Pek çok doktorun yardımı ile ölüyorum. -Büyük İskender |
|
||||||||||
|
M.NİHAT MALKOÇ Bu yılki Öğretmenler Günü benim için farklıydı. 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle her ilden bir öğretmen, “81 ilden 81 Öğretmen” bulunduğu şehri temsil etmek üzere Ankara’ya çağrıldı. Trabzon’u temsilen ben Ankara’ya gönderildim. 24 Kasım günü öğleden sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bizi Çankaya Köşkü’nde kabul edecekti. 864 rakımlı Çankaya’ya otobüslerle hareket ettik. Ömrümde ilk defa köşkte ağırlanacak kişiler arasında yer alıyordum. Bunun tatlı heyecanı vardı içimde. Bizimle beraber köşke çıkanlar arasında Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve bakanlığın üst düzey bürokratları da vardı. Öğle vakti Çankaya Köşkü’nün önünde otobüslerimizden indik. Köşkün Kapısı’ndan içeri girdik. Güvenlikten geçtikten sonra Çankaya Köşkü’nün içindeydik artık… Herkes gibi ben de bu meşhur köşkü meraklı gözlerle dikkatlice süzdüm. Çok hoş bir mimarisi var bu nezih mekânın… Cumhurbaşkanı Gül, bizi 13’te kabul edecekti. O zamana kadar köşkün kabul salonunda bekledik. Arkadaşlarla koyu sohbetlere daldık. Vakit su gibi aktı gitti. Saatler 13’ü gösterdiğinde bir hareketlilik başladı. Cumhurbaşkanı Gül, bizi kabul etmek için bitişikteki büyük salonda bekliyordu. Herkes, illerinin plaka sırasına göre dizildi. Sunucu; plaka sırasına göre öğretmenlerin adını, soyadını, temsil ettiği şehri söyleyerek içeri çağırdı. Trabzon’a sıra gelmişti. Adım çağrıldığında vakur bir edayla içeri girdim. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül Hanım her zamanki mütebessim hâlleriyle “Hoş Geldiniz” dediler. Ayaküstü hâl hatır sordular. Bu arada kendileriyle hatıra fotoğrafı çektirdik. Ardından, önceden belirlendiği şekilde bana gösterilen yere oturdum. Bütün şehirlerin temsilcileri bu şekilde çağrıldıktan sonra Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, öğretmenlere hitaben uzun ve veciz bir konuşma yaptı. Konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Kıymetli öğretmenler, saygıdeğer konuklar, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle, eğitim camiamızın siz seçkin temsilcilerini Çankaya Köşkü’nde misafir etmekten, eşim ve ben büyük mutluluk duyuyoruz. Sözlerimin başında Türkiye’nin dört bir yanından, 81 ilimizden gelen sizleri sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Katıldığınız için de teşekkür ediyor, hepinize hoş geldiniz diyorum. Ayrıca sizlerin ve şahsınızda bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. Öğretmenlerimizle her yıl Öğretmenler Günü’nde bir araya geliyorum. Aziz milletimiz öğretmenlerimize ayrı bir değer vermiş ve onları gönlünde özel bir yerde tutmuştur. Çankaya Köşkü’nde geleneksel hale getirdiğimiz bu faaliyetle, öğretmenlerimizin milletimizin nezdindeki saygınlığını göstermek için sizleri buraya davet ettim. Sizler de Türkiye’nin dört bir yanından zahmet ettiniz geldiniz. Öğretmenlik uzmanlık, sevgi, sabır, hoşgörü gerektiren bir meslek olmanın ötesinde, bir sanattır. Öğrenciler, öğretmenin elinde şekillenir, olgunlaşır ve hayata hazırlanır. Bir çocuk için aileden sonra ilk bilgi kaynağı öğretmendir. Kavramlara anlam katan öğretmenlerdir. Öğretmenler öğrencilere, dolayısıyla topluma rehberlik eden bilge kişilerdir. Öğretmenlik aynı zamanda, sınırları sadece okul duvarlarıyla veya müfredatla çizilemeyecek kadar özel ve farklı bir meslektir. Sizler, öğrencileriniz için öğretici konumunuzun yanı sıra, bazen bir arkadaş, bazen ailenin bir büyüğü, bazen bir umut, bazen sığınılacak bir liman ve bazen de rol model oluyorsunuz ki, bütün bunları hepiniz tek tek yaşıyorsunuz…” Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün konuşmasından sonra öğle yemeğine geçildi. Yemekte “mini enginar dolması, piruhi, kuzu pirzola, bahçe salata ve badem tatlısı” vardı. Yemekler son derece güzeldi. Her masada Cumhurbaşkanlığı’nda çalışan üst düzey bir kişi vardı. Bizim masamızda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü Bey vardı. Kendisi köşkte Ortadoğu’dan sorumlu başdanışman olarak çalışıyor. Yemek boyunca çok güzel sohbetler oldu. Çaylar içildikten sonra Cumhurbaşkanıyla vedalaşıp köşkten ayrıldık. Bu benim için hayatımdaki unutulmaz anılardan biriydi. Bizi kabul eden Cumhurbaşkanımıza sonsuz teşekkür ediyoruz. Bizi kabul etmekle eğitime ne kadar önem verdiklerini gösterdiler.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |