLÜM: KAVGAYA ADAM ÇAĞIRMA
25 
 Kimsesizler Mezarlığı 3. Sezon Bölüm 24  (Erdem İlker)

24 BÖLÜM: ANLAŞMA
26 
 Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 15  (Erdem İlker)

15. BÖLÜM: İSMİ BİZE YASAKLI
27 
 Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 14  (Erdem İlker)

14. BÖLÜM: ELBURGER
28 
 Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 13  (Erdem İlker)

13. BÖLÜM: KANLI OYUNCAKLAR
29 
 Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 3  (Erdem İlker)

Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 3: Numarasız
30 
 Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 11  (Erdem İlker)

11. BÖLÜM: MEZAR NO: 04897
31 
 Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 6  (Erdem İlker)

6. BÖLÜM: MEZAR NO: 56123
32 
 Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 5  (Erdem İlker)

5. BÖLÜM: Soru Cevap ve Yorumlar 2
33 
 Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 8  (Erdem İlker)

8. BÖLÜM: MEZAR NO: 05476
34 
 Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 4  (Erdem İlker)

4. BÖLÜM: Soru Cevap ve Yorumlar
35 
 Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 9  (Erdem İlker)

9. BÖLÜM: KÜÇÜK KIZ
36 
 Beyaz Melek 8. Bölüm  (Timur KOHEN)

Beyaz Melek, bir hastane görevlisi ile bir hastanın öyküsünü anlatıyor. Doktor Bilge Göker'in hastanedeki görevi, komaya girmiş ve hayatı makinaya bağlı hastaları son yolculuklarına uğurlamaktır. Çalıştığı yıllar içerisinde onlarca hastayı bu şekilde makinalardan ve hayattan koparmıştır. Bir gün Bayındır Hastanesine Melek Bilen isimli gizemli ve tuhaf görünümlü bir hasta gelir. Ancak Melek Bilen’in bu tuhaf ve gizemli görünümünün altında oldukça saf ve o dünyaya ait olmayan bir ruh yatmaktadır. Melek Bilen'in günden güne gün yüzüne çıkan dünya ötesi güçleri, karakteri hakkında yeni ipuçlarını anbean ortaya çıkaracaktır.
37 
 Kısa Saç '. Bölüm  (Timur KOHEN)

Ezildi... Dövüldü... Küçük düşürüldü... Çocukluğu yaşatılmadı... Aslan Aslan, gittiği Kur'an kursunda sırf altını ıslattığı için arkadaşları tarafından alay edildi. Sessizce ve ağlayarak bu alayın bitmesini bekledi. Sataşmalar, karışmalar, alaylar sadece bu olayla kalmadı. Ta ki bir noktaya kadar... O gün Aslan Aslan'ın içinde biriktirdiği kin, nefret ve intikam duygusu daha önce görülmemiş bir sel gibi önüne neyi katıyorsa yok edecekti. Herkes için bir planı vardı. Son derece akıllı ve zeki olan Aslan Aslan artık bir ölüm makinasına dönüşmüştü...
38 
 Aydınlık9  (osman demircan)

Yer, İstanbul'un Üsküdar ilçesi... Suç oranı yok denecek kadar az olan Çamlıca Mahallesi yaz ayının o kavurucu sıcağında polise yapılan bir ihbarla sarsıldı. Fatih Sitesi içinde bulunan bir binanın birinci katında kalan Erhan'dan haber alamayan Umay, Erhan'ın başına bir şey gelmiş olabileceği korkusuyla durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis, çilingir yardımıyla kapıyı açtığında ağır bir koku ile karşılaştı. Polisler nefes almakta zorluk çekmelerine rağmen evin odalarında Erhan’ı aradılar.
39 
 Taşların Gölgesinde: Giriş/ 1. Bölüm  (Osman Altınbaş)

O ise arkadaşının omuzuna hafif bir yumruk atmakla yetindi. Onların binaya girmesiyle (üç uzun saçlı, fiziksel görünüşleri birbirine yakın iri yapılı, silahlar taşıyan…) handakilerin dedikodu kazanı, öncelikle yapının kapısının yakınında oturan ağzındaki yaradan dolayı yamuk gibi görünen, savaşçıların orklara karşı yaptıkları şeklinde başlayıp tekrarında bir diğer alt dudağı şişik ve içkiden pelteleşmiş dilinde mola verip masadaki en son kişinin dopdolu ağzından konuştukça etrafa saçtıklarının eşliğinde, onları alt etmeleri… şeklinde o tarafta son bulurken yolcu diğer masalara da atlıyordu.
40 
 Uzun Yol (1. - 100. Sayfalar)  (Levent)

Yavaş ve aksak adımlarla merdivenlere adım attığında Onorgud bunun hiç de Kahin’in sıradan hallerinden olmadığını anladı. Cadıkahin Kral’dan iki basamak aşağı da durdu. Kral ürperdi. Krallarınkahini sıska, kemikli elini Krallarınkılıcı’na doğru uzatıyordu. Uzun, kalın çelik namlunun usturadan yüz bin kat keskin ağzına bir deri bir kemik parmaklarıyla dokundu. Namlunun keskinliğini parmağını keskin ağızda yavaşça kaydırarak sınadı.. Sıradan bir anda Kılıç’ın bu ufak dokunuşunun koca bir tomruğu umarsızca parçalayacak gücü vardı. Ama Cadıkahin’e hiç bir şey olmadı. Kılıç bir çiziğe bile neden olmadı. Tek bir ufak damla bile kan akmadı. Kralların kılıcı Kahin’i tanıyordu. Uykusundan uyanması emredilmediği ve gerek de duymadığı için sessizce bekliyordu. Birden hiçbir işaret göstermeksizin Onorgud’u sarsan bir şey oldu. Cadıkahin Kral’a doğru başını kaldırdı. Bunu daha önce sadece bir kez daha yapmıştı. Uzun yıllar önce Rein isminde bir genç kral Kılıç kulesi’ndeki efsanevi kılıcı eline alıp Onorgud olduğu gün. Kral karanlıkla gölgelenmiş, yüzyılların yıprattığı ve adeta silip şeffaflaştırdığı yaşlı yüze, o geçmişi sayısız yüzyıllardan beri süzgecinden geçirmiş gözlere ikinci bakışında da iliklerine kadar ürperdi. Ama bu defa ürperti daha dehşetliydi.. O çok yaşlı ve bilgiliydi. Çok şey görmüştü. Öyle ki artık önceden gördüğü hiçbir şeye bakmıyordu. Şu anda ne görmek için ona bakıyordu? Yüzyıllardır görmediği neyi görüyordu? Bunların düşünceleri Rein’in aklını gitgide ağırlaştırırken Cadıkahin’in sesini duydu. Boğuk ve fısıltılı ses derin karanlıklardan ona yankılanıyor gibiydi. Sanki kaderin sesi ona kehanet haykırıyordu... “Kılıcını bile Ey Kral.. Savaşa gidiyorsun..”




son eklenenler

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.