Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne |
|
||||||||||
|
M.NİHAT MALKOÇ Bu seneki 24 Kasım Öğretmenler Günü benim için sıra dışı güzelliklere sahne oldu. Zira Trabzon’u temsilen “81 İlden 81 Öğretmen” etkinliği kapsamında Ankara’ya çağrıldım. Üç gün boyunca Ankara’nın güzel havasını teneffüs ettik. Başkentteki önemli kişilerle birebir görüşmelerde bulunduk. Bunlardan birisi de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dı. Öğretmenler olarak, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu öncülüğünde Başbakanlığa geldik. Başbakan Erdoğan’la Öğretmenler Günü’nden bir gün evvel, yani 23 Kasım günü öğle saatlerinde görüştük. Çünkü Başbakanımız Erdoğan, ertesi gün kendisine takdim edilecek olan ödülü almak üzere Lübnan dış gezisine çıkacaktı. Onun içindir ki öğretmenleri Öğretmenler Günü’nden bir gün önce makamında kabul ederek onlarla görüştü. Başbakanlığın yeni çalışma ofisinde gerçekleştirilen kabul töreninde Trabzon’u temsil etmek üzere ben de bulunuyordum. Başbakanımız önce 81 ilden gelen 81 öğretmene hitaben öğretmenin önemi ve görevi üzerine veciz bir konuşma yaptı. Konuşmasını herhangi bir metne bağlı kalarak gerçekleştirmedi. Başbakanımız öğretmenlere içinden geçenleri aktardı; öğretmenlere duyduğu saygı ve minnettarlığı ifade etti. Konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Öğretmenlerimizin sorunları bildiğiniz gibi, bu sorunlar her zaman önceliğimiz oldu. Sınıflardaki öğrenci sayılarının azaltılmasındaki hedefimizi biliyorsunuz, 30 öğrencidir. Şahsen ben 110 kişilik sınıfta okudum. En iyi okuduğum zaman 70 kişilik bir sınıftı. Bunlar büyük ölçüde bitirildi. Hedefimiz bu 30’un altına düşebilmek. Ve tekli eğitim sistemini yakalamak. Dün Ulaştırma Bakanımıza da talimatım oldu. 300 bin derslik hedefliyoruz. Bir baba olarak konuşurken de gerek çocuklarımın yetişmesinde, gerek torunlarımın yetişmesinde, sizlerin emeğine olan saygımı, sizlere olan saygımı özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü insanı en ideal bir şekilde biçimlendirmek, dolaysıyla geleceği inşa etmek çok çok kutsal bir görevdir. Ve bunu sizler icra ediyorsunuz. Bu yönüyle milletçe her birinize şükran ve minnet borcu yüklü olduğumuzu, ben burada bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bugün Meclisteki grup toplantımda da ifade ettim; biz üç insanın elini öperiz. Bazıları ayak filan da öpüyorlar, el de öpüyorlar, rastgele alıyor başını gidiyor, bu iş de. Biz, bir annenin elini öperiz, hatta benim huyumdur, zaman zaman annemin ayaklarının altını da öperim. Çünkü orada çok farklı bir zenginlik var, cennet var orada onun için. Babanın elini öperiz, bir de öğretmenimizin elini öperiz. Bunun ne kadar anlam yüklü olduğu ortada ve her birimizin nezdinde anne, babalarımız kadar en azından yüksek bir makama sahiptir öğretmenlerimiz. Öğretmen çoğu zaman anne, babanın ulaşmayacağı kadar azizdir. Tarihimize baktığımızda kıtaların karşılarında el pençe divan durduğu nice hükümdarın, nice sultanın, öğretmeninin önünde eğildiğini, bilginin önünde acziyetlerini ifade ettiklerini görürsünüz. Hiç kimsenin önünde diz çökmeyen kudretli idarecilerin, öğretmenlerinin önünde dize geldiklerini görürsünüz. II. Mehmet gibi büyük bir Fatih’in, Akşemsettin gibi bir hocasının önünde, rehberinin önünde onun sayesinde bir çağı kapatıp bir çağı açan böyle bir gerçeği görürsünüz ve bu kapıların aralandığına şahit olursunuz. Biz bugün de ilme, âlimlere, bilim adamlarına en önemlisi de bize bir harf öğreten, bize bir harfin ötesini öğreten, öğretmenlerimize bu nazarla bakıyoruz. Onun için Hazreti Ali’ye atfen söylenen ‘Bana bir harf öğretinin kölesi olurum’ ifadesi herhalde bu zenginliğin nerelere ulaştığını da çok açık net ortaya koyuyor.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu uzun ve veciz konuşmasından sonra, benim de içlerinde bulunduğum 81 ilden gelen 81 öğretmeni tek tek huzuruna çağırdı, kabul etti; onlarla ayaküstü de sonra kısa konuşmalar yaptı. Öğretmenler, günün anısı olsun diye Başbakanla hatıra fotoğrafı da çektirdiler. Sonunda toplu fotoğraf çekildi. Başbakanımız hepimize Öğretmenler Günü hediyesi takdim etti. Başbakanla vedalaşıp Başbakanlık ofisinden ayrıldık. Yoğun işlerine rağmen biz öğretmenleri bu anlamlı günde kabul eden başbakanımıza şahsım ve bütün öğretmenler adına şükranlarımızı sunuyorum. Sağ olsunlar, bizi onurlandırdılar.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |