..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > osman demircan




22 Ekim 2010
Bu Gidişle Bir Kemiğe Koca Vatanı Satacaksın  
osman demircan
Asın beni meydanlarda. Güvercinler kaldırsın cenazemi. Sadece çocuklar okusun bana dua. Çocuklardan birinin adı Hasan, diğerinin adı Hüseyin olsun. Kanım Kerbela şehitlerinin gözyaşları gibi aksın. Bu ülkede yaşamaktan hiç gurur duymayacak mıyım? Bari ölümüm ülkemin yüreksizliğne aksın. Neden memleketimde bir eğitim müdürü kürsüye çıkıp, masadaki baklavalara bakarak ben baklavanın tadını görünce anlarım der.


:AFAE:
Asın beni meydanlarda. Güvercinler kaldırsın cenazemi. Sadece çocuklar okusun bana dua. Çocuklardan birinin adı Hasan, diğerinin adı Hüseyin olsun. Kanım Kerbela şehitlerinin gözyaşları gibi aksın. Bu ülkede yaşamaktan hiç gurur duymayacak mıyım? Bari ölümüm ülkemin yüreksizliğine aksın. Neden memleketimde bir eğitim müdürü kürsüye çıkıp, masadaki baklavalara bakarak ben baklavanın tadını görünce anlarım der. Sonra da bana yirmi dört saat yetmiyor, bir saat daha istiyorum diyerek Tanrı ile pazarlık eder. Neden bu ülkede solcuların ve milliyetçilerin godomanları mason localarında gözleri kapalı olarak ve eğilerek masonluğa ant içer. Neden bu ülkede cemaat mensupları hakları olsa diyecek söz yok tabi; fakat hak etmedikleri halde, müdür olurlar ya da başkan olurlar. Eve gittiklerinde de bismillah diyerek yemek yerler. Bilmezler mi torpille sahip olunulan her şeyden kazanılan para haramdır. Neden bu memlekette masonlar ve mason kılıklılar bir cehennem çukuru gibi ortalıklarda gezerler? Öyle bir çukur ki, adalet ve hakkaniyet kül olup giderken, gerideki mağdurlar kimden haklarını alacaklarını bilemezler. Bir gün cehennem çukuruna ben de düştüm. Kim kazdı bu cehennem çukuru derseniz, tabi ki bu ateş çukurunu gemileri Allah için yakanlar kazmadı, diye karşılık veririm ben de. Bir esnafın yanındayken valinin yazı işleri müdürüyle tanıştım da şaşkına döndüm. Esnaflar sayın müdürüm(!) bize ne zaman et yedireceksin dediler. Bunu diyenler aslan parçası gibi memlekette itibar görenlerdi. Ardından dişlerini göstererek, seni bizim parti oraya müdür etti bunu inkar etme diyerek onu bir güzel tehdit ettiler. Müdür de olur diyerek bir mason gibi eğilip büküldü. Gözüne de tıpkı masonlar gibi perde çektirdi. Sonra kibirli bir tavırla oradan uzaklaşıp gitti. Ey Müslüman evladı sen eğilip büküldükçe ve gözlerine perde çekmelerine izin verdikçe masondan ne farkın kalır. Unutma ki masondakilerin de adı Ahmet'tir ya da Muhammet'tir. Ey Müslüman evladı sen İsrail'e türbanınla, takkenle, seccadenle hizmet ettiğin sürece masondan ne farkın vardır. Ey Müslüman evladı sen kürsüden baklavalara bakarak konuşursan, Filistin topraklarındaki tankların paletlerinin toprağı dilim dilim bölerken çıkardığı sesten farklı bir ses çıkarmamış olursun. Ey aç gözlü Müslüman! Gözlerini açgözlülük o kadar kapatmış ki, tıpkı masonların ant içerken gözlerinin örtük kalması gibi. Nedir sendeki bu açlık? Bu gidişle bir kemiğe koca vatanı satacaksın.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Var Olmak İçin Emperyal Olmak Zorundasın
Belediyede Vidanjörlük Mü Yapsın
Özel Hayat
Aşk Mutfağı
Herkes Kendi Orospusunun Namus Zabıtası Bu Ülkede
Bu Ülke Kendi İnsanının Kötülük İşgaliyle Yaşam Savaşı Veriyor
İnsanlar Kama Kılıfıdır, Eğilmeyince İçlerine Almazlar
Biri Bana Yardım Etsin!
Aşkı Yeni Dünya Düzeninin Dini Yaptılar
Davası Sığıra Dayananın, Eli Dışkıdan Kurtulamaz

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Köpekler ve İt Herifler
Üç Türlü İnsan
İnce Bir Tülüm
Tüm Aşklar Faşizm Kokmaz
Başka Bir Yol Yoksa İnancın Seni Nereye Kadar Götürür
Keyfin Bilir
Örümcek ve Kelebek
Dünya
Tüm Evli Sevgililerin, Sevgililer Günü Kutlu Olsun
Olan Dağdaki Garibana, Karakoldaki Garibana Olmakta

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.