..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Bir kitabın kaderi okuyanın zekasına bağlıdır." -Latin Atasözü
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Adsız




13 Nisan 2010
Annem  
Adsız
Bu kadar çok ağlayışım, bildiklerim yüzünden değil elbette ama o kadar canım yanıyor ki : "ya acıyı bal eyle, ya dalı gül eyle anne" demeye geldim.


:BACG:
Geliyorum annem...
Ellerini doya doya
Öpmeye,
Boynuna bir daha bırakmamacasına
Sarılmaya,
Dizlerine yatıp hıçkıra hıçkıra
Ağlamaya,
Bu dört duvar arasındaki kimsesizliğimi
Unutmaya,
Hayata asi başımı önünde eğmeye geliyorum...

Peki sen?
Bekliyor musun beni annem?
Sızladı mı ana yüreğin?
Kızım, yavrum gelecek dedin mi?
Sende çağlattın mı göz kanallarını?

Biliyorum annem.
Benimki sadece avuntu,
Elbette biliyorum.
Ellerini öpemeyeceğimi,
Boynuna sarılamayacağımı,
Hele de dizlerine yatıp ağlayamayacağımı,
Bilmek istemiyorum ama biliyorum...

Biliyorum beni yol kenarında uyuyarak beklediğini,
Hiç uyanmadığını, uyanmayacağını da biliyorum
Ama yinede geliyorum.
Sen diye dokunduğum
Toprak olsa da geliyorum...(Buket Mutlu)




Cennetle müjdelenen, ayağının altına cennet serilen, süt kokan annem, en zor anda sana yönelişin sebebi ne biliyor musun annem. Ağlayışlar, feryatlar neden “anne” diye başlar sence.

Anne olmak mi maharet, anne diyebilmek mi?
Cennet kokulu annem bu gece sana geldim “anne aç kapını bu gece” diyerek, sana sorular sormaya geldim. Cevap verebilecek misin annem?
Hiç olmazsa kollarini aç bari, ben sana sarılmaya geldim...

Biliyorum; insan canından bir parçasini geri çevirmez. Canınla besledin aylarca taşıdın off, demedin yük, degil emanet gördün. Canından ayrılıp sütünü emerken savunmasizca, sende sevgi, bende minnet dolu bakışlar vardi. Aslında her yutkunuş bir teşekkürdü annem. Ve her gülüş bunun göstergesiydi.

Canından bir parçayım işte kime giderim, başka kim var ki bana “can yavrum” diyecek.
Aç gönlünü annem, bak işte ben sana geldim.

Ellerini öpüp boynuna sarılmaya dizlerinde hıçkırarak aglamaya “duvarlar soğuk dört duvar dar, yalnızım annem” demeye geldim. Hani canından bir parçayım ya acımı anlarsın. Bakma bu kadar dik durduğuma yoruldum, artik asi başımı senin önünde egmeye geldim.

Aç kapıyı cennet kokulu annem, bak işte ben geldim canın, yavrun, kızın geldi.
Aç göz kanallarını çağlasın yaşların benim gibi.

Kalkta aç kapını annem, yoruldum, dizimde ferman kalmadı. Anneler bu kadar uyumaz senin uykun bu kadar ağır değil, kalkta ses ver, kolumdan tut, dizlerimin üzerine çöktüm kalkamiyorum annem.

Mevlana hazretleri “edebi edepsizden öğrendim” demiş. Öğrendiklerimi bilmem ama çok edepsiz gördüm, susmak erdem sandım sustum ama anlamadılar anne. Edepsizin ar damarı yok be anne.
Insandan utanmayan yaradandan utanır mı söylesene! Korktum Allah'tan korkmayandan anne. Edep manevi kişiliğe giydirilen bir elbise ama kimse bilmiyor.
Sustum anne susmak erdem dedim ama onlar acizlik sandı, ama ben yine de sustum.

Gökyüzündeki ışığınn sebebi bile edep, melekler bile edep yüzünden suçtan arınıp tertemiz olmuşlardır.

Edebe uygunluk dile Tanri’dan
Lütfünden uzaktir edepsiz olan
Zararı kendine degildir yalnız
Dünyayi ateşe verir edepsiz. Der Mevlana hazretleri

Allah’a yakarırken gerektigi kadar edepli oldum mu ya da ne kadar uzaklastırıldım bilmem ama edepsizler yüzünden yandım yakıldım be annem.

Edep Allah nurundan bir taçmış, insana deger katan, yükselten, şeref veren, dinlenilir kılan bir taç. Ama herkeste yok işte. Beladan ne kadar uzak durmaya çalışsamda sende biliyorsun olmadı be anne.

Bütün cihani gezmesine ragmen iyi huydan daha güzel bir sey bulamayan Mevlana Hazretleri kötülerle nasıl başa çıktı kim bilir? Insani hayvandan ayıran özelliktir edep. Edebi olmayan âdemoğlu âdem değilmiş ama bak edepsiz ilim okudu başıma âlim oldu, kalkta bak be anne!


Bu kadar çok ağlayışımm bildiklerim yüzünden değil elbette ama o kadar canım yanıyor ki "ya acıyı bal eyle, ya dalı gül eyle anne" demeye geldim.

Ilk kez gelinlik giyerken çok ağladım biliyorsun. Bak yine gelinligimi giydim de geldim. Bak ağlamıyorum bu kez. " Kalkta çenemi bagla anne" demeye geldim.

Biliyorum anne, biliyorum cennet kokulum, kapını açmayacaksin biliyorum. Benim ki bir avuntu sadece, ellerini öpüp, boynuna sarılamayacağım, dizlerine başımı koyup ağlayamayacagım biliyorum ama yine de geldim.

Hiç uyanmasan da, uyanamasan da beni bekledigini biliyorum. Bu yol kenarinda beni, kızını, yavrunu hep bekledigini, göz pınarlarını çağlatarak bekledigini biliyorum, işte geldim annem.

Sen diye dokundugum toprak bile olsa, bende toprak olmaya geldim. Açtım bütün kapıları, sen sadece kollarını aç anne, senin koynuna girmeye geldim.



(Anne olabilen, anne olmaya hazırlanan, anne olmaya çalışan, anne olamayan, anne olmak için yanıp tutuşan, hem baba hem anne olmaya çalışan… .Bütün babaların ve annelerin “anneler günü” kutlu olsun.)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gülüşün Aklımda Saklı Kaldı
Seni Hep Çok Çok Seveceğim...
Yalnız Kalmak İstiyorum
Konuşma Vaktim Gelmiş Hemen Yetişmeliyim
Sevgili Leyla
Bir Şeyin Yerine Diğerini Koy (Ama) Mak
Kış Mevsimimide Sen Anlat Bana
Seni Yine Hep Çok Çok Seveceğim
Kozada Bir Kelebek
Hastane Önünde İncir Ağacı

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kelimeler Biriktirdim Sana İlmek İlmek D/okuman İçin
Ne Bilmek İstersin Ey Yar?
Hayalden Hilale
Aşkta Yarın Kimin Umurunda
Sevgili Günlük
Sinemde Bir Yaradır (Bu Şehir)
Sevgili Günlük
Küçük Not Büyük Hayal
Sevgili Günlük

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Seni Düşünürken [Şiir]
Aslında Ağlamayacaktım [Şiir]
Yanılıyor Muyum? [Şiir]
[Şiir]
Sessizce Veda Son Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 8. Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 7. Bölüm [Öykü]
Sevgilicilik Oyunu [Öykü]
Sessizce Veda 6. Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 3. Bölüm [Öykü]


Adsız kimdir?

Hiç bir özelliği olmayan, sıradan biriyim.

Etkilendiği Yazarlar:
Emile Zola, Beethoven, Mina Urgan, Necip Fazıl


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Adsız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.