..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Adsız




14 Aralık 2010
Sevgili Hattat  
Adsız
Bugün yine balkona çıktım baktım Saliha yine balkonda, ama bu kez pek neşeli. "Saliha hayırdır, annen evde galiba" diye seslendim. Saliha elini yüzüne götürdü, iki elini yüzüne sürdü, çok net bir şekilde: "Çok şükür" dedi. O an tüylerim diken diken oldu, onun o şükrü karşısında ürperdim, bulutlar gökyüzünü terk etti de yüreğime göç etti sanki. Yağmur yeryüzüne gönderdiği bütün damlaları gözlerime getirdi bıraktı sanki. Utandım, kendimden utandım, Rabbimden utandım, Saliha'dan utandım... Hem de çok utandım


:AFDD:
Sevgili Hattat


Bu yazıyı yazarken, bir sayfada yazıp, sonra buraya eklemeyi düşündüm.
ama olmadı, olmuyor.
Her zaman ki gibi yine olmadı. Ben de bunu beceremiyorum.
Yazmak istediğim ne ise, nereye yazacaksam oraya yazıp çıkmam lazım, aksi halde yazacakalarımda yazmak istediklerimde yarım kalıyor tıkanıyorum.
Sanki söylemek istediklerimi, asıl demek istediğime değil de bir başkasına diyormuşum gibi geliyor.
Garip değil mi?

Yazı dinlendirmek, yazıyı bir süre bekletmek gibi bir alışkanlığımda hiç olamadı.
O an konu her ne ise, aklımdan ne geçiyorsa, içimden ne geçiyorsa, yazıp çıkmalıyım.
Kelimeleri itina ile seçmek, cümleler arasına yerleştirmek gibi bir derdim hiç olmadı, yazmak benim için asla amaç olmadı, hep bir araç oldu.



...



Bu gece burası soğuk, sobayı yaktım güya, bakalım, inşallah ısıtır odayı. Komik olan şu ki, soba termostatlı ya, az yandıktan sonra odayı ısıttığını sanıp, sönüyor. :)



Sokak lambası yine yanmıyor. Avizenin bir lambası yine, bir yanıp, bir sönüyor. Soba odayı ısıttığını sanıp söndüğü gibi lambada odayı aydınlattığını sanıyor galiba bu yüzden sönüyor sanırım:)



Karşı komşunun bahçesinde bulunan ağaçlardan dökülen yapraklar, bütün sokağı kaplamış durumda, o kadar güzel ki yeşilin her tonu var.

Yarın sokağı süpürmek için, birkaç komşu yine bir araya gelecek, hem sokağı süpürecekler, hem sohbet edecekler.


Arada bir zile basıp yardıma beni de çağıracaklar ama ben yine gitmeyeceğim.:)



Ah! Hattat, bugün ne oldu biliyor musun?

16 aylık bebeğin karşı komşusu var, adı Saliha, yaş olarak kaç yaşında bilmiyorum.
fiziksel olarak çok iri biri olmasına rağmen yüzüne bakınca çocuk olduğu hemen anlaşılıyor.

Tahminen 15-16 yaşlarında var sanırım.

Saliha zihinsel engelli. Yarı anlaşılır bir şekilde bir kaç kelime telaffuz edebiliyor.


Annesi, alış-verişe gittiğinde Saliha balkonda onu bekler, annesi gelene kadar asla içeri girmez.
Kaç saat geçerse geçsin, sıcakta, soğukta Saliha hep balkondadır. Ne zaman beni görse "anne yok" der üzgün üzgün.
Bazen de ağlıyor.

Ben de: "bak 16 aylık bebeğin de annesi yok, o hiç ağlıyor mu:) sen de ağlama annen gelecek" diyorum.

O vakit biraz susuyor, sonra yine yola bakmaya devam ediyor. Annesinin geldiğini gördüğü an ise derinden bir -ohhh- çekiyor, o kadar beklemesine rağmen sessizce annesinin adımlarına bakıyor, kendisine yaklaşmasının bütün sevincini içinde yaşıyor sanki.



Bugün yine balkona çıktım baktım Saliha yine balkonda, ama bu kez pek neşeli. "Saliha hayırdır, annen evde galiba" diye seslendim.

Saliha elini yüzüne götürdü, iki elini yüzüne sürdü, çok net bir şekilde:
"Çok şükür" dedi.

O an tüylerim diken diken oldu, onun o şükrü karşısında ürperdim, bulutlar gökyüzünü terk etti de yüreğime göç etti sanki. Yağmur yeryüzüne gönderdiği bütün damlaları gözlerime getirdi bıraktı sanki.

Utandım, kendimden utandım, Rabbimden utandım, Saliha'dan utandım...
Hem de çok utandım.


Cenneti garantileyen Saliha, sen bile şükretmeyi biliyorsun, peki ya ben, söylesene Saliha ben ne olacağım? ...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gülüşün Aklımda Saklı Kaldı
Seni Hep Çok Çok Seveceğim...
Yalnız Kalmak İstiyorum
Konuşma Vaktim Gelmiş Hemen Yetişmeliyim
Sevgili Leyla
Bir Şeyin Yerine Diğerini Koy (Ama) Mak
Kış Mevsimimide Sen Anlat Bana
Seni Yine Hep Çok Çok Seveceğim
Kozada Bir Kelebek
Annem

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kelimeler Biriktirdim Sana İlmek İlmek D/okuman İçin
Ne Bilmek İstersin Ey Yar?
Hayalden Hilale
Aşkta Yarın Kimin Umurunda
Sevgili Günlük
Sinemde Bir Yaradır (Bu Şehir)
Sevgili Günlük
Küçük Not Büyük Hayal
Sevgili Günlük

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Seni Düşünürken [Şiir]
Aslında Ağlamayacaktım [Şiir]
Yanılıyor Muyum? [Şiir]
[Şiir]
Sessizce Veda Son Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 8. Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 7. Bölüm [Öykü]
Sevgilicilik Oyunu [Öykü]
Sessizce Veda 6. Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 3. Bölüm [Öykü]


Adsız kimdir?

Hiç bir özelliği olmayan, sıradan biriyim.

Etkilendiği Yazarlar:
Emile Zola, Beethoven, Mina Urgan, Necip Fazıl


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Adsız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.