Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
Asyalı bir prensesken Nil'in doğu kıyısında Aşık oldum Aton'a Ve onun hizmetkarı Akhenaton'a. Bana Mısırlılar 'Güzellik geliyor' dediler Adım oldu Nefertiti Artık 'güzelliğin sembolü' Mısır kraliçesiydim. Ama göremediler Bendeki asıl güzelliği Aton du beni doğuran. Nil kıyısında Güzelleşiyordum Her gün doğumunda Yıkanırken onun ışıklarıyla Akhenaton'un kollarında. Güçlüydüm Eksiğim yoktu Firavun'dan. Aton'un isteğiydi bu Aydınlatmalıydım tüm Mısır'ı On'dan bana yansıyan ışınlarla. Karanlık bir günde Sarayıma giren bir buluttan Akhenaton hastalandı Terk etti bedeni Beni ve Mısır'ı. Bulutlar fırtınaya dönüştü Aton yetişemeden Götürdüler beni Ölüm vadisine. Soğuk,ıssız geceler yaşadım Tek umudum bir ışıktı Tekrar doğabilmek için. Yüzyıllar sonra Önce bir ses Eşsiz,sonsuz Bir ezgi geldi Asya'dan Benim öz topraklarımdan. Sonra da parlak bir ışık. Sordum ölüm vadisindeki ruhlara. Bir ruh dile geldi. Anlattı seni bana: O güneştir dedi, Senin aşkın Aton'dur Güzellikdir dedi. Öyle bir ruhtur ki Benim gibi nice aşklardan Nice savaşlardan geçsen de Kimsenin tatmadığı mutlulukları yaşasan da Sezar'ın varisini doğursan Antonius'un taptığı kadın olsan da Tüm Mısır'a hakim olup İskender'in hayalini yaşasan Doğu ile Batıyı birleştirsen de Erişemezsin onun tutkularına. Söndüremezsin onun ateşini. Hakim olamazsın tüm varlığına. Sadece izin verirsin Sözleri olan Notalarıyla Tüm ruhunu ele geçirmesine. Ama sakın korkma Bu işgal yıkıcı olmaz hiçbir zaman. Seni öyle başkalaştırır ki Her baktığın şey de Onu görür Onu yaşarsın. Öyle bir sen yaratır ki Okyanusları geçersin En azgın fırtınalarda. Himalayalara tırmanırsın Tipi altında. Sahra Çölünde aylar geçirirsin Kızgın güneş başında. Tüm söylediklerim gerçek. Nil kıyısında Duyduğum bir ses çıkardı Beni bu yolculuğa. Dolunaylı bir gecede Tutkulu bir keman anlattı Beni 'Cleopatra'yı' bana: Güzelliğin eşsiz dedi Bakışların derin Her duruşun arzulu Ruhun özgür İhtirasların sonsuz. Uyandırdı yüzlerce yıllık uykumdan Önce kendime Sonra da kendisine Aşık etti. Ne Sezar Ne Antonius Yaklaşabildi ona Ne Nil ne İskenderiye. Gönüllü bir esaret Tarifsiz bir yangın. O zaman anladım adının anlamını. Ruhunun dehlizlerine girmek Zordur Bazen hırpalayıcı. Ama ne kadar derine ulaşırsan O kadar yukarı çıkarır Bulutlarla dans ettirir seni. Sen de benim gibi Korkma Cesur ol Yeniden doğ Başkalaş Ve yaşa Nirvana Burning'i.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © DESPİNA YILDIZ ÇAĞRI, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |