Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero |
|
||||||||||
|
Diyeceklerim çok fakat demek istediklerim tükendi sanki. Diyeceklerim çok ama demek istediklerimi biliyorsun sanki. Diyeceklerim çok ama demek istediklerime hani hiç de gerek yok sanki…. Ne zaman sana dair cümleler kursam harfler yetmeyecek sanıyorum.. Hangi kelimeyi telaffuz edersem edeyim adın kadar yer tutmuyor dudaklarımda. Göğsümü yarıp dışarı fırlarcasına çıkmak isteyen özlemin hala bende. Yalnızlık yine geceden süzülüp giriveriyor koynuma. Ay ışığı imdada yetişecekmiş gibi parlıyor. Yıldızlar mağrur, halimi umursamıyor bile. Gündüz gecede sır olmuş, perde olmuş, hasret taşıyan yüreklere örtü olmuş. Sokak lambası sessiz, sokak sessiz, bahçedeki erik ağacı sessiz, gözlerimden süzülenler sessiz… “Sakin göllerin kuğusuyduk” diyor ya hani bir şarkıda, gecenin bu vaktinde bu şarkı da, nerden aklıma geldiyse dilime dolanıveriyor, mırıldanmaya başlıyorum. Birden aklıma geliyor yüzün. Sevincime ortak gülüşlerin yaz sıcaklığına dönüşerek, içimi ısıtıyor. Bulutlar dağılıyor, gökkuşağı renk demetini bırakıyor avuçlarıma. Bulutlardan kalan son yağmur damlası düşüyor avuçlarımdan aşağı. Keyifle okuduğum hiçbir şiiri, hiçbir şarkıyı aklımda tutmayı beceremedim ama adını unutmamayı becerdim sevgili. Herhangi bir sokağın, herhangi bir ayrıntısı da dikkatimi çekmedi. Ama gülüşüne ait bütün ezberleri hiç bozmadım. İnadına dinlediğim şarkıdan inadına sana dair fallar tuttum. “Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor…” Diye devam ediyor ya şarkı, göğsüm daralıyor ama inadına söylemeye devam ediyorum… “Göğsüm daralıyor ve yüreğim kanıyor…” Radyodaki adam “Ne buldun gittin ellere " diyor bir yandan. Ne buldun da gittin ellere sorusuna cevap yok. Hani cevap umurumda da değil aslında. Benim takıldığım bu soruya cevap bulmak da değil. Beni takıldığım “gitme” deyişin. “yarın gitme…” Kalmak kolay, kalmak kolay ama kelimeleri tüketmek için çırpınmak bir o kadar zor sevgili. Hele bitmek bilmeyen kelimelere inat akan zamanı sırtından tutarcasına geri çevirmek için çırpınmak bir o kadar zor sevgili. Bildiğin şeyi görmek, bununla baş etmek zor be sevgili. Çok zor… “Aşk'ta yarın yoktur sevgili" demiş ya yazar, sen yazarın böyle dediğine bakma, bu aşk değil ki yarınlar da yok diyelim. Bu aşk değil sevgili. Hem yarınlar kimin umurunda ki. Yarın var mı ki? Yarın var mı sevgili söylesene? Yarın var mı? Not:Tuz kokuluma ithaf olunur.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Adsız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |