"İşimden büyük tat aldığımı söylemeliyim." -John Steinbeck |
|
||||||||||
|
Adı ne olursa olsun, bayramların kültürümüzde hep birleştirici bir gücü olmuştur. Bayramlarda kin ve nefretler unutulmuş, sevgi, dostluk ve barış baş tacı edilmiştir. Uzakları ve uzaktakileri yakın etmiştir dinî ve millî bayramlar… Sevgi hamurunun mayası olan bayramlar, geçmişten bugüne kadar yaşadığımız ve yaşattığımız ortak kültür değerlerimizdir. Bayramlarda geçmişten getirdiğimiz kıymet hükümlerimizi yeni nesillere aktarırız. Uzun bir tarihî geçmişi olan nevruz da bizi bize yakınlaştıran, kenetlenmemizi sağlayan bir bayramdır. Baharın müjdecisidir nevruz… Uzun geçen kışın ardından yıpranmış yanlarımızın tamiridir bir anlamda. Nevruz, Türk mitolojisinde ‘güneşin koç burcuna girdiği yeni gün’ anlamına gelir. Bu bayram Türk kökenli topluluklarının ortak paydasıdır. Nevruz, Türk’ü Türk’e bağlayan güçlü bir kültürel bağdır. Türk kökenli topluluklar nevruz sayesinde kaynaşırlar. Türk dünyasında “sultan nevruz” olarak ifade edilen bu bayram, Çin Seddi’nden, Adriyatik’e kadar Türklerin varlığını sürdürdüğü geniş bir coğrafyada kutlanır. Avrasya’nın ortak bayramı olan nevruz, sadece Türklerle sınırlı bir bayram değildir. İranlılar, Bahaîler, Afganistanlılar da bu bayramı kendi geleneklerine göre coşkuyla kutlarlar. Nevruz değişik adlarla anılsa da en yaygın adı “nevruz(yeni gün)”dur. Bu bahar bayramı içimizi sevgi, dostluk, barış, dayanışma ve kardeşlik duygularıyla doldurur. Kışın bizden uzaklaşan güneş, baharla birlikte içimizi ısıtır. Böylece hayata bakışımız da güzelleşir. Maddî ve manevî temizliğin gerçekleştirildiği, yeni yılın başı olarak kabul edilen nevruz, geçen onca asrın bizden koparamadığı kadim bir bayramdır. Türklerin Ergenekon’dan çıkışının yıldönümü olarak kabul edilen nevruz, geçmişten bugünlere taşıdığımız ortak kültür mirasımızdır. Nevruz, Türklerin tarih sahnesine çıkışını da temsil eder. Onun içindir ki “Ergenekon Bayramı” olarak da ifade edilir. Bir anlamda dirilişin sembolü de olan bu kadim bayram, Türklerin Müslümanlığı kabul etmesinden daha önceki yıllara dayanır. Nevruz sevgidir, hoşgörüdür, muhabbettir, umuttur, dayanışmadır, fikren ve bedenen yenilenmedir. Onun içindir ki bu en eski bayram bir ayrışma unsuru değil, bizi birbirimize bağlayan bir manevî rabıta olmalıdır; birbirimizi doğru anlamak için bir vesile sayılmalıdır. Farklılıklarımızdan daha çok benzerliklerimizin ve ortak değerlerimizin olduğu bilincini bizlere aşılamalıdır. Bu müstesna gün, tabiatı uyandırdığı gibi, kardeşlik duygularımızı da uyandırmalıdır. Bizi birbirimize düşürmek isteyen şer odaklarına inen bir tokat hükmünde olmalıdır. İhtilafa değil, ittifaka zemin hazırlamalıdır. Gönüllere kardeşlik tohumu ekmelidir. Uzun kış mevsiminde üstündekileri çıkaran tabiat, baharla birlikte giyinmeye başlar. Kışın kısalan günler, gittikçe uzar. Cemreler düşmeye başlar; havaya, suya ve toprağa… Toprak uyanır derin uykusundan. Baharla birlikte tabiat bir gelin gibi süslenir. Bolluk ve bereketin habercisi olan çiçekler açmaya başlar. Evvela bir çiçekle bize göz kırpan bahar, kışın soldurduğu ruhumuzu da yeşertir. Yakılan nevruz ateşleri, kış boyunca üşüyen içimizi ısıtır. Nevruz da sadece tabiat yenilenmez, biz de ruhen yenileniriz. Gönüllerimiz bahar neşesini doyasıya yaşar. Baharın gelişiyle birlikte kış mevsiminin içimizde bıraktığı tortuları atarız. Bir bayram sevinciyle ve coşkusuyla çocuksu hissiyatımız gönül göklerinde kanatlanır. Nevruzda sadece doğa dirilmez, ruhumuzdaki cevherin yansıması olan iyi duygular da dirilir. Uzun süren kışın ardından doğanın uyanışıdır nevruz… Baharın ilk günü sayılır nevruz… Bu günde (21 Mart) gece ile gündüz eşitlenir. Ateş üstünden atlamak, demir dövmek, yumurta tokuşturmak bir nevruz geleneğidir. Nevruz, dünyanın kutlanan en eski ve köklü bayramı olma özelliğini taşımaktadır. Sözlerimi nevruz duasıyla noktalamak istiyorum: “Bu ulu gün, Türklerin büyük işlere adım atmasına vesile olsun. Dünyanın dört bir yanında yaşayan halklarımızın dostluğuna güç katsın. Tanrı, bizlere bereket ve birlik versin. Kötülükler yok olsun, iyilikler artsın. Zorluklar yenilsin, sıkıntılar azalsın. Aydınlansın dört bir yan, yolumuz açık olsun. Türk dünyasının ortak bayramı Nevruz Bayramınız kutlu olsun!”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |