Bir şehir dolusu insanın beyninin küçük bir yerini dahi fikirleriyle, görüntüleriyle, davranışlarıyla dolduramamasına rağmen, seni aptal ve iğrenç bulmaları ne kötü kader değil mi? Bir dünya dolusu insanın seni sevmediklerini söylediklerinde üzüntüden ölmeni bekledikleri bir anda senin katıla katıla gülmekten ölmen ne güzel kader değil mi? Kötü kaderimin sonunda ben de katıla katıla gülenlerden mi olacağım. Nedendir bilinmez kaderim yanımdakilerin çirkinliği kadar çirkin ve onların kötülüğü kadar kötü. Bir şehrin duvarlarına yapışmış yosun gibiyim. Oysa ben hemen sahildeki kayalıklarda var olmalıyım. Bir deniz suyunu her sabah şarap niyetine içmeliyim. Bir şehrin hiç olmaman gereken yerindeyim. Deniz baş ucumdayken, ben şehrin insan çöplüğündeyim. Ve benim kaderim insan kokar. Ne kadar yıkansam da, değişmez bu. Bir şehir beni aptal yapar. Çünkü toplasan bu şehirden iki üç insan çıkar.