|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Sonra Bir Gün
Ahmet Zeytinci
Öykü > Gülmece (Mizah)
Bir varmış, iki yokmuş, üç varmış dört yokmuş, beşin bu işler ile hiç alakası yokmuş, beş o sırada senelik izindeymiş. Develer tellal, pireler berber iken, yavru pireler berber çırağı iken, hem develerin tellallığına hem pirelerin berberliğine, hem de yavru pirelerin berber çıraklığına itiraz çokmuş. İtiraz çoksa da hem develer, hem pireler, hem de yavru pireler hiç mi hiç umursamamışlar bunu. Masal bu ya, adı üstünde işte masal, sen de oku bakalı
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Eleştiri > Sevgi ve Nefret |
1
|
|
2
|
|
|
|
Şeytan; bazen “Şey”, bazen de “Tan” olarak karşımıza çıkıyor ve ben buradayım işte tam da elinizdeyim, kalbinize yöneliyorum, bu muvaffakiyetimi size borçluyum aziz dostum, naralarını duymayan biz ins’e kendi kelamıyla selam ve teveccühte bulunuyor. Karşılık olarak da; “Ne kadar güzel değil mi? Şu güzellik bende olsa da, kırk yıl hapiste yatsam” cevabını duyunca narasını pekiştiriyor. |
|
3
|
|
|
|
Kim daha sadık,kim daha çok sever ve vefalıdır,eşrefi mahlukat olan insan mı,yoksa yerine göre hor gördügümüz hayvan mı? |
|
4
|
|
|
|
Çünkü yaşam denilen bu pazarda, alan değil, veren kazançlıdır her zaman…”
|
|
5
|
|
|
|
Siz bu kadar kolay mı satılığa çıkardınız ruhlarınızı?! |
|
6
|
|
|
|
Bütün dinlerde olduğu gibi, bilimsel düşüncelerde de bir çocuk günahsız doğar. Yaşadığı aile, çevre ve toplumsal koşullar çocuğu şekillendirerek ya suçlu yapar, ya yardımsever yapar.
Filozoflar, sosyologlar ve psikologlar illaki bu konu üzerine çeşitli fikirler üretmişlerdir, ama konuya ilişkin ben de bir kaç söz söylemek istiyorum. |
|
7
|
|
|
|
Hayatın yeni yüzü ve yenilikler,ilkler,savunular,beğeniler,değer yargıları,duygular,duygusal kopukluklar, kırıklıklar ve kırılmalar.....
|
|
8
|
|
|
|
"Şöyle der Dostoyevski ;
"Bir çocuğun ölümünü görmektense, dünyaya geliş biletimi iade etmek isterim."
Sıla Şentürk" |
|
9
|
|
|
|
Dünyada yaşananlara bakıyorum da, her yerde, her canlıya uygulanan bir zulüm var. |
|
10
|
|
|
|
Kimi seveceğim hemen hemen bellidir. Onun gelişi, güneş ışıklarının yollara vurması gibidir. Onun yürüyüşü rüzgarla gelen gül kokusudur. Bir bahar gibi kurulur yanıma. Mevsimler değişse de, onun gülüşü erik çiçeğidir. Hele bir konuşması vardır ki, sözcükler antik bir tablet olur dudaklarında. |
|
11
|
|
|
|
Kale gölgesindeki Katil romanı yazarken, gerçek doğa ve tarih katiline dikkat çekmek istemiştim. Ama yetersiz olduğunu görüyorum. |
|
12
|
|
|
|
“Birlik ve beraberliğe daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde İslamiyet’e daha fazla sarılmamız gerekiyor. Çünkü İslamiyet, hepimize sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü ve barışı emrediyor. Bizlere bir olmayı, kardeş olmayı, bütünleşmeyi öğretiyor” dedi.
Peygamber Efendimizin güzel ahlaklı bir insan olduğunu, kâinatın O’nun hatırı için yaratıldığını, bizlerin de Peygamber Efendimizi hep örnek almamız gerektiğini ve daima O’nun yolundan ilerlememiz gerektiğini vurguladı. |
|
13
|
|
|
|
Eylül sevmek isterdim bir kadını ve bir çocuğu severcesine, ama Eylül denince aklıma askeri darbe ve ziyan olmuş yıllar geliyor. |
|
14
|
|
|
|
2020 yılında yaşanılan birçok olumsuzluk ve ilahi ikaz milletçe hepimizi perişan etmişken, 2021 yılında “güzel günler göreceğiz” diye düşünenleri 2021 yılının daha ilk aylarında ters köşe yaparak “en iyi savunma hücumdur” taktiği gereğince toplum en hassas sinir uçlarına basmaya, ipleri germeye çabalıyorlar… Ve korkarım ki bu çabalarından da asla vazgeçmeyecekler.
|
|
15
|
|
|
|
Özellikle vatandaşlık konusunda Sayın Erdoğan’ın 10 bin kişinin yıllardır vatandaşlık için beklemesi üzerine “Neden onları vatandaş yapmıyorsunuz?” sorusu, bazı vatandaşlarımız tarafından fırça olarak algılandı. Bazı köşe yazarlarımız ise bu konuyu çeşitli yorumlarla dile getirdi. Ama içlerinde biri vardı ki olmadık sözleri, hakaret derecesine vardırırcasına sarf etti. Türkiye ve Türkiyelilere karşı ağza alınmayacak sözler söyledi. |
|
16
|
|
|
|
Daha değişik sıradan sayılan başka bir günde, evimin olduğu yerden minibüse binmiştim. Konuşma aksanı da bozuk bir adam, cep telefonu ile bağıra çağıra konuşuyordu. Ben de dahil arabada ki herkes rahatsız olmuştu. Cinlerim tepeme çıktı, sinirlendim, yüzüm gerildi, dişlerimi birbirine kenetlemeye başladım. Bir elim ile öbür elimi ovuşturur oldum. Sonra ''Hay ben senin yedi sülaleni diye sayacaktım ki, boş veeer Ahmet dedim dalaşma bu kıro ile neme lazım itin teki gibi.'' bastım kalayı yine içimden yüzüne karşı...
|
|
17
|
|
|
|
Ben kimseden saklamasam da göz yaşlarımı, bazı zaman yalnız ağladığımda olmuştur. Ama en güzeli de ne biliyor musunuz, ağlayacak bir omuz bulmak, kadın ya da erkek fark etmez. Bir çok kimse ile mezhebine, meşrebine bakmadan birlikte gülersiniz, kimi akrabanızdır, kimisi yakın arkadaşınız. Oysa ki beraber ağlayabildiklerinizdir sizi en çok sevenler, en yakın, en sağlam dostlarınız... |
|
18
|
|
|
|
Aşk deyince bir grup insanın aklına hüzün ve gözyaşları gelir. Oysa diğer grup, aşka aşık olanlardan oluşur. Onlara göre aşk paylaşımla ilgilidir. Umutlar, kahkahalar, saflık, mutluluk ve çocuksu bir aptallıkla… Peki siz hangi gruptansınız? |
|
19
|
|
|
|
Seviyorum, demekle sevgi oluşmaz. Sevgi, emek ister; sevmeğe yürek ister. O yüreği de herkes taşımaz.
|
|
20
|
|
|
|
Aşk gerçek bir ilizyondur |
|
|
|